Kiralık diploma pazarı: Şantiye görmeyen mühendisler var

Diploma kiralamak hem suç hem de mühendislik etik değerlerine aykırı.  Öte yandan firmanın yaptığı bir hatadan sorumlu ilk kişi mühendis. Meslekten men edilme hatta cezaevine girme riskine rağmen bir mühendis kaderini başkasının ellerine bırakıyor çünkü her yıl yaklaşık 10 bin mühendisin mezun olup işsizler ordusuna katılmasının yarattığı çaresizlikle hareket ediyor. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir depreminde çok sayıda binanın yıkılması Türkiye’de yürütülen mühendis-mimarlık hizmetini ve diploma kiralamalarını yeniden gündeme getirdi. Kısa Dalga’dan Pervin Metin’in hazırladığı araştırma dosyasında kiralık diploma pazarı masaya yatırıldı.

Kimyageri, mimari, diş teknisyeni, eczacısı…  Kiralık diploma pazarında çeşit bol, talep yüksek… Türkiye’nin dört bir yanından verilen bu ilanlara ulaşıp, altına aleni olarak yazılan telefon numaralarından ilan sahibiyle irtibata geçebiliyorsunuz. Arz ve talep o kadar yüksek ki, bu duyurular için açılmış özel internet siteleri dahi mevcut.

İnşaat mühendisleri, yıllık 2 bin-3 bin TL gibi rakamlara, diplomalarını yapı denetim firmalarına ya da kişilere kiralıyor. En fazla beş şantiyede çalışma hakkı olduğu için yıllık kiralamalarla 15 bin TL kazanmak mümkün. Ya sadece birkaç gün şantiyeye gidip bir iki evrakın altına imza atıyorlar ya da büro, mühendis adına açılıyor ama tüm kontrol diplomasını kiraladığı firmada oluyor. 

Diploma kiralamak hem suç hem de mühendislik etik değerlerine aykırı.  Öte yandan firmanın yaptığı bir hatadan sorumlu ilk kişi mühendis. Meslekten men edilme hatta cezaevine girme riskine rağmen bir mühendis kaderini başkasının ellerine bırakıyor çünkü her yıl yaklaşık 10 bin mühendisin mezun olup işsizler ordusuna katılmasının yarattığı çaresizlikle hareket ediyor. 

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna kiralık diploma problemini ele alırken, sektörün diğer ciddi sorunlarının da tartışılması gerektiğini vurguluyor:

“Dört yıllık bir okulu bitiriyorsunuz, lisans diplomanızı alıyorsunuz ve Türkiye sınırları içinde ertesi günü sonsuz derecede imza hakkına sahip oluyorsunuz. Bu yanlış, tartışılmalı. Bir Ortadoğu ülkesine gitseniz dahi bir Türk mühendisi orada çalışamaz. Şu an çalışıyor evet ama sorumluluk verilmiyor. Sorumluluk alabilmek için orada da o sınava girmeniz lazım, ikinci bir belgeye ihtiyacınız.  Irak’ta, Suriye’de de Arabistan’da da bu şekilde. Batı da zaten bu şekilde."

Türkiye’de bilinçli bir şekilde, özellikle 2010 senesinden beri, mühendislik itibarsızlaştırıldı, gözden düşürüldü. ‘Mühendislik hizmeti, bir kağıda atılan imzadan ibarettir’ algısı yerleştiriliyor. Son 10 senede yapılan inşai faaliyetlerin daha rahat yürümesi için bu yapıldı. Mezun olduktan sonra bakıyorlar iş yok. Karşı taraftan ucuz işgücü teklifleri geliyor. Sen getir bize diplomanı ver, biz senin diploma numarasının kaydını, bünyemizde inşaat mühendisi çalıştırdık diye ilgili kuruma bildirelim, sen gelme ve inşaatlara da gitme, denetleme, buraya imza at yeterli. Tabii ki bunun karşılığındaki ücreti de diyor ki bir sembolik bir rakam. Meslektaşımız artık zor durumda kalmış, naçar, kabul etmemesi gerekir, artık açlık sınırının altına düşecek şekilde, buraya imza atıyorlar. Tabii ki doğru bir şey değil, bu bizim ayıbımız.”

40 yıllık mimar olarak mesleğinin ilke ve değerlerine her fırsatta vurgu yapan Mücella Yapıcı, uzun yıllar işsiz kalmasına rağmen diplomasını satmayan mühendisleri örnek verirken, “Ama suçu yaratan koşulları da görmezden gelemeyiz” vurgusu yapmadan edemiyor:

“Bir sürü genç de diplomasını satacağına gidip inşaatlarda amelelik yapmayı tercih ediyor. Ortaya suç olarak çıkıyorsa, ki bu bir suç, bu suçu yaratan koşullara dair de mücadele etmeliyiz. Bunu sadece insanların etik duruşlarından beklerseniz çözemezsiniz. Mimarın mesleki denetim hakkı vardır. Bu, bizim telif hakkından doğan bir şey. Bir proje yaptık mı, o proje gerçekleşene kadar her anında gidip şantiye kontrol etme hakkımız vardı. Bu hak elimizden alındı. Kendi yaptığımız, projelendirdiğimiz binaların şantiyelerine sokulmuyoruz. Denetimsizlik var.”  (HABER MERKEZİ)