Kılıçdaroğlu: Dün elime önemli bir belge ulaştı

Yolsuzlukları anlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu "Dün önemli bir belge ulaştı. Gidiyorsunuz, temel atıyorsunuz, bir süre sonra ihale yapıyorsunuz, temeli atan firmaya ihaleyi veriyorsunuz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili polemiğe ilişkin açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yapay bir tartışma yürütüldüğünü söyledi. Hiç kimsenin ilk dört maddeye dokunamayacağını belirten Kılıçdaroğlu "İlk dört maddenin teminatı Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli vatandaşlarıdır. Bunu herkesin bilmesini isterim” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın başkent oluşunun yıldönümü dolayısıyla Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisi’nde, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

BARIŞ VE HUZUR ORTAMININ OLMASI LAZIM: Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz. El birliği ile Türkiye’yi aydınlığa çıkarmamız lazım. Barış ve huzur ortamının olması lazım. Siyaset kurumunun topluma güven vermesi lazım. 

HÜKÜMET ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ İLE KARŞI KARŞIYA: Şu anda Türkiye çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıya. Neyi kastediyoruz? Var olan hükümet, çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıya. Yetki bir kişiye verilmez. Çoklu organ yetmezliğinden iktidarı kurtarmanın yolu milletin kendi vekilini seçmesidir.

TEMELİ ATAN FİRMAYA İHALEYİ VERİYORSUNUZ, OLACAK ŞEY Mİ?: Bugün geldiğimiz nokta... Dün önemli bir belge ulaştı. Arkadaşlara söyledim, kamuoyu ile paylaşın diye. Gidiyorsunuz, temel atıyorsunuz. Temel attıktan bir sürer sonra ihale yapıyorsunuz, temeli atan firmaya ihaleyi veriyorsunuz. Olacak şey mi?

YARGIYA NASIL GÜVENECEKSİNİZ?: Hakimlerin bugün iradeleri yok ve baskı altında. Bakın şöyle bir uygulamayı düşünün, elinizi vicdanınıza koyun. En altta bir hâkim var, karar veriyor. Karar gider yukarıya, oradan Anayasa Mahkemesi’ne. Anayasa Mahkemesi der ki bu karar yanlıştır düzeltin. Anayasa Mahkemesi’nin karalarını bütün makam ve mevkileri bağlar. En alttaki hâkim, ‘Anayasa Mahkemesi kararını uygulamam’ diyor. O zaman yargıya nasıl güveneceksiniz. Bunu uygulamayan hâkimi de terfi ettireceksiniz. Hakimlik can ve mal güvenliği demektir. Bir haksızlıkla karşılaştığımda ilk başvuracağım yer hakimdir. Orası adalet değil de adaletsizlik dağıtıyorsa o zaman oturup düşünmemiz lazım.

İŞİ EHLİNE TESLİM ETMEK LAZIM: Farklı düşünceleri dile getirmek bir ülkenin büyümesini sağlamak demektir. Atalarımız diyor, ‘akıl akıldan üstündür’ diye. İstişarenin olmadığı yerde bir devlet yönetilir mi? Garip uygulamayı anlatayım size. Sistem değişti, kanun tekliflerini milletvekilleri verecek. Seçildiniz, vekil oldunuz. Geldi birisi dedi ki ‘Ya şu tıbbi cihazlarla ilgili kanun teklifi hazırlar mısınız?’. Ya tıbbi cihazı biliyor musun, nasıl hazırlayacaksın?... Her işi ehline teslim etmeniz lazım.

DÜZELTMEZSEK SONU FELAKET OLUR: Kanun teklifini verenler TBMM komisyonlarında hangi kanun teklifinin altına imza attıkların dahi bilmiyorlar. Böyle bir sistem olmaz. Bunları değiştirmemiz lazım. Tutarlı bir sistemi inşa etmemiz lazım. Bir kişiye devlet teslim edilemez. Dünyanın hiçbir yerinde bir kişiye devlet teslim edilmemiştir. Osmanlı’da padişah vardı, vezir ve ulema heyeti de vardı. Devleti bir kişiye teslim etmişiz. Olmaz, yanlıştır. Bizim oturup düşünmemiz lazım, beraber. Bunu düzeltemezsek, sonu felaket olur. Nasıl felaket olur? İşte yaşıyorsunuz zaten. Türk lirasının nasıl erdiğini görüyorsunuz. Nasıl eriyor; en çok milliyetçiyiz, yerliyiz diyen insanların iktidarında eriyor.

BU MUDUR MİLLİYETÇİLİK?: Nasıl oluyor da bir hükümet, bir cumhurbaşkanı kendi vatandaşından dolar üzerinden borçlanır. Senin paran Türk lirası, niye dolar üzerinden borçlanıyorsun. Senin paranın itibarının olmadığını söylüyorsun, zaten. Bu mudur milliyetçilik, milliyetçilik sıradan kavram değildir. Milliyetçi olmak kolay bir olay değildir. Milliyetçilik her şeyden önce kendi ülkesinin çıkarlarını savunmak demektir. Eğer, Merkez Bankası’nda yasa dışı 128 milyar dolar yok edildiyse ve bunun hesabı verilmiyorsa ortada sorun vardır. Dile kolay 128 milyar dolar. Eğer biz 190 milyar doların üzerinde bir faizi Londra’daki tefecilere ödüyorsak, siz ödüyorsunuz, nereye gidiyor bu paralar?

HER MUHTARIN BÜTÇESİNİN OLMASI LAZIM: Bir vatandaş en rahat muhtara ulaşır. Milletvekili, bakanlara ulaşamaz, en rahat muhtardır, kapısını açar içeri girer derdini anlatır. Muhtar eğer doğrudan vatandaşla bağlantı kuracaksa güzel bir yerinin olması lazım. Muhtara birer personel vereceğim dedim, kıyamet koptu. Sen muhtarlara nasıl bir kişi verirsin, 10 milyonu aşkın işsiz var… Dağıttınız tebligat karşılığında niye para almıyorsunuz, aynı işi yapan PTT memuru alıyor. Her muhtarlığın bütçesi olması lazım. Seçimle gelen herkesin bütçesi var. Fakir aile gelecek, otobüs parası yok. En rahat kime ulaşacak. Muhtara ulaşacak. Biz bütçenizden otobüs parasını, al kardeşim, git ve gel. Bütçe olması paranın doğru harcanıp harcanmadığının denetlenebilir olması demektir… Emlak vergisinin yüzde 1’i muhtarlara verilse ne oluyor? Muhtarın bütçesi olur, muhtar da yerinde ve zamanında o parayı harcar. Türkiye Muhtarlar Birliği’nin kurulması lazım. Belediyeler birliği var. Temel çatı örgütünüzün olması lazım… Bu muhtarları çok sevdiğimiz için değil demokrasiyi sevdiğimiz için. Demokrasi için bunu yapacağız. Muhtar güçlü olacak ki muhtar güçlü olsun.

O FABRİKAYI 1 HAFTADA KATAR ORDUSUNDAN ALACAĞIM: Sakarya’da Katar ordusuna peşkeş çekilen tank-palet fabrikası var. İktidara geldiğimizde 1 hafta içinde o fabrikayı Katar ordusundan alacağım, şanlı Türk ordusuna teslim edeceğim.

ESNAFIN KREDİ FAİZİNİ SIFIRLAYACAĞIZ: Esnafın bankalar borcu var. Bir hafta içinde faizlerini sıfırlayacağız, ana parayı da taksitlere bağlayacağız. Esnafın kira stopaj borcu var, sıfırlayacağız. Ne demek kira stopajı, zaten vergi veriyor. Çiftçilerin bankalardan ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldığı borçların faizlerini sıfırlayacağız, borcu takside bağlayacağız. Kredi Yurtlar Kurumu’nda çocuklar üniversiteyi okurken para alıyorlar, üniversiteyi bitiriyor. İşi yok. Ama gidip yakasına yapışıyorlar ya çocuk ya babanın. Ya çocuk işi olmadan nasıl ödeyecek. Geri istiyorsun, önce iş vermen lazım. Onu da bir hafta içinde düzelteceğiz. Devlet o çocuğa iş verdikten sonra onun borcu taksitle alınır ya da faizleri silinir.

1 HAFTA İÇİNDE YAPMAZSAM SİYASETİ BIRAKACAĞIM: 15 Temmuz şehitleri, Beşiktaş’ta hayatını kaybeden şehitlerimiz. Bu şehitler için toplanan paranı tamamını bir hafta içinde sahiplerine iade edeceğiz. Şartlar ne olursa olsun iktidar olduğumuzda Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımıza dikeceğiz, bayrağımızı da oraya dikeceğiz. İçimde ukdedir. Bir hafta içinde yapmazsam siyaseti bırakacağız. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir. Kendi toprağını bırakıp kaçıyorsun. Üstelik karşında bir ordu da yok. Bizim şanımıza yakışmaz bunların tamamını düzelteceğiz.

FİNANS MERKEZİNİ BIRAK 83 MİLYONU KURTARIN: Şimdi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşımak istiyorlar. Bir yeri aldığınızda para basarsınız. Burası bana aittir dersiniz… Şimdi Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıyorsunuz, Ankaralılar buna izin verecek mi? Yarın bir gün TBMM’yi de taşıyalım diyecekler. Ankaralıların kendi bankalarına sahip çıkmaları lazım. Oraya finans merkezi yapacağım diyorlar. Sen finans merkezini bırak, Londra’daki tefecilerden 83 milyonu kurtarın. (ANKARA/ANKA)