'HSK kararının kadınlar için ağır sonuçları olur'

Hâkimler ve Savcılar Kurulu, şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılmasını öngören düzenlemenin korona salgını kapsamında kişinin sağlığını tehdit etmeyecek şekilde değerlendirilmesi yönünde karar aldı. TKDF Başkanı Canan Güllü, “Adalet, Aile ve İçişleri bakanları bu karara itiraz etmeli’ dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Hâkimler ve Savcılar Kurulu(HSK) Genel Kurulu’nda Korona virüsü salgını nedeniyle yargılama faaliyetlerine ilişkin bazı kararlar alındı. HSK’nin aldığı şu karar kadın örgütlerinin tepkisini çekti:

“6284 Sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının yükümlülerin Koronavirüs kapsamında sağlığını tehdit etmeyecek şekilde değerlendirilmesi gerektiği”...

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun, “Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir” başlıklı 5’inci Maddesinin b bendi şöyle: “Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi”…

Kararın mahkemelerin şiddet uygulayanlar için evden uzaklaştırma kararları vermesini engelleyeceği belirtiliyor.

HSK’nin bu kararı alarak mahkemelere bu maddenin uygulanmaması yönünde telkinde bulunduğunu söyleyen Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü kamuoyuna yaptığı açıklamada, mahkemelere bu tedbirin uygulanmaması yönünde salgın nedeniyle eve kapanmaların ardından ev işi şiddetin arttığını hatırlattı ve mahkemenin verdiği kararın kadınlar açısından çok ağır sonuçları olacağını söyledi. “Bu karara Adalet, Aile ve Çalışma ve İçişleri bakanları acele itiraz etmelidirler” diyen TKDF Başkanı Canan Güllü’nün açıklaması şöyle:

Kamuoyunun bilgisine…

Daha dün Pandemi döneminde artan şiddet için ek önlem talebimizi duyurmuştuk. Ev içinde uzaklaştırması biten şiddet uygulayıcı ile aynı odayı, üstelik kesintisiz olarak 24 saat paylaşmanın sonuç ve zararlarını anlatmıştık. Peki nereden biliyoruz bunları? Çünkü TKDF bir acil yardım hattı işletiyor ve bu süreçte tanıklıklarımızdan edindiğimiz bilgiler ışığında dile getiriyoruz söylemlerimizi. Ama bugün 30.03 2020 tarihinde toplanan HSK Genel Kurulu aldığı bir dizi kararın içine bir madde de 6284 için ekler ve der ki;

"6284 sayılı Yasa kapsamında verilen tedbir kararlarının yükümlülerinin sağlığının riske atılmayacak şekilde değerlendirilmesi gerektiği"...

Şimdi soruyorum HSK hangi deneyimi ve amacı ile şiddet uygulamış fail için sağlığını riske atmayalım der? Pandemi ortamında da konu edilmesi gereken bu mudur?

Artan şiddet oranları göz önüne alındığında haklarında tedbir kararı verilecek faillerin teste tabi tutulması dese anlayacağız. Ama kadına yönelik şiddeti görmezden gelip fail için odaklanmak ancak bizim ülkemize özgüdür. İnsan haklarını bütün olarak uygulama konusundaki eksikliği yine ortaya çıktı. Bu yüzden salgın sonrası boşanma oranı artan Çin ile bizi mukayese etmeyiniz, bizim ülkemizde kadınlar boşandıkları için öldürülüyor demiştik. Şimdi siz bir masa hâkimi olsanız ve karşınıza şiddet ile ilgili bir dosya gelse ve tedbir almanız gerekse ne düşünürsünüz, ya başıma ne bela çıkaracağım boş ver demez misiniz?

Birileri oradan yargı böyle düşünmez diyecek hemen. Biz o yargının şiddet hallerine tanıklık ettiğimiz için kokmayarak ve bulaşmayarak kadını feda edeceğini iyi biliriz. O yüzden bu isyanımız. Bu karara Adalet, Aile ve Çalışma ve İçişleri bakanları acele itiraz etmelidirler.

Son günlerde artan kadın cinayetlerini göz önünde bulundurmayan sadece “erkeklik dayanışması” sergileyen bu kurulun kararının iptali sağlanmalıdır. Hoş ok yaydan çıkmıştır aslında, iptal de edilse dahi mesajı alan almış ve uygulamalarını nasıl yapacağına kararını vermiştir artık.

Bu 6284 sayılı ailenin korunması kararının askıya alınmasıdır. Pandemi öncesi de böyleydi, bu madde uygulamaya devam niteliğindedir. Daha dün bu konuya dikkat çekmiştik oysaki. Bugünler geçer hafızalarda ülkenin nüfusunun yarısının kadın olduğunu ve erkek şiddeti ile ölümlerin artış hızını bilerek karar alanlar hesap verirler nasılsa.

Biz mağdurlara yardım etmeye, dayanışmaya devam edeceğiz. Cins kırımı yapılmasına çanak tutanlar utançları ile yaşayacaklar.