Kayıp yakınları Mümine ve Tayyibe’nin faillerini sordu

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları 1994'te ev baskınında katledilen Mümine ve Tayyibe Sincar'ın faillerinin bulunmasını istedi. Kayıp yakınları mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, Mardin’in Ömerli ilçesinde 1994’te askerlerin gerçekleştirdiği ev baskınında katledilen kardeşler Mümine ve Tayyibe Sincar’ın faillerinin bulunup yargılanmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” sloganıyla her hafta sürdürdükleri eylemin 637’ncisini sosyal medya hesabı üzerinde yayınlanan video ile gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı Güzelağaç köyündeki bir eve 27 Haziran 1994’te düzenlenen baskın askerlerce öldürülen Mümine (17) ve Tayyibe Sincar (23) kız kardeşlerin öyküsüne yer verildi. 

‘İKİ KIZ KARDEŞ KATLEDİLDİ’

Kız kardeşlerin hikayesini anlatan İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray Saman, konu ile ilgili 15 Ağustos 1994 tarihli Özgür Ülke Gazetesi’ne röportaj veren anne Türkiye Sincar’ın anlatım ve beyanlarına göre, 27 Haziran 1994 tarihinde PKK militanları Ömerli ilçesinde kamu binalarına yönelik silahlı saldırısından sonra gece operasyona çıkan özel harekât timleri, Mümine ve Tayyibe Sincar’ın evine baskın yaptı. 
 
Baskının direkt Tayyibe Sincar’a yönelik yapıldığını, özel harekatçıların damda yatan aile fertlerinden Tayyibe’ye silah doğrulttuğunu ifade eden Saman, “O sırada kız kardeşi Mümine ablasının üzerine kapanır. Özel harekât polisleri ateş ederek iki kız kardeşi orada katleder. Olaydan sonra askerler köye gelip cenazeleri almak ister ancak aile ve köylüler buna izin vermez. Daha sonra aile olay yerine savcı ister. Ömerli ilçesinden savcı gelir ve olay mahallinde rapor tutar. 36 tane M-16 kovanı tutulan rapora geçirilir. Ailenin tüm ısrarlarına rağmen savcı otopsi yaptırmaz” dedi.  

‘İNFAZ FAİLİ MEÇHUL OLARAK KAYITLARA GEÇTİ’

Askerlerin aynı gün köy muhtarı Mehdi Aksoy’u gözaltına alıp, 30 saat sorguladıktan sonra serbest bıraktığını belirten Saman, “Köye gelen askerlerin başındaki Komutan ‘Eğer koruculuğu kabul etseydiniz, başınıza bunlar gelmezdi’ der. Anne Türkiye; ‘Kızlarım itirafçı ve ihbarcıların asılsız suçlamaları sonucu öldürüldüğünü’ söylüyor. Aile, Ömerli Savcılığına özel harekât polisleri hakkında suç duyurusunda bulunur. Ancak tüm resmi girişimlere rağmen sonuç alamazlar. Bu olay failli meçhul olarak kayıtlara geçer” diye kaydetti. 
 
Saman, hakikat ortaya çıkana kadar, kayıplar ve faili meçhullerin sorumluları yargılanana kadar ve cezasızlık politikasına son verilinceye kadar mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. (DUVAR)