KHK’li öğretmen kırtasiye işletiyor: Hepimiz bir gecede işsiz kaldık

KHK’yle ihraç edilen öğretmen Tahir Çetin, kırtasiye açarak hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Çetin, “Başka alanlarda iş bulmamız vazgeçtiğimiz anlamına gelmesin, mücadelemiz devam edecek” diyor.

Google Haberlere Abone ol

Mahsum Kara

DİYARBAKIR - 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen kamu çalışanları hayatlarını idame ettirmek için farklı iş kollarında çalışmak zorunda kaldı. Eğitim Sen’li 14 yıllık sınıf öğretmeni Tahir Çetin de meslek değiştiren öğretmenlerden biri.

Öğretmenlik mesleğinden ihraç edildikten sonra Diyarbakır’da kırtasiye açan Çetin, “Yıllarca emek harcadığınız mesleğinizin dışında başka bir meslek yapmak zorundasınız ve bu durum sizi ister istemez yıpratıyor” diyor.

‘MESLEK SAHİBİ OLMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM'

Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olan Çetin, , 2008 yılında Diyarbakır’da çalışmaya başladı. Çetin, Diyarbakır’ın Yenişehir merkez ilçesinde görev yaptığı sırada, sendikal faaliyetler gerekçesiyle 2020 yılında 29 Eğitim Sen’li arkadaşıyla birlikte gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı ve savcılık tarafından dosyaya takipsizlik kararı verildi.

Çetin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 375 sayılı KHK’nin geçici 35’inci maddesine dayanılarak, 29 Kasım 2021 tarihinde mesleğinden ihraç edildi.

“Yıllarca meslek sahibi olmak için çok çalışıp emek verdim” diyen Çetin, eğitim hayatıyla ilgili şunları söyledi: “İşçi bir babanın okuyan 5 çocuğundan biriyim. Maddi sıkıntılar içerisinde okuduk tüm kardeşlerimle birlikte. Maddi zorluklar içinde liseyi bitirdim. Üniversite sınavından sonra Çukurova Üniversitesi PDR bölümünü istememe rağmen, maddi durumumuz elverişli olmadığı için yaşadığım şehirdeki üniversitede okumak zorunda kaldım. Bu kadar zor şartlarda okuduktan sonra bir gecede haksız, hukuksuz bir şekilde görevinizden alınıyorsunuz. Yaşadığınız bu durum sizi ister istemez zorluyor.”

‘GÖREVE DÖNENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’

Hukuksuz bir şekilde kendisi gibi binlerce arkadaşının bir gece yarısı işsiz kaldığını ifade eden Çetin, şunları söylüyor: “Çevremizde birçok arkadaşımız ihraç edildi, yaşadığı sorunları az çok yakından gördük. İnsanlar derinden etkilendi psikolojileri bozuldu” diyor.

Arkadaşlarının mesleklerinden haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmelerinin kendilerini de yıprattığını belirten Çetin, “Biz böyle bir sürecin bizim de başımıza geleceğini bekliyorduk. Bu yüzden ihraç edilmemiz bizim için hiç tesadüfi bir durum olmadı” ifadesini kullandı.

İhraç edildikten sonra sendikadaki arkadaşlarının kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını vurgulayan Çetin, “Büyük bir dayanışma örneği gösterdiler” dedi.
Kırtasiyecilik işine nasıl başladığını anlatan Çetin, şunları söyledi: “Benim gibi ihraç olan birçok arkadaşım başka alanlarda iş bularak hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Başka alanlarda iş bulmamız kendi mesleklerimizden vazgeçtiğimiz anlamına gelmesin, mücadelemiz görevlerimizin başına dönene kadar devam edecek. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor.”

‘BU İŞ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE GÖRE ZOR VE MEŞAKKATLİ’

Mesleğinden ihraç edildikten sonra kırtasiye açmaya karar veren Çetin, bu durumu şöyle anlatıyor: “Benim gibi ihraç edilen bir öğretmen arkadaşımın kırtasiye açma planı vardı. Biz de böyle bir karar alarak kendimize bir kırtasiye dükkanı açtık. Şu an içerisine bulunduğumuz durum her ne kadar öğretmenlik mesleğine göre zor ve meşakkatli olsa da dik durmanın, geri adım atmamanın haklı gururunu da yaşayarak yeni işimizi severek yapıyoruz. Sonuç olarak 14 yılınızı verdiğiniz, yıllarca emek harcadığınız bir mesleğiniz dışında başka bir meslek yapmak zorundasınız ve bu durum sizi ister istemez yıpratıyor.”

‘NE ZAMAN GERİ GELECEKSİNİZ SORULARIYLA KARŞILAŞIYORUZ’

Öğretmenlik mesleğinin diğer mesleklerden farklı olduğunu belirten Çetin son olarak şunları dile getiriyor: “Görev yaptığım okul benim yaşadığım evin karşısında, her gün okulun bahçesindeki öğrencilerime bakıyorum. Sabah işe giderken öğrencilerimle karşılaşıyorum. Her seferinde ‘Hocam ne zaman geri geleceksiniz’ sorularıyla karşılaşıyorum. Bu durum bir yandan beni çok üzüyor, bir yandan da mutlu ediyor. Çünkü öğrencilerim hala beni bekliyor. Ve ben bunu düşününce mücadele etmeye daha çok sarılıyorum. İhraç edildiğimiz gün tebligatlarımızı almaya gittiğimizde meslektaşlarımızın ve ders verdiğimiz öğrencilerin alkışlarıyla okuldan ayrıldık. Nasıl ayrıldıysak sonunda gene aynı şekilde döneceğimize inancımız tam.”