Kılıçdaroğlu'ndan esnafa: Oyunun rengini değiştirmelisin

Armağan Kabaklı

ADANA - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Adana'da 'Esnaf Buluşması'na katıldı. Korona virüsü kısıtlamaları nedeniyle dükkânlarını kapatan esnafın mağdur olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Dükkanı kapatıyorsun, işçiyi eve gönderip sahip çıkmıyorsan orada sosyal devlet yoktur" dedi. 

Kılıçdaroğlu esnaf buluşmasından önce erkekler tarafından öldürülen kadınların aileleriyle bir araya geldi. Görüşmede dava süreçleri ile ilgili bilgi alan CHP lideri Kılıçdaroğlu, ailelere her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun ziyaretler kapsamında planlanan esnaf gezisi kentteki pandemi vakalarındaki artış yüzünden iptal edilirken, kurultayda CHP Genel Başkanlığı’na aday olan Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’nın vefat eden babası için de taziye ziyaretinde bulundu.

Adana Büyükşehir Belediyesi’nde CHP’li belediye başkanları ile de bir araya gelen Kılıçdaroğlu, daha sonra Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda esnaf temsilcileriyle buluştu.

Kılıçdaroğlu şu mesajları verdi: 

- Türkiye'de esnaf gerçekten devletin orta direği ise, korunmak isteniyorsa onun sorunlarını dinlemek, beklentilerine cevap vermek zorundayız. Benim konuştuğum esnaf arkadaşlar, 'sorunumuz için başvuracak yer bulamıyoruz' diyorlar. Sorunun çözümüne makro açıdan baktığımızda bir esnaf bakanlığının kurulması lazım.

- Esnafın derdini anlatacak bir makam yok. Esnaf bakanlığı kurmak çok mu zor? Anayasada esnaflarla ilgili bir hüküm var, kim koruyacak? Koruyacak makam yok. Esnaf bakanlığı olacak ki esnafın derdini anlatabileceği bir makam olsun. Benim esnaf kardeşlerimden isteğim, sorununuzu bu bağlamda dile getirin. 

- Esnaf kardeşlerimin CHP'ye mesafeli olduklarını biliyorum. Benim sizden isteğim, var olan sorunlarınızı çözmek istiyorsanız, kazanmak istiyorsanız, oyunuzun rengini değiştireceksiniz. Siyaset köşeyi dönme yeri midir? Vatandaşa hizmet etme yeridir. 

- Türkiye bildiğiniz gibi değil, çok daha kötü. Her şeyi sattık. En son Borsa İstanbul'un yüzde onunu. Şu soruyu sorun; ödediğimiz vergiler nereye gidiyor. Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Katarlılara sattık, kaça sattık, bilen yok. 600 milletvekili de bilmiyor ben de bilmiyorum. Katarlılara satıyorsunuz, ihale yaptınız mı? Belki başka bir ülke şu kadar veriyorum diyecekti. Niye ihale yapmadınız? 

- Esnaf sesini yükseltmek zorunda. 40yıldır vergi ödüyorum, 40 gün niye bakamadın bana demesi lazım. Vergiler nereye gidiyor. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomik olarak Londra'daki bir avuç tefeciye teslim edildiğini biliyor musunuz? 178 milyar dolar faiz ödendi. Bu parayla ikinci bir Türkiye inşa edilir! Bu eski rakam. Kimin parasıyla ödendi bu? Sizden toplanan paralarla... 83 milyon... Demek ki çalışacağız, Türkiye için, çocuklarımız için. Allah'ın verdiği en değerli hazine akıldır. Sorgulamak demektir. Hayatı, siyaseti sorgulamak zorundayız.

- Stopaj vergisiyle sizin ne alakanız var? Kaldırın kardeşim bunu. Mülk sahibine sizin sırtınızdan ek avantaj geliyor. Kaldırın bunu esnaf rahat etsin. Vergi azalmayacak. 

- Yanınızda çalışan kişi dükkan kapanınca evine döndü. Nasıl geçinecek? Buna sosyal devlet bakmalı. Nerede sosyal devlet? Benim açlığımı gidermek zorunda. Bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç girmemeli, eğer giriyorsa 83 milyon uyumamalı. Eğer bu ülkede beraber huzur içinde yaşayacaksak herkes karnını doyurmalı. Para var, işsizlik sigortası fonu var. Dünyanın parası var, dünyanın parasına ne oldu? Nereye gitti bu paralar. Bilemezsiniz. Başkaları kullandı o parayı. Kimin garantisiydi bu? İşsiz kalan kişinin garantisiydi. Çünkü onun aylığından kesiliyordu. Kendi kumbarasından bir miktar ödediler başka ödemediler. Dükkanı kapatıyorsun, işçiyi eve gönderip sahip çıkmıyorsan orada sosyal devlet yoktur. 

- Parayı esnafa mı, üreticiye mi, çiftçiye mi, tefeciye mi verelim? Bu bir siyasi tercihtir. Bunu iktidar seçiyor. Bütçeyi onlar belirliyorlar. Bize düşen görev yanlışsa yanlış demek. Size düşen görev, 'dükkanı kapattın bana bir şey vermedin' diye sormak. 

- Birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak zorundayız, bu işin partisi yok. Türkiye kan kaybediyor. Devletin bütün kurumlarını sattılar, nereye gitti bu para? Bir Katar firmasına 90 milyon dolar birden düşürdüler, iki kıyak birden geçtiler. Bir katar firmasına sağlanan 90 milyonu esnafa verseler ne olurdu? Bir kişiye sağlanan imkanı yüz binlerce kişiye sağlamıyorsunuz. Bu bir siyasi tercihtir. Sizin bu tercihi görmeniz lazım Benim sorumluluğum var doğru, ama tek tek her birinizin sorumluluğu var. 

- Kul hakkı işlemek en büyük günahsa, kul hakkı yiyene oy vermeyeceksiniz. İşin doğasında ahlakında, inancımızda bu vardır. Bütün esnaf kardeşlerimin bunu düşünmesi lazım. Biz esnafın sorunlarına eğilip dinleseydik belki bugünkü tablo olmazdı. Şimdi Türkiye'nin bütün coğrafyasını geziyoruz. Bir sorun varsa artık nasıl çözüleceğini toplumun önüne koyuyoruz. En iyisini biz yaptık demeyiz. Bir vatandaş eksik der, kabul ederiz telafi ederiz. 

TEMEL ATMA TÖRENLERİNE KATILDI

Kılıçdaroğlu daha sonra Çukurova Belediyesi’nin 530 kişilik Atatürk Öğrenci Evleri, Yüzüncüyıl Çok Amaçlı Kapalı Semt Pazarı, Huzurevleri Gülen Yüzler Semt Kreşi, Kadın Kooperatifi, 4 yeni parkın açılışı ile Adana Lezzetleri Çarşısı, Müslüm Baba Parkı, Mola Evi, Mahfesığmaz Semt Kreşi, Adana Koop. Kapalı Semt Pazarı ve Yüzüncüyıl Emekli Dinlenme Evi’nin temel atma törenine katıldı.

Atatürk Öğrenci Evi’nde pandemi kuralları dikkate alınarak halka açık düzenlenen törende ilk olarak sahnede kurulmuş sinevizyonda açılışı yapılacak projeleri tanıtan video gösterimi yapıldı. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin kürsüye çıkarak projeler hakkında bilgi verdi. Daha sonra söz alan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ise CHP lideri Kılıçdaroğlu’na Adana’ya verdiği değerden dolayı teşekkür etti.

Ardından konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ülkede sorunların olduğunu, önümüzdeki seçimlerin salt bir siyasi parti seçimi olmadığını belirtirken, "Hepimiz aynı kaygıları yaşıyoruz. Size sözümüz var. Önümüzdeki seçimler salt bir siyasi parti seçimi değil. Demokrasiyle yan yana olan ile karşısında olanın seçimidir. Demokrasiden yana, harcanan her kuruşun hesabını verenlerle millete hesap vermekten uzak duranların seçimidir. Demokrasi bir yaşam biçimidir. Sevdikleri için vermesinler oy, ben yanlış yaptığımda her alanda eleştirebilirler. Bu hakkı getirdiğim için oy istiyorum. Belediyeler bunun göstergesidir.  Halka hizmeti götürmeye devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi tüm engelleri aşıp görevini yerine getiriyor. İktidar da aynı şekilde olacak. Kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Her yanlışın farkındayız. Türkiye yönetilmiyor, savruşuyor. Kaynaklar birilerine peşkeş çekiliyor. Gün birlikte yürüme günüdür" dedi. 

'BÖCEK İLE GÖRÜŞTÜM GÖREVİNE DÖNECEK'

Belediye başkanlarının tarih yazdıklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Tüm engellemelere rağmen 11 büyükşehir belediye başkanı da tarih yazıyor. Muhittin Böcek ile telefonla konuştum. En kısa zamanda işine dönecek. Hepsi halka adamış kişilerdir. Biz siyaseti halk, ahlak, herkesin mutlu olacağı bir Türkiye için yaparız. Biz insanları etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı konularında ayırmayız. Belediye başkanımıza 'yoksul mahalleler için pozitif ayrımcılık için yapacaksınız' dedim. Onlar da belediye hizmetlerinden yararlanacaklar. Türkiye’de öğrenci yurdu sorununu 18 yılda çözemediler. Kalkarlar tank fabrikasını Katar’a peşkeş çekerler. Ben buna itiraz etmeyecek miyim? Satmaları için para almaları lazım. Bir kuruş dahi almadılar. Biz miyiz milliyetçi onlar mı?"