Bu çocuklar nasıl uyuyacak?

Uyku Kitabı, okurlarla buluştu. Uyku Kitabı, ebeveynler için yol haritası özelliğinde...

Google Haberlere Abone ol

Nur Özkan

Ebeveynlik üzerine internetteki başvuru kaynaklarından biri olan Beşer Yapım Bakım Onarımı sitesinden tanıdığımız Eren Kaya’nın yazdığı ve Ağaçkakan Yayınları tarafından basılan Uyku Kitabı için her ebeveynin sahip olması gereken çok değerli bir kaynak demem çok doğal ve beklenilen bir tepki olmalı.

Keza her ebeveyn bilir ki uyku önemli! Ancak; Uyku Kitabı uyumak istemeyen çocuklara, uyku düzeni şaşmış minik canavarlara karşın uykusuzluktan zombilere dönmüş ebeveynler için ilaç gibi gelecek bir dizi tavsiye veren bir ebeveynlik kitabından fazlasını başarıyor. Bebek bekleyen, bebekleri veya küçük çocukları olan hatta ve hatta benim gibi ergen evlat sahibi ebeveynlerin bile okuması gereken bir kılavuz Uyku Kitabı.

Eren Kaya / Uyku Kitabı / Ağaçkakan Yayınları Eren Kaya / Uyku Kitabı / Ağaçkakan Yayınları

UYKUNUN ÇOCUK GELİŞİMİNDEKİ ÖNEMİ

Böyle düşünmeme sebep hepimizin çok iyi bildiği “uykunun çocuk gelişimindeki önemi”, “dinlenmiş ebeveynlerin daha iyi ve daha mutlu ebeveynler” olduğunu bilmemiz, “mutlu ebeveyn eşittir mutlu çocuk” gerçeklerinin ötesinde Eren’in (kitabın kaynakçasından da görebileceğiniz) yaptığı yoğun bilimsel araştırmalarını ve çalışmalarını sizin benim gibi her biri kendi heyecanı ve kaygısı olan, kendine özgü korkuları ve sevinçleri olan birçok ebeveyn ile yaptığı birebir iletişim ile edindiği tecrübe ile harmanlamış olmasındandır.

Dahası Eren, kızı ile yaşadığı süreçleri kitabının içine işleyerek, “Kızım Leyla statik radyo sesi ile huzur buluyordu”, “Kızım Leyla’nın hiçbir zaman uyku ile probleminin olmamasını uyguladığımız uyku eğitimine bağlıyorum…”, “Ben Leyla’nın doğumundan itibaren hiçbir zaman memede uyumasına izin vermedim” gibi örneklerle birebir yaşadığı deneyimlerini paylaşıyor. Bu, kitabın sadece bilimsel bilgilere dayalı bir ‘ebeveynlik eğitimi’ kitabın olmasından öte, deneyimli bir ebeveynin yaşadıklarını paylaştığı, sizinle tatlı tatlı sohbet ettiği bir kılavuz olmasını sağlıyor.

Kitabın “Uykunun Sağlık ile İlişkisi” bölümü ile başlaması da tesadüf değil. Genellikle biz yetişkinlerin “yeterli süre” açısından ele aldığımız uyku konusu, kitabın ilk başından kaliteli uykunun önemini açıkça okuyucunun önüne sermektedir.

Günlük koşuşturmaca, beslenme, oyun, hijyen ve tuvalet eğitimi arasında (gözlemlediğim kadarıyla) ikinci plana itilen uyku eğitiminin, hem çocuğun hem de annenin sağlığı için neden önemli olduğunu kitabın başında özetlemenin yanı sıra, Eren kitabın ilerleyen bölümlerinde uykusuzluğun etkilerinden, uyku eğitimi sırasında yapılan yanlışlardan, uyku ile beslenme, stres, psikolojik değişimler, çocukların gelişim aşamaları, oyun ilişkisini vb konuları da hem bilimsel araştırmalar hem de tecrübelerinden örnekleyerek tekrarlamakta, unuttuğumuz bilgileri hatırlatmakta ve yeni bilgilere ışık tutmaktadır (mesela ben 4-6 aylık bebeklerin gece beslenmesinin kesilebileceğini bilmiyordum).

Eren çocuk büyütürken benim de çok inandığım ve 14 yıllık annelik tecrübemde halen daha sıkı sıkıya bağlı olduğum rutinlerin önemini defalarca ele almaktadır kitabında. Çocukların uyku saatlerinde belli bir rutine bağlı kalınmasının gelişimleri için ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatmaktadır. Kendi tecrübemden ekleyebilirim ki, ergen oğlumun halen daha yatmaya hazırlanma ve uyku saatlerine dair bir rutini var (ki ergenlik zamanı çocukların uykuya dalması çok daha geç saatleri bulabiliyor.

. .

Gece yarısını geçen saatlere kadar uyanık kalabilen ergenlik çağı çocuklar, sabah uyanmakta zorlanıyor ve yorgun oldukları için ve okullar erken açıldığı hem öğrenmede güçlük çekiyorlar hem de fiziksel yorgunluğa bağlı hastalıklara açık oluyorlar. Dahası yaşları gereği zaten çok kırılgan olan psikolojileri de az uykuya bağlı yorgunlukla beraber daha kolay depresyona girmeye açık oluyor). Bu rutine bağlı kalmak, (en azından hafta içleri) aynı saatte uyuyup uyanmak, oğlumun stresli durumlarla daha rahat baş etmesini (zihni dinleniyor) ve neredeyse hiç hastalanmamasına (bedeni de dinleniyor) sebeptir. 14 yaşında dahi bunu başarabiliyor olmamız, benim 3 ayından sonra sürekli aynı rutine bağlı kalabilmemle mümkün. Bu nedenle Uyku Kitabındaki yönlendirmeleri şiddetle tavsiye ederim.

ÇOCUKLARA  SICAKLIK VE SEVGİ İLE BAKMAK

Çocuk büyütmenin bilim ışığındaki tecrübelere dayalı bir proje değil; sıcaklık ve sevgi dolu, bilgi ve deneyim ışığında en çok sevdiğiniz insanlar için, çocuklarınız için, hayatlarının o çok kıymetli ilk yıllarında takip edeceğiniz kıvrımlı yolları ile özel bir yolculuk olduğunu ve bu yolları yürürken keyif almayı asla unutmamamızı hatırlatıyor Uyku Kitabı.

Gökçe Altunay’ın seçtiği tatlı görseller ile okuma keyfini en sevdiğim şekilde, kelimeleri görsellerle süsleyerek yaşatan kitap hem Eren’e BYBO’dan gelen sorular ve cevapları hem de verdiği tavsiyelerle çocuklarına uyku eğitimi verebilmiş ebeveynlerin hem güzel başarı hikâyeleri hem de bu süreçte başka ebeveynlere yol gösterici olabilecek ve cesaret ve farkındalıkla ifade edilen kötü deneyim paylaşımları ile bitiyor.

Son olarak hatırlatmak isterim ki çocuklarınızın uykularının sağlıklı olması sizin de uykunuzun sağlıklı olması için şart. Yorgun bir ebeveynin çocuğuna faydası olamaz. İster Eren’in kılavuzundaki tavsiyeleri uygulayın, ister başka uyku eğitimi ‘ekollerini’; günün sonunda istediğimiz mutlu, huzurlu ve sağlıklı bireyler yetiştirmek. Ben bebeğini çok büyütmüş bir anne olarak, bulunduğum yerden ve oğlumun şu anki yaşamı ve düzeninden geriye dönüp bakarak şunu söyleyebilirim ki; baştan yapacak olsaydım Uyku Kitabı'ndaki yönlendirmeleri kesinlikle izlerdim.