Karaburun'da GES projesi için ÇED süreci başladı: 'Mevcut faunanın yaşam alanları daralacak'

İzmir'in Karaburun ilçesinde bulunan Eğlenoca Mahallesi'nde yapılması planlanan projesi ile ilgili olarak ÇED süreci başladı. Yerel Fok Komitesi, projenin bölgede yaratacağı tahribata dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir'in Karaburun ilçesinde bulunan Eğlenoca Mahallesi'nde yapılması planlanan GES projesi ile ilgili olarak ÇED süreci başladı. 'Fırattekstil Güneş Enerji Santrali' projesi ÇED raporunun değerlendirmesini ve itirazlarını ilgili birimlerle paylaşan Karaburun Yerel Fok Komitesi projeye ilişkin açıklama yaptı.

Karaburun Özel Çevre Koruma Bölgesi alanı içinde önerilen Fırattekstil GES projesinin önerisini yapan firmanın Kemalpaşa ilçesindeki fabrikası için üretim yapacağını belirten komite, proje parselinin bitişiğinde Seyfeli Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Volt Elektrik Motor San. ve Tic. A.Ş. ve Hiba Sportif San. ve Tic. A.Ş. şirketlerinin lisanssız GES üretimi yapmasının planlandığına dikkat çekti.

Yukarıovacık’ta bir yıl içinde iptal edilen Mak Solar Enerji’nin GES projesiyle birlikte 5 GES projesi işleme alındığını da belirten komite, “Proje etki alanı içinde IUCN (Avrupa Kırmızı Liste-International UnionforConservation of Nature and Natural) kategorilerinde yer alan pek çok flora türü ve proje alanında görülmesi muhtemel amfibi, sürüngen, kuş ve memeli türleri mevcut. GES projesiyle, Ulusal ve uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan endemik türlerin de yer aldığı proje alanı ve çevresinde yaşayan mevcut faunanın yaşam alanlarının daralması kaçınılmaz” ifadelerini kullandı.

'AB VE UICN ÇALIŞMALARINA GÖRE RES VE GES YATIRIMLARINDAN KAÇINILMASI ŞART'

Proje alanı, Karaburun – Ildırı Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin ekolojisinden ayrı olarak parçacıl bir biçimde ele alındığını ifade eden komite, “Avrupa Birliği ve UICN çalışmalarına göre sadece Natura 2000 koruma alanlarında değil habitat direktifine dahil türlerin yaşadığı bölgelerde rüzgar ve güneş enerji santrallerinin de dahil olduğu enerji yatırımlarından kaçınılması şarttır. Güneş enerji santrallerinin ışık yansıması ve termal değişime sebep olması ile böcekler, sürüngenler ve özellikle göç eden kuşlar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri bilinmektedir. Bu durum arazi bütünlüğü için de önemli. Diğer yandan bu enerji yatırımlarının biyoçeşitlilik açışından önemli alanlara 10-20 km uzaklıktaki etkilerinin dahi araştırılması gerekirken, Özel koruma alanları gibi önemli habitat bölgelerinde koruma için bu mesafeler arttırılarak tampon bölgeler belirlenmektedir” diye belirtti.

'BİYOÇEŞİTLİLİĞE VE SOSYO EKONOMİK YAPIYA TEHDİT OLUŞTURUYOR'

Kurulması düşünülen GES projesi parsel alanı “SİT“ olma ihtimali taşıdığı da belirtilen açıklamada, “Proje raporunda; projenin biyoçeşitliliğe etkisinin ne proje alanı bazında ne de etrafında önerilen diğer güneş enerji santralleriyle birlikte kümülatif olarak değerlendirilmesinin yapılmadığı görülmektedir. Karaburun için kendi kendine yetebilen, yerel koruma vizyonun önde olduğu bir senaryo önerilmesi gerekirken, alana başka bölgelerin enerji ihtiyacını karşılayacak bir rol biçilmektedir. Bu yatırımların süregelen başvurularla Karaburun – Ildır Körfezi ÖÇKB ekolojisi üzerinde öngörülemeyen bir etkisi olacağı kesindir” denildi.

Parsel bazındaki başvurulara verilen kararlarla, Özel Çevre Koruma Bölgesi olan bu bölgenin ve bağlı olduğu ekosistemlerin biyoçeşitliliğine ve sosyo-ekonomik yapısına tehdit oluşturduğunun altı çizilen açıklamada, “Önerilen her proje için koruma alanı bütününde yapılan bilimsel çalışmalar ve plan kararları ışığında ayrıca detaylı Çevre Etki Değerlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Karaburun – Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi karasal biyoçeşitlilik çalışması yeni tamamlanmıştır. Koruma ilanı sonrası özel çevre koruma bölgesine ilişkin yönetim planı yapılması beklenmektedir. Henüz alana ilişkin hassas bölgeler belirlenmemiştir. 1/25.000 ölçekli Karaburun – Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Nazım İmar Planı’nın itiraz sürecinde olduğu bilinmektedir. Günümüzde vurgusu yapılan ‘yeşil ekonomi’ kavramının karşılığı koruma alanları dışında yapılacak üretim faaliyetleri için koruma alanlarındaki biyoçeşitliliği feda etmek olmamalıdır” denildi.