Türkiye Debelenirken okurla buluştu

Murat Paker'in yeni kitabı 'Türkiye Debelenirken' çıktı. Paker, bu kitapta topladığı makale ve söyleşilerinde psikopolitik bir perspektifle bütün bu soruların peşinden giderek 2005-2015 döneminin panoramasını çıkarıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye neden bir türlü şiddet döngülerinden kurtulamıyor? Neden asgari demokratik standartlarını oturtamıyor? Neden aynı hataları boyuna tekrarlıyor? Bir arada yaşayabilme zeminimiz var mı? Nedir bizi bu kadar korkutan ve güvensiz kılan? Türklerle Kürtlerin ve Ermenilerin alıp veremedikleri ne? Çatışma ve savaş kader mi yoksa barış mümkün mü? Barışçıl çözüm ihtimallerinin koşulları ne? Artmakta olan erkek şiddetini besleyen faktörler neler?

Gezi'de ne oldu, nasıl oldu? İslamcı siyaset neyi telafi etmenin peşinde? Yüzleşme nedir, neleri kapsar, nasıl yapılır, ne amaçlanır? Yüzleşecek nelerimiz var? Neden yüzleşemiyoruz? Kendimizle, bugünümüzle, geçmişimizle yüzleşmeden olgunlaşabilir miyiz? İçine girdiğimiz bu karanlık çağa nasıl geldik?

Murat Paker, bu kitapta topladığı makale ve söyleşilerinde psikopolitik bir perspektifle bütün bu soruların peşinden giderek 2005-2015 döneminin panoramasını da çıkarmış oluyor. 2016 itibarıyla Türkiye toplumunun sert bir karanlık döneme veya korku tüneline itildiği düşünüldüğünde, buraya nasıl geldik, neler yaptık/yapmadık gibi önem kazanan sorulara bu kitap kısmen ışık tutuyor.

MURAT PAKER KİMDİR?

murat-paker .

1962 istanbul doğumlu. 1985'te İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olup bir süre hekimlik yaptı. Bu sürede Boğaziçi Üniversitesi'nde klinik psikoloji yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1992'de aynı alanda doktora yapmak üzere New York'a, New School for Social Research'e gitti.

Bu üniversitedeki doktora ve doktora-sonrası çalışmalarını 2000 yılında tamamladı. 2005 yılında Türkiye'ye dönene kadar yine New York'ta travma/işkence mağdurlarına psiko-sosyal hizmet veren bir merkezde psikoterapist ve klinik direktör olarak calıştı.

Halen Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışmakta ve aynı bölümdeki klinik psikoloji yüksek lisans programının direktörlüğünü yürütmektedir. psikanaliz, travma, psikoterapi ve bunların politikayla kesişimi temel ilgi alanlarını oluşturmaktadır.