Zeyno'nun tersyüz ettiği toplumsal roller

Ahmet Büke'nin kaleme aldığı Günışığı Kitaplığı'ndan çıkan “Annemle Uzayda” ve “Eyvah, Babam Şiir Yazıyor!” okuyucularla buluştu. Büke, Zeyno’nun annesiyle uzay yolculuğunu anlatırken, aile dinamiklerini, cinsiyet rollerini, hatta çocuk-yetişkin rollerini de tatlı tatlı tersyüz ediyor.

Google Haberlere Abone ol

İnsanın güzel şeyler karşısında dili tutulur ya hani bazen! İşte, benim durumumda kalemi tutuluveriyor, ne yazacağını bilemiyor. Ahmet Büke’nin her kitabı, her öyküsü, her satırı bu etkiyi yaratıyor bende. Aldığım o hazzı anlatmayı çok istiyorum başkalarına, herkes okusun istiyorum onun öykülerini, ama duygumu anlatmakta, karşımdakine geçirmekte beceriksiz kaldığımı hissediyorum her defasında.

Ahmet Büke’nin çocuklar için yazdığı ve Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan Zeyno Kitapları da (sırasıyla “Annemle Uzayda” ve “Eyvah, Babam Şiir Yazıyor!”) aynı tatlı beceriksizliği hissettirdi bana. Bakalım, kitabın hissini size geçirebilecek miyim! Geçiremezsem affola…

Zeyno Kitapları’nda, Kuzey Kutbu’na tek başına yelkenliyle gitmiş, eve ne zaman sürpriz yumurtalarla gelse mutlaka önemli bir kararın eşiğinde olan, acil durum pilotu bir anne ile belediyenin şikayet masasındaki sıkıcı işini kağıt helva paketlerine konacak şiirler yazmak için bırakan, ev işlerinin hiçbir türlüsünden anlamayan ama yine de kendini yapmaktan alıkoyamayan bir baba var. Yani Zeyno’nun annesi Sevinç’le, babası Ahmet. Hikayenin beklenmedik yerlerinde belirip fırt diye ortadan kaybolan, evin kedisi Paspas’ı da unutmayalım.

Ahmet Büke'nin kaleme aldığı, çizimlerini Sedat Girgin'in yaptığı Annem Uzayda ve Eyvah, Babam Şiir Yazıyor! kitapları Günışığı Kitaplığı'ndan çıktı.

AHMET BÜKE TOPLUMSAL ROLLER TERSYÜZ EDİYOR

Zeyno’nun deniz kazası, orman yangını, çığ ve her ne felaket olursa olsun, kurtarma uçağıyla orada olan, insanları ve hayvanları kurtaran, onlara ilaç, yiyecek ve temiz su taşıyan annesi bir akşam yine eve sürpriz yumurtalarla gelir ve yemekte büyük kararını açıklar: İşini bırakmıştır. Ancak endişeye mahal yoktur çünkü uçmayı bırakmamıştır. Gerekli sınavları verip, testleri geçtikten sonra astronot olmuştur. Bir süre sonra babası da belediyedeki işinden istifa eder ve yazdığı şiirlerin satışlarını artıracağına inandırdığı kağıthelvacı İsmet’in yanına çalışmaya başlar.

Günün birinde Zeyno’nun annesi eve gelir ve büyük sürprizini açıklar: Uzay İstasyonu’na monte ettiği teleskop, dünyaya keşfedilmemiş bir yıldıza ait bir fotoğraf gönderince bir ödül kazanmıştır. Ya üç ay izin ya da seçtiği bir kişiyle 20 saatlik bir uzay yolculuğu yapacaktır. Tabii ki annesi ikinci ödülü seçmiştir. Babası da yazması gereken şiirleri bahane ederek dünyada kalmaya karar verince bu uzay yolculuğuna Zeyno çıkar. “Annemle Uzayda” Zeyno’nun annesiyle uzay yolculuğunu anlatırken, aile dinamiklerini, cinsiyet rollerini, hatta çocuk-yetişkin rollerini de tatlı tatlı tersyüz eden bir kitap.

“Eyvah, Babam Şiir Yazıyor!” ise annesini uzay istasyonuna uğurlayan Zeyno’nun babasıyla ve onun kafiyesiz, komik şiirleriyle geçirdiği günleri ve ailenin tekrar biraraya gelmesini anlatan bir kitap. Zeyno’nun yolculuk öncesi annesiyle yaptıkları ve babasıyla birlikte annesini özlemesi, bir aile olarak “aynı salkımda üzüm taneleri” olmaları duygusunu tatlı tatlı veren, sıcacık bir öykü.

Zeyno Kitapları hem Ahmet Büke’nin yaratıcı, şaşırtıcı hikayeleri hem de Sedat Girgin’in büyüleyici desenleri için küçük büyük herkesin edinmesi gereken bir seri. Büke’nin Zeyno’nun ağzına pek bir güzel yakıştırdığı alaycılığı ve mizahı, çocukları eğlendireceği gibi, seriyi okuyan yetişkinlere de, aslında çocukların çoğu şeyin ne kadar da farkında olduğunu hatırlatacaktır. Umarım Ahmet Büke yaratıcı hayal gücü, incelikli dili, çocuğa tepeden bakmayan tavrı, çocuklara ve yetişkinlere dair şaşırtıcı saptamaları ile çocuklar için yazmayı sürdürür.

Son olarak… Seriyi resimleyen Sedat Girgin’in kendini her kitapta daha da aştığını, resimlediği her kitabın ayrı bir sanat eserine dönüştüğünü, özellikle Ahmet Büke’yle çok güzel bir ikili olduklarını da belirtmek gerek. Sedat Girgin, Ahmet Büke’nin mizahi dilini desenlerde de devam ettirmeyi şahane bir şekilde başarmış, hatta evin babası Ahmet’te, Büke’nin fotoğraflarını çekmiş adeta.