YAZARLAR

Kış çilekleri

Kış döneminde Süper Lig kulüpleri toplam 87 transfer gerçekleştirdi. Bu transferlerin ne kadarının ihtiyaçlara ve bütçelere uygun olduğu eleştiriye açık. Aysal’ın zamanında dediği gibi, “Çilek, pastanın görüntüsüne bir şey katar. Lezzetine bir şey katmaz.”

Galatasaray’ın eski Başkanı Ünal Aysal, 2012 yazında transferler üzerine yaptığı bir konuşmada, “Pastamız hazır durumda. Bundan sonra olursa bir çilek olur” diyerek futbol literatürüne yeni bir terim katmıştı. Ara transfer döneminde Sneijder ve Drogba’nın kadroya katılmasının ardından da, “Pastamızda bir değil, iki çilek oldu" diye konuşmuştu. Başkanlık dönemi boyunca çilek metaforunu sıkça kullanmıştı Aysal.

Ara transfer dönemleri hem kulüpler hem taraftarlar için heyecanlı olduğu kadar stresli de geçer. Takımlar ligin ilk yarısını bitirmiştir, kadroda istenmeyen futbolcular da eksik yerler de kendini belli etmiştir. Transfer yapılması gereken mevkiler ortadadır ama bir de işin maddi boyutu vardır.

Kış döneminde transfer yapmak yaz dönemine göre genellikle daha zordur çünkü kulüpler sezon başında kadro planlarına dahil ettikleri oyunculardan sezon ortasında mahrum kalmak istemezler. Örneğin Hannover 96 Teknik Direktörü Stefan Leitl da sol beki Derrick Köhn’ü Galatasaray’a kaptırdığı için, “Köhn, bizim için önemli bir güçtü ve onun ayrılışı bizim için utanç verici” diyerek yönetimine sitemde bulunmuştu.

Asıl planlama sezon başında yapıldığı için asıl bütçe de yaz aylarına ayrılır, kış döneminde kulüplerin kasaları da oyuncu satışı yapılmadıysa genelde pek dolu olmaz. Ancak başka bir dönemde yakalanamayacak fırsatlar da kış döneminde denk gelebilir. Sözleşmesinin bitmesine kısa süre kalan futbolcuları ya da kendi takımlarında beklentileri karşılayamayan oyuncuları bu dönemde piyasa değerinin altında bir bonservis bedeliyle kadroya katmak mümkün olabiliyor.  Ayrıca bu sene özelinde yazın oynanacak Avrupa Şampiyonası da takımlarında yedek kalan oyuncuların süre bulacakları kulüplere gitmelerini sağladı.

BEŞİKTAŞ’TAN 1 GÜNDE 2 TRANSFER REKORU

Bu sene aradığı istikrarı bir türlü yakalayamayan Beşiktaş’ta aralık ayında göreve gelen yeni yönetimden transfer döneminde beklenti büyüktü. Ancak herhalde hiçbir Beşiktaş taraftarı transferin son gününde 22 milyon euro birden harcanacağını tahmin etmemiştir. Siyah beyazlılar, transfer döneminin başladığı 11 Ocak’tan itibaren çıktığı 5 lig maçında 2 galibiyet, 2 mağlubiyet, 1 de beraberlik aldı. Bu süreçte kaybedilen her puan, yönetim üzerindeki transfer baskısını da muhakkak artırmıştır.

İlk olarak sezon başında kadroya dahil edilen ancak performansları tartışma konusu olan Jean Onana ve Eric Bailly ile yollar ayrıldı. Onları kadro dışı bırakılan isimlerden Rosier takip etti. Transferin son gününe kadar sağ beke Jonas Svensson, stopere Joe Worrall transferleri dışında ekleme yapılmamıştı. Son gün ise Braga’nın Libyalı defansif orta sahası Al-Musrati 12 milyon euroya, Legia Varşova’nın Arnavut 10 numarası Ernest Muci 10 milyon euroya siyah beyazlılara transfer oldular.

Beşiktaş tarihinin en pahalı transferinin 8 milyon euro ile Tabata olduğunu hatırlamakta fayda var. Yani siyah beyazlılar bir günde 2 transfer rekoru birden kırdılar. Doğal olarak transferlerin maliyetlerinin eleştiri konusu olması kaçınılmaz.

Diğer yandan iki oyuncunun da kadro için doğru profiller olduğunu söylemek mümkün. Süper Lig’de 6 numaralar her zaman takımların bel kemiğidir. Örneğin Galatasaray’ın son şampiyonluğunda Torreira’nın performansı belirleyici olmuştu. Beşiktaş’ta bu mevki uzun yıllar Atiba tarafından doldurulmuştu. Musrati de benzer şekilde siyah beyazlıların merkezini güçlendirecek hem savunmada hem hücumda takımın oyununu yukarı çekecektir. 22 yaşındaki Muci de kendi liginin parlayan isimlerinden birisiydi ama elbette önce Süper Lig’de neler yapacağını görmek gerekecek.

Beşiktaş, her ne kadar çalkantılı bir sezon geçiriyor olsa da kadro kalitesi kötü bir takım değil. Kalede Mert Günok, orta sahada Gedson, Hadziahmetovic, ileride Rashica, Cenk Tosun, Muleka gibi kalitesi belli bir standardın üzerinde oyuncular, Semih Kılıçsoy ve Demir Ege Tıknaz gibi çıkış yakalayan gençleriyle şu ana kadar topladığı puanlardan daha fazlasını elde edebilirdi. Yeni bir teknik direktörle yeni bir yapılanmaya gidilen bu süreçte siyah beyazlılara zaman tanımak gerek, ancak direkt 11 oynayabilecek transferleri uyum sürecini atlattığında ligde çıkış yakalamaları muhtemel.

GALATASARAY SOL BEKİNİ BULDU

Galatasaray’da sezon başı yapılan maliyeti yüksek transferlerin ardından kış dönemi daha çok oyuncu satışına yönelik geçti. Sol bekte bekleneni veremeyen Angelino Roma’ya, Bakambu Real Betis’e, Kazımcan Karataş Ankaragücü’ne, daha 6 ay önce Beşiktaş ile transfer yarışına girilen Halil Dervişoğlu ise Hatayspor’a gitti. En önemli transfer ise Sacha Boey’un lig rekorunu kırarak 30 milyon euro gibi bir bonservisle Bayern Münih’e gitmesi oldu. Sarı kırmızılılar, buradan gelen bonservisin önemli bir kısmını Bankalar Birliği’ne verdiği için transfer bütçesi çok geniş değildi. Sezon başında Genoa’ya giden Berkan Kutlu geri dönerken sağ beke Serge Aurier, forvete Carlos Vinícius takviyesi yapıldı, Galatasaray’ın kronikleşen bölgesi sol beke ise Hannover 96’dan Derrick Köhn transfer edildi.

Zaten işleyen bir makinaya sahip olan sarı kırmızılılar, eksik dişlilerden birisi olan sol beki de doldurarak Fenerbahçe ile girdiği şampiyonluk yarışına devam edecek.

FENERBAHÇE’DE EKSİK YOK, FAZLA VAR

Sarı lacivertli cephede ise transfer dönemi yine hareketli geçti. Transfer sezonu açılır açılmaz Bonucci ve Krunic’i açıklayan Fenerbahçe, birkaç hafta sonra da Çağlar Söyüncü’yü açıkladı. Fenerbahçe’nin Çağlar ve Bonucci transferlerinde oyuncuların temel motivasyonu da yazın oynanacak turnuvada milli formayı kapabilmekti.

Fenerbahçe’de “Giden yolcu” tarafı “Gelen yolcu” tarafından daha kalabalıktı. Sezon başında transferi son anda yatan Miguel Crespo Rayo Vallecano’ya, yaşadığı sakatlıktan sonra kadroya giremeyen Lincoln RB Bragantino’ya, geçtiğimiz kış döneminde kadroya dahil olduğundan beri eleştirilerden kurtulamayan Samet Akaydın, Fatih Terimli Panathinaikos’a, Emre Mor eski evi Karagümrük’e, Bartuğ Elmaz Sivasspor’a, Umut Nayir ise Pendikspor’a gitti.

Sarı lacivertliler için en ilginç transfer ise sezon başında takımdan ayrılan Serdar Dursun’un transferin son gününde geri gelmesi oldu. Serdar Dursun 6 ay önce neden gönderilmişti, bugün neden tekrar alındı, 6 ay sonra nerede olacak, kim bilir.

Ayrıca kadrosundaki yabancı sayısı 15’te kalan Fenerbahçe’de yabancılardan birisinin sözleşmesi de mecburen dondurulacak. Henüz netleşmese de büyük ihtimalle Lazio’ya transferi son anda iptal olan Ryan Kent, sezonun kalanını takımdan ayrı geçirmek zorunda kalabilir.

Crespo, Lincoln ve Bartuğ’un gidişiyle birlikte orta saha rotasyonu da sayısal olarak zayıfladı. Sarı lacivertliler sezonun kalanında merkezde İsmail, Krunic ve Fred’in yanında Zajc ve Mert Hakan’ın göstereceği performanslara bakacak.

Ligde averajla olsa da liderliğini sürdüren sarı lacivertlilerin kadrosuna yaptığı takviyelerle daha da güçlendiğini söylemek mümkün. Ancak kadro mühendisliğinde eleştirilecek noktalar da mevcut.

DİKKAT ÇEKENLER

Trabzonspor’da Asbaşkan Ertuğrul Doğan’ın, “Trabzonspor'un 1 TL geliri yok” sözleri, kış transfer dönemine de yansıdı. Bordo- mavililer, Abdülkadir Ömür’ü Hull City’e, Bakasetas’ı Terimli Panathinaikos’a uğurlarken sadece sağ bek Thomas Meunier’yi bedelsiz olarak kadrosuna kattı.

Süper Lig’in gediklisi Josef de Souza, Başakşehir’e imza atarken Antalyaspor’dan Hull City’e transfer olan ama beklenen patlamayı yapamayan Doğukan Sinik, Volkan Demirel’in Hatayspor’una kiralık olarak geldi. Halil Dervişoğlu’nun yanında Abdülkadir Parmak’ı da kadrosuna katan Hatayspor, yerli rotasyonunu ligin tecrübeli oyuncularıyla güçlendirmiş oldu.

Pendikspor, Umut Nayir’in yanına Kayserispor’dan Mame Thiam’ı da ekleyerek ligde kalma yarışında etkili bir hücum gücü kurdu.

Ara transferin en dikkat çekici transferlerinden biriyse Sivasspor’un 2006 doğumlu orta sahası Yunus Emre Konak’ın 4,5 milyon euro bonservisle Premier Lig ekiplerinden Brentford’a transfer olmasıydı. Konak’ın sadece 17 Süper Lig maçı oynadıktan sonra Premier Lig’e gitmesi, altyapıların yabancı scoutlar tarafından ne derecede takip edildiğini de göstermiş oldu. Yunus Emre’nin, Arda Güler gibi transfer olduktan 2 hafta sonra antrenmanda sakatlanması ve 4-5 ay sahalardan uzak kalacağının açıklanması da Türkiye’deki antrenman seviyesini ortaya koymuş oldu.

Kış döneminde Süper Lig kulüpleri toplam 87 transfer gerçekleştirdi. Sadece Antalyaspor, transfer tahtası kapalı olduğu için kadrosuna yeni bir oyuncu katamadı. 19 kulübün yaptığı transferlerin ne kadarının ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun olduğu eleştiriye açık. Aysal’la başladık, Aysal’la bitirelim: “Çilek, pastanın görüntüsüne bir şey katar. Lezzetine bir şey katmaz.”