Kılıçdaroğlu: Şu anda aday açıklamak doğru olmaz

CHP lideri Kılıçdaroğlu "Önce programımızı oluşturacağız. Hepimiz aynı şeyi söylemeliyiz ki söylem birliği oluşsun. Bunları oluşturmadan aday belirlemek doğru olmaz. Bu çok tehlikeli bir şey" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zincir marketlerle ilgili tartışmalar için "Devlet yönetiminde bir acziyet olduğu için bir suçlu bulmaları lazım. Madem zincir marketler fiyatları yükseltiyor buna Rekabet Kurumu'nun bakması gerekir. Eğer fiyatlar artıyorsa ceza kesersiniz. Siz bunları yapmıyorsunuz 3 firma var, özellikle 1 firmaya saldırıyorsunuz" dedi.

Enflasyon nedeniyle bütçe rakamlarının tutmadığı belirten Kılıçdaroğlu, "Bütçe daha parlamentoya geldikten bir süre sonra rakamların değerini kaybettiğini görüyorsunuz. Böyle bir enflasyonun olduğu ortamda başka bir şey mümkün değil. Önümüzdeki aylarda bütçeye yeni ekler yapmak zorunda kalacaklar" şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karar TV'de Elif Çakır ve Taha Akyol'un programında gündemi değerlendirdi.

TBMM'deki bütçe görüşmelerinde AK Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık'ın İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs'e yumruk atması ve Örs'ün yoğun bakıma alınması hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Parlamentoda zaman zaman gerginlikler oluyor ama bir süre sonra sükunet oluyordu. Bu sefer farklı bir şey oldu. AK Partili vekil parmağına muşta gibi taktığı yüzükle saldırdı. En azından özür dile ama bunu da yapmadı. Böyle bir ortam 21. yüzyıla yakışmıyor. Bu suç üstü hali gerektiren bir olay. Savcıların hemen harekete geçmesi gerekiyordu" ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANI HAZIRLADIĞI BÜTÇEYİ SAVUNMALI'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bütçe görüşmelerine katılmamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Yasayı değiştirerek cumhurbaşkanının bütçeyi savunmasını kaldırdılar. Yerine yardımcısı geliyor artık. Kendi bütçesini kendisinin savunması gerekiyor. Ortaya şöyle garip bir durum çıkıyor: Atanmış birisi Meclis kürsüsüne gelip seçilmiş bir vekile en ağır hakaretleri edebiliyor. Bir cumhurbaşkanı hazırladığı bütçeyi parlamentoya getirip savunmalı. Bu bütçenin vatandaşa ne getirdiğini anlatmalı, halka umut vermeli. Ama bunlar artık eskide kaldı. Kavga var dövüş var artık. Eskiden nitelikli tartışmalar olurdu" dedi.

'ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA BÜTÇEYE YENİ EKLER YAPACAKLAR'

2023 bütçesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Bütçe daha parlamentoya geldikten bir süre sonra rakamların değerini kaybettiğini görüyorsunuz. Böyle bir enflasyonun olduğu ortamda başka bir şey mümkün değil. Önümüzdeki aylarda bütçeye yeni ekler yapmak zorunda kalacaklar. Geçtiğimiz aylarda önceki bütçe için bunu yapmışlardı" diye konuştu.

"İkili bir yapı var devlette, bir saray bürokrasisi ve bakan bürokrasisi" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yukarda alınan kararlar aşağıya yansırken ya tam yansımıyor veya eksik yansıyor. Garip bir devlet yapısı ortaya çıktı. O nedenle bütçeler halka umut vermiyor artık. Ülkede enflasyon çok fazla bu nedenle, 'Acaba asgari ücreti yılda 4 kere yenileyelim mi?' düşünmeye başladılar. 4 kere demelerinin nedeni de şu otoyollarda dolar bazında sözleşme yapıldığından fiyatlar sürekli değişiyor. Asgari ücreti de bari 4 kez düzenleyelim diye düşünüyorlar. Asgari ücretin belli rakamı aşması halinde orta ölçekli şirketlere ağır yükler gelecek. Bu nedenle asgari ücretin vergi dışında tutulması lazım."

