Kılıçdaroğlu: İslam dünyasının temel problemlerinin çözümü adalettir

CHP lideri Kılıçdaroğlu, "İslam dünyasının temel problemlerinin kaynağı adaletsizliktir. Dolayısıyla günümüz İslam dünyasının temel problemlerinin tek çözümü de adalettir" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları Sempozyumu'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

“2016'da düzenlenen sempozyumda bir konuşma yapmış ve İslam dünyasındaki temel sorunların neler olduğuna dair düşüncelerime ve sorunların çözümüne ilişkin önermelerimi paylaşmıştım. Böylesine önemli bir buluşmada önemli bir isimden alıntı yapmak istiyorum. Karl Marx, 'Filozoflar dünyayı çeşitli biçimde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir' der. Bu cümlenin geniş yorumuna atfen şunu söylemeliyim. Sizlerle birlikte biz siyasetçilerin de öncelikli görevi ülkesini daha iyiye ve daha güzele doğru değiştirmektir. Sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin önermelerde bulunmak, sorunu tespit etmek kadar önemlidir. Eğer sahip olduğumuz bilgiyi, var olan sorunları ortadan kaldırmaya dönük olarak yorumluyorsak bir başka soruna da kapı aralamış oluruz. Günümüz İslam Dünyasının sorunlarını bilmeli, hatta gerçeklikle yüzleşebilmeliyiz.

HER ALANDA TESİS EDİLMEMİŞ ADALETE, ADALET DENİLEMEZ: İslam bizden yaşamın her alanında ve herkes için geçerli olacak şekilde adaleti tesis etmemizi ve sürekli kılmamızı ister. İslam'a göre herkes için ve her alanda tesis edilmemiş adalete, adalet denilemez.

İslam’ın temel değerlerini savunuyormuş gibi görünerek zenginliği, kayırmacılığı, özgürlüğü denetimsizliği kendisine bahşeden gerçek bağlamından kopartılarak sunulan ve şükür tavsiyeleri ile de milyonlara yoksulluğu, dışlanmayı, baskıyı reva gören anlayışlara karşı ödünsüz bir şekilde adaleti savunmalıyız.

İslam dünyasının temel problemlerinin kaynağı adaletsizliktir. Dolayısıyla günümüz İslam dünyasının temel problemlerinin tek çözümü de adalettir. Adalet bir hukukun ötesinde bireysel ve toplumsal yaşamımızın tüm alanlarını kapsayan, olmazsa olmaz bir davranış biçimi ve tercih konusudur.

Adaletli olduğunuzda, hesap verebilir olduğunuzu da kabul etmişsiniz demektir. Bir ülkede adalet varsa onun etrafında biliniz ki hukukun üstünlüğü, denetlenebilirlik, hesap verebilirlik, eşitlik, kadın-erkek eşitliği, liyakat, özgürlük, sosyal devlet, hakça bölüşüm, emeğin üstünlüğü, insan ve doğa hakları vardır. Bir ülkede adalet yoksa, adaletsizliğin çevresinde depotizm, kayırmacılık, eşitsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, liyakatsizlik, kültürel ve sosyal yozlaşma, niteliksiz eğitim, bağımlı yargı vardır.” (HABER MERKEZİ)