Kesin interneti: Muktedirlerin yeni etkin önlem arayışı

İnternetin açma kapama düğmesini elinde tutanlar, protestocuların organize olmamaları için bu anti demokratik harekete girişmekten çekinmiyorlar.

Google Haberlere Abone ol

İnternet, 21. yüzyılda bütün dünyanın sinir sistemi haline geldi desek abartı olmaz. Alışveriş, eğlence, öğretim, herhangi bir bilgiye erişim veya dağıtım için kritik öneme sahip teknolojik altyapının özünü oluşturur.

Dünyanın farklı bölgelerinde de internet, farklı taleplerle günlük hayatta bizimle birlikte yaşıyor. Dünyanın bir tarafında internet bağlantısı olmayan cihazlar ve eşyalar artık demode sayılırken veya erişimin hızı tartışılırken dünyanın diğer tarafındaki insanlar, en basit anlamıyla internete erişebilmenin, ona sahip olabilmenin peşinde. Türkiye’deki bizler de kendimizi bazen bir tarafta bazen diğer tarafta hissediyoruz. Dünya geneline göre internete erişimimiz teknik anlamda sorunlu olmasa da toplumsal veya politik kriz anlarında bir anda kendimizi ülkenin soğuk gerçekliğiyle sınanır halde buluyoruz.

İnternetle toplumlar, ekonomik ilişkiler değişirken politik eylemler ve insanların kendilerini ifade etme kanalları da değişiyor. Paylaşılan bilgiler, toplumsal talepler ve daha bir sürü şey internet vesilesiyle görünür oluyor. Gizli devlet belgelerinin sızdırılmasından şüpheli ölümlerin üstüne gidilmesine kadar toplumu ilgilendiren taleplerin filizlendiği alanları internet var ediyor.

Elbette internetin getirdikleri herkes için her zaman avantajlı olmayabiliyor. Özellikle toplumsal, siyasal düzlemde düşünecek olursak da meşru olan/olmayan hükümetler ile çıkar grupları bilginin hızlı yayılmasından zaman zaman rahatsızlık duyuyorlar. Bu rahatsızlık seviyesi bazen öyle bir noktaya geliyor ki gücü -meşru veya değil- elinde bulunduranlar, karşılarına çıkanların sesini kesmek için birinci önlem olarak artık interneti kesme veya yavaşlatmayı, alacakları olağan tedbirlerin ilk sırasına yazıyor.

Demokrasi kültürü zayıf veya hiç olmayan ülkelerde toplumsal veya siyasal muhalifleri önlemenin yeni etkin yolu artık internetten geçiyor. Önceki yüzyıllardan süzülüp gelen geleneksel baskı ve sindirme yöntemlerinden vazgeçilmemiş olsa da internet kısıtlamaları çoktan listeye eklendi.

Dünya çapında internet erişimlerindeki kesintileri araştıran sivil toplum kurumu NetBlocks’un 2021’de raporladığı kısıtlama ve erişim engellerinden bazıları şöyle:

Uganda’da 13-18 Ocak arasında, Uganda telekomünikasyon otoritesinin emriyle başkanlık ve meclis seçimleri süresince ülke çapında internet erişimi engellendi.

Rusya’da muhalif lider Alexei Navalny’e destek için düzenlenen gösteriler devam ederken 23 Ocak’ta Moskova ve St. Petersburg’da 6 saatlik internet kesintisi yapıldı.

Myanmar’da 2 Şubat’taki askeri darbeden sonra protesto gösterileri dozunu giderek artırırken darbeci cunta birkaç gün içinde Facebook, Instagram, Messenger, Twitter ve WhatsApp’a erişimi kısıtladı. Darbe karşıtı gösterilerin azalmaması üzerine de mobil internet erişimini tamamen kesti. 50 günden uzun süredir mobil veri kullanılamıyor. Ortak kablosuz ağlar ve ağ genişliklerinde de ağır kısıtlamalar devam ediyor.

İran’ın güneydoğusundaki Sistan ve Belucestan eyaletlerinde, hükümete karşı artan eylemler dolayısıyla 27 Şubat’ta başlayıp 4 gün süren bölgesel internet kısıtlaması rapor edildi.

Kongo Cumhuriyeti’nde başkanlık seçimleri sebebiyle 21 Mart’ta ülke çapında internet kesildi. Kesinti 3 gün sürdü. Başkanlık seçimini yeniden Sassou Nguesso kazandı. Muhalefet lideri öldürüldü.

Hindistan İçişleri Bakanı’nın Bangladeş ziyareti esnasında, ülkede 2 gün boyunca Facebook ve Messenger’a erişim engelledi. Bakan’ın ziyareti, başkent Dakka’da protestolara sebep olmuştu.

Kolombiya’da yeni vergi düzenlemesine dair başlayan protestoların ardından 5 Mayıs itibariyle Cali bölgesinde internet erişimi konusunda zaman zaman ciddi sorunlar yaşandığı rapor edildi.

***

2021’in henüz ilk yarısı bitmeden dünya çapında politik temelli internet kısıtlamalarının kısa tarihçesi böyle görünüyor. İnternetin açma kapama düğmesini elinde tutanlar, bir yandan ülkelerinde yaşananların dünyaya aktarılmasını engellemek isterken diğer yandan da protestocuların organize olmamaları için bu anti demokratik harekete girişmekten çekinmiyorlar.

Tıkadıkları sağlıklı iletişim altyapısı sebebiyle yangının üstüne ateş döküp, hiç olmadık dezenformasyonların yeşermesiyle gerilim de canı yanan insan sayısı da artıyor. İnternete erişimin temel bir insan hakkı olduğundan bahsetmek isterdim ancak yukarıdaki örnek olayların çoğunda protestocuların yaşam hakkının dahi ihlal edildiğini düşünüce şimdilik bu kadarını anlatmakla yetiniyorum.