'ESKİDEN CHP SUÇLU DERLERDİ ŞİMDİ DİYEMİYORLAR'

Zincir marketlerin fahiş fiyat uyguladığı tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, "Temel Bey'in (Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu) güzel bir tanımlaması oldu. 'Ülkenin 3 harfli sorunu aslında iktidar' demişti. Devlet yönetiminde bir acziyet olduğu için bir suçlu bulmaları lazım. Eskiden hep CHP suçlu derlerdi. Artık onu da diyemiyorlar. Madem bu zincir marketler fiyatları yükseltiyor buna Rekabet Kurumu'nun bakması gerekir. Eğer fiyatlar artıyorsa ceza kesersiniz. Buna kimse itiraz etmez. Siz bunları yapmıyorsunuz 3 firma var özellikle bir firmaya saldırıyorsunuz. Bunlar doğru değil" ifadelerini kullandı.

'ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ ARASINDA UÇURUM VAR'

Enflasyonun yüksek olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Üretici fiyat endeksiyle tüketici fiyat endeksi arasında uçurum var. Üretici maliyeti çok yüksek, yüzde 100'ün üzerinde. Sonuçta üreten kişi üzerine kâr ekleyip bunu yansıtmak zorunda. Fiyatlar mecburen yükselecek. Hayatın gerçeği fiyatın düşmediğini markette pazarda göreceksiniz" dedi.

'MERKEZ BANKASI YASALARA UYMUYOR'

Merkez Bankası'nın yasalara uymamakla suçlayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Fiyat İstikrar Komitesi kurdular. Ne oldu? Hiçbir fiyatın düştüğünü gördünüz mü? Peynir fiyatı ilk kez et fiyatını geçti. Şunu kabul edelim Türkiye öngörülebilir bir anlayışla yönetilmiyor. Günübirlik kararlar alınıyor. Merkez Bankası'nın görevi enflasyonu önlemek ama yasalara uymuyor. Faizi düşürdük diyorlar yüzde 9'la kimse faizle kredi alabiliyor mu? İlk kez ödenen faizler borcu aştı. Borç 100 liraysa faizi 110 lira oldu. Böyle garip bir tabloyla karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.

'ERDOĞAN, BAŞÖRTÜSÜNÜ İSTİSMAR ETME YOLUNU SEÇTİ'

AK Parti'nin başörtüsü için anayasa teklifine, kendi önerilerine uyması halinde destek vereceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

"Önce hazırladıkları teklifi görmemiz lazım. İçinde başka maddeler var mı yok mu bunlara bakacağız. Kadının kılık kıyafetiyle siyaset uğraşmamalı. Biz siyasetin istismar etmemesi için kanun teklifi verdik. Onlar anayasa teklifi verelim dediler. Getirdikleri anayasa teklifini göreceğiz. Önce kendi içimizde gelen teklife bakacağız. İlla karşı çıkalım şeklinde hareket etmiyoruz. Biz sorunu Türkiye'nin gündeminden çıkarmak istiyoruz. O yapay sorundan Türkiye'yi çıkarmak istiyoruz. Erdoğan bizim teklifimizin üzerine anayasa çıkışıyla gelerek, yine başörtüsünü istismar etme yolunu seçti. Ben eminim ki bu teklifin içinde bir değil birkaç madde olacak. Erdoğan ben nasıl bunu siyasete malzeme yaparım diye düşünüyordur. Kaç madde geleceğini bilmiyoruz. Geldikten sonra ona göre karar vereceğiz. Bizim yasal önerimize ters düşmüyorsa altına imza atarız." 

'SIRA HÜKÜMET PROGRAMINA GELDİ'

"(Altılı Masa) Var olan sistemin değişmesini istiyoruz. Bunun içinde anayasa değişikliği gerekiyor. Bizi bir araya getiren temel etmen, var olan sistemin değişmesi. İlk çalışmayı bu sistemi nasıl değiştiririz üzerine yaptık. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin esaslarını belirledik. Bu esasların ileride bir tartışmaya zemin açmaması için kanun maddelerini yazdık. Demek ki hükümet olurken uzun sürecek tartışmaları daha hükümet kurmadan tartıştık ve önemli mesafe aldık. Şimdi sıra hükümet programına geldi. 72 maddeden oluşan yapacaklarımıza dair program hazırlıyoruz. İktidara geldiğimizde ne yapacağımız o gün belli olacak. Hazırlıklarımız büyük ölçüde tamam. Bir sonraki toplantıda bunun yüzde 95'i bitmiş olabilir."

'ALTILI MASA ARTIK 15 GÜNDE BİR TOPLANACAK'

"6 ay içinde topluma nefes aldıracağız. 1 yıl içerisinde ekonomide toparlama dönemi başlayacak. Hem bizim hem de yabancı işverenlerin Türkiye'de yatırım yapacağına inanıyoruz. Çünkü önlerini görmüş olacaklar. Aldığımız ekonomik kararların ne kadar doğru olduğunu ifade edeceğiz. Ekonomiyle ilgili çalışmalar Altılı Masa'nın bu toplantısında bitmeyebilir. Ama bir sonraki toplantıda kesin biter. Artık 15 günde bir toplanacağız. Çünkü seçim geliyor.

Benim şahsi kanaatim ekonomiye ilişkin 1,5 yıl içinde pek çok sorun çözülür. Vatandaş ve işveren yapılan işleri görür ve bir güven oluşur. AB'nin demokratik standartlarını ülkemize getirmek istiyoruz. O haklara bizim halkımız da sahip olsun. Bu konuda da görüş birliğimiz var. Bu koşullar oluştuğu takdirde ülkeye ciddi yatırımlar gelecek. İngiltere'de de iş insanlarıyla bunu görüştüm."

'SÖYLEM BİRLİĞİ OLUŞTURMADAN ADAY AÇIKLAMAK TEHLİKELİ'

"Diyelim ki aday belli oldu. Daha hükümet programı üzerinde anlaşmamışız. Bir parti lideri ayrı açıklama yapacak, aday ayrı açıklama yapacak. Vatandaş demez mi ki, bunlar daha aralarında anlaşmamış. Önce biz kendi programımızı oluşturacağız. Hepimiz aynı şeyi söylemeliyiz ki söylem birliği oluşsun. Bunları oluşturmadan aday belirlemek asla asla doğru olmaz. Bu çok tehlikeli bir şey, neyi nasıl yapacağımız konusunda anlaşmalıyız.

'ÖNEMLİ OLAN SİSTEMİ OTURTMAK'

"Ayrıca sorun aday meselesi değil. Sorun sistemde. Devletin kurumlarını sağlıklı olarak oluşturursanız o zaman Ali gelir yönetir, Veli gelir yönetir. Bizim ikinci yüzyıla çağrı programında söylediğimiz neydi? Ülkenin sürekli bir kurtarıcı beklemek durumundan kurtarılması. Bu devlet dediğiniz kurumun sağlıklı işleyişini sağlamamız lazım. Artık devletin kurumları sıcak siyasete alet olmamalı. Belçika'da iki yıl hükümet kurulamadı ama kimse devlet nerede demedi. Önemli olan sistemi oturtmak. Artık Türkiye bir daha bu tür krizlere girmesin."

'MERKEZ BANKASI'NIN BAŞINA GETİRECEĞİMİZ KİŞİ PARA VE EKONOMİ POLİTİKASINI İZLEYECEK'

"Bu ülkenin o kadar nitelikli insanları var ki... Merkez Bankası'nın başına getireceğiniz kişi hem para hem ekonomi politikasını izleyecek. Plan yapacaksınız o planlar bir saat gibi çalışacak. Vatandaş kolundaki akrep ve yelkovanı görür. Akrep ve yelkovanın arasında bir mekanizma var, sürekli dönen çarklar var. İşte o çarklar devlettir. O çarkların birisi Merkez Bankası'dır, birisi planlamadır, birisi Hazine'dir, birisi Dışişleri Bakanlığı'dır. Bunların tamamımın aynı hedefe kilitlenmesi ve aynı politikayı değişik yerlerde yapmaları gerekiyor. Bunu yapacak olan bürokrasidir. Talimatı verecek olan da siyaset kurumudur. O mekanizmalar bozuldu, akreple yelkovan da doğruyu göstermiyor. Biz hem mekanizmayı düzeltmek istiyoruz hem de akreple yelkovan doğruyu göstersin istiyoruz. "