Aslı Tunç: Bu dil Mine Kırıkkanat’a özgü değil

Yazar Mine Kırıkkanat’ın sosyal medya hesabından Ekrem İmamoğlu’nun ailesiyle birlikte olduğu fotoğrafı paylaşarak “Çeyrek yüzyıldır İstanbul’a yakışır düzgün bir aile fotoğrafına hasret kalmışım. Teşekkürler İmamoğlu ailesi. Bu fotoğraf gönlümde çiçek açtırdı” ifadelerini kullanması tepki çekti. Akabinde Dilek İmamoğlu’nun bu sözlere karşılık verdiği iddia edildi ancak İmamoğlu’nun ifadelerinin eskiye ait olduğu bilgisi es geçildi. Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Aslı Tunç Mine Kırıkkanat’ın sözlerini “ayrımcı ve ötekileştirici bir dil” olarak nitelendiriyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yazar Mine Kırıkkanat, sosyal medya hesabından Ekrem İmamoğlu’nun ailesiyle birlikte olduğu fotoğrafı paylaşarak şunları yazdı; “Çeyrek yüzyıldır İstanbul’a yakışır düzgün bir aile fotoğrafına hasret kalmışım. Teşekkürler İmamoğlu ailesi. Bu fotoğraf gönlümde çiçek açtırdı.”

DİLEK İMAMOĞLU'NUN AÇIKLAMALARI ESKİ

Kırıkkanat’ın bu sözleri sosyal medyada tepki çekti. Akabinde Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu’nun bu sözlere karşılık şunları söylediği bilgisi yayıldı; “Eğer bir aşağılama ya da güzelleme yaptıklarını sanıyorlarsa bilmeliler ki beni de aşağılıyorlar. Çünkü ben Sayın Semiha Yıldırım'ın fotoğrafına bakınca kendi annemi, kendi ablamı görüyorum. Onların tercihi de böyle. O yüzden bu paylaşımı hiç iyi niyetli bulmuyorum' ifadelerini kullandı.”

Bu cümlelerin yeni söylenmiş gibi sosyal medyada kullanıldığı ancak eski tarihte söylenmiş ifadeler olduğunu belirtelim.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Aslı Tunç, Kırıkkanat’ın ifadesini “ayrımcı ve ötekileştirici bir dil” olarak nitelendiriyor ve “Nefret söylemi biraz daha sert bir tanımlama olabilir” diyor.

Dilek İmamoğlu’nun Semiha Yıldırım’la karşılaştırılmasına verdiği muazzam tepkiDilek İmamoğlu’nun Semiha Yıldırım’la karşılaştırılmasına verdiği muazzam tepki

'ÖTEKİLEŞTİRME ARZUSU GÖRÜNÜR KILINIYOR'

“Sosyal medya bu tip söylemlere uygun bir mecra. Hem öfkeyi hem ötekileştirme arzusunu çok görünür kılan bir platform. Dolayısıyla bu kadar bölünmüş, birbirine karşı öfke duyan kutuplaşmış toplumlarda bu ve benzer söylemler fazlaca görülebiliyor.”

Üzerinde konuşmak, gündeme almak faydalı mı peki? “Tepki vermek gerekiyor” diyor Tunç. “Bu sadece Mine Kırıkkanat’a özgü bir dil değil. Pek çok köşe yazarı bu dili kullanabiliyor. Tehlikeli bