‘Bankacıydım, kendimi duvar boyarken buldum’

22 yıl çalıştığı bankadan istifa ederek duvar boyamaya başlayan Dilşat Seferbay, hobi olarak başlayan boyamayı profesyonel mesleğe dönüştürdü. Türkiye’de duvar boyama sanatını yapanların büyük çoğunluğunun erkek olduğunu söyleyen Seferbay, ilk başladığı sırada, “O erkek işi” sözleriyle tepkiler aldığını aktardı. Covid-19 salgını sürecinde ürettiklerine ilginin arttığını ifade eden Seferbay, “Evde kalmanın arttığı süreçte insanlar, yaşadıkları alanları güzelleştirmek istiyorlar” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Özel bir bankada 22 yıl çalışan ve “Bu hayatta ne yapıyorum” sorusunun ardından istifa eden Dilşat Seferbay, ev duvarlarını boyamaya başladı. Toplumda “badanacılık” olarak tarif edilen duvarları boyama işini sanatla birleştirdiğini söyleyen Seferbay, bu süreçte eğitimler de vermeye başladı.

Duvar boyamaya profesyonel iş olarak başladığı sırada, “Kadın başına nasıl yapacaksın”, “O iş erkek işi” cümleleriyle tepkiler aldığını belirten Seferbay, “Hayır. Ben yapabilirim. Çok güzel işler ortaya çıkıyor ve kadınların isteyip de yapamayacağı iş yok” diye konuştu.

‘GÜVENLİ ALANIMDAN ÇIKIP İZ BIRAKMAK İSTEDİM’

Bir yıl önceki istifa kararının ardından ev ve iş yerlerindeki duvarlara deyim yerindeyse yeniden hayat veren Seferbay, karantina sürecinde insanların evlerinde daha çok vakit geçirdiği için daha fazla ilgili olduğunu ifade ederek sorularımıza şu yanıtları verdi:

Uzun yıllar bir bankada farklı departmanlarda çalıştınız. Bu uzun yılların ardından duvar boyamaya sizi ne itti?

22 yıl boyunca özel bir bankanın farklı departmanlarında çalıştım. Çok severek de yaptım işimi. ‘Bu hayatta ne yapıyorum? Neden geldim?’ diyerek hayatımı sorguladığım bir dönemin içerisinde sanatla buluştum. Kendimi duvar boyarken buldum. Emekliliğime de az bir zaman kalmıştı. Güvenli alanımdan çıkıp iz bırakmak istedim. Sonrasında da aşkla duvarlarla buluşmaya başladım. Benim hikayem biraz cesaret, biraz hayallerinin peşinden git ile ortaya çıktı.

Dilşat Seferbay

Birçok insan rutin hayatın içerisinde ‘hayallerinin peşinden’ gitmeyi arzuluyor fakat cesaret edemiyor. Bazen de imkanlar buna izin vermiyor. Yıllardır sürdürülen işten sıyrılmak kolay oluyor mu? Bu kararı kolay alabildiniz mi?

Maalesef. O kısmı gerçekten çok zor. Çünkü dünyanın sayılı şirketlerinden birisinde çalışıyorsunuz. Çok güvenli bir alan içerisindesiniz. İşten çıkarılmaların olmadığı, sosyal haklarınızın çok yüksek olduğu, her ay tıkır tıkır maaşınızın yattığı, topuklu ayakkabılarınızı giyip çalıştığınız bir yer düşünün. Bu birçok insanın hayal ettiği ve bu işe girmek istediği bir yerdi. Ama ben her şeyi bırakmak istedim. Elimdeki boya kokusuna, kafamdakileri aktarmaya aşık oldum. ‘Bunu yapmak istiyorum, yolum bu’ dediğim için bırakabildim. Ben çok emindim ama tabii ki çok zor oldu. Bankanın önünden geçerken hala gözlerim dolar.

‘DUVARLARI GİYDİRMEK GEREKİYOR’

Duvar boyamaya başlama süreci nasıl gelişti? Öncesinde eğitim aldınız mı?

Ben hiç eğitim almadım. Bu anlamda bir eğitimim yok. Kendimi aradığım kısımda evde ufak ufak tablolar yapmaya başladım. Heykeller boyamaya başladım. Dekorasyona da çok düşkünüm. Sonra bir gün dedim ki; mekanları güzelleştiren, derinlik katan, anlam katan duvarları giydirmek gerekiyor. Dünyada kullanılıyor ama Türkiye yeni yeni bunu anlıyor. O zaman elime harcı, macunları alıp panolarda yaptıklarımı duvarlara nasıl aktarabilirim diyerek başladım. Her şey bir anda olmuş gibi gözükse de yıllardır gördüğüm, biriktirdiğim her şeyin aktarımı oldu.

.

‘DUVAR SANATIYLA İLGİLENENLERİN YÜZDE 99’U ERKEK’

İnsanların çoğunda duvar boyama dendiğinde zihinlerinde “boya-badanacılık” canlanıyor. Sizin ürettiklerinizde özgün bakış açıları görülüyor. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İnsanlar çok şaşırıyor. Duvar sanatıyla ilgilenen az olsa da birçok kişi var. Ama bunların yüzde 99’u erkek. Elimde spatula, mala görünce çok şaşırıyorlar. Ama çok da saygı duyuyorlar. ‘Aaa inanamıyorum, siz mi yapıyorsunuz? Nasıl yapıyorsunuz? Bunun için bir güç de lazım’ diyorlar. Biraz da ufak tefeğim ama çok şahane tepkiler alıyorum. Ben elime malayı alıp duvarı boyuyorum. Kadınlar istedikleri zaman her şeyi başarabilir. Her zorluğun altından kalkabilir. İstersek yeri yerinden oynatırız. Duvarları boyamaya başlarken, ‘Kadın başına nasıl yapacaksın’ tepkileri de aldım. ‘O iş erkek işi’ dediler. Hayır. Ben yapabilirim. Çok güzel işler ortaya çıkıyor ve kadınların isteyip de yapamayacağı iş yok.

.

‘BUNU KİM YAPTI’ DİYEREK BENİ BULUYORLAR’

Hayatınızı buradan idame ettiriyorsunuz. Ekonomik anlamda da meslek haline geldi değil mi bu süreç?

Hayatımı böyle idame ettiriyorum. Normal bir duvar boyası olmadığı, içerisinde sanat olduğu için fiyatlar normal duvar boyalarından daha farklı. Talep noktasında sosyal medyanın çok büyük bir etkisi oluyor. Genellikle işler, yaptığım duvarların referanslarıyla geliyor. Ben birine bir duvar yapıyorum, o beni mutlaka birilerine tavsiye ediyor. O mekâna gelen ve yaptığım boyamayı görenler ‘bunu kim yaptı’ diyerek beni buluyorlar.

‘BU DUVARA BİR ŞEY YAPMAM LAZIM’ DÜŞÜNCESİ DAHA ÇOK ORTAYA ÇIKTI’

Sosyal medya hesabınızdaki çalışmalarınızı görüp danışanlar ve kendi duvarlarını da boyamak isteyenler oluyor mu?

Ben mesajlara yetişemiyorum. Birçok kadın kendi duvarlarını boyamak istediğini söyleyerek destek talep ediyor. Bunu çok kısa sürede aktarabilmem mümkün değil ama yardımcı olmaya çalışıyorum. Dünyayı saran virüsün etkisiyle insanlar daha çok evlerinde vakit geçirmeye başladılar. “Bu duvara bir şey yapmam” lazım düşüncesi daha çok ortaya çıkmaya başladı. Evde kalmanın arttığı süreçte insanlar, yaşadıkları alanları güzelleştirmek istiyorlar. Orada da beni buluyorlar ve bu çok keyif verici.

İnsanlar bu kadar uzun süre evde kalmaya psikolojik olarak da çok hazır değildi. Yaşam alanlarını değiştirerek, dönüştürerek bu süreci daha kolay atlatmaya çalışıyorlar.

Siz evinizin odasında koltukların yerini bile değiştirseniz kendinizi iyi hissedersiniz. Evinizde koltuğunuzda kuruldunuz, televizyon ünitesinin arkasında bembeyaz bir duvar varken birden orada dokular ortaya çıkıyor. Bu duvarlara insanlar dokunmak istiyor. Büyük bir tablo alıp da asmışsınız gibi düşünün. Kendisi boyayan insanlar için bu çok çok daha büyük bir keyif.

Aynı zamanda duvar boyamaya ilişkin eğitim de veriyorsunuz. Karantina sürecinde bu eğitimleri online mı yapmaya başladınız?

Karantinada eğitimlerimiz biraz yavaşladı ve online vermeye çalışıyorum. Yüz yüze iletişim benim için çok önemli. Malayı nasıl tuttuğu, hissini, ilk macunu alıştaki heyecanı görmeyi de çok seviyorum. Umarım bu süreç bittikten sonra derslerimize başlayacağız. Özellikle kadınlar eğitimleri çok istiyorlar. Eline malayı alıyor ve karşımda kahkaha atmaya başlıyor. ‘Nasıl yani malayla mı yapacağım’ diyorlar. Evet diyorum. Sen de yapabilirsin. Gözlerindeki şaşkınlık büyülü ifade inanılmaz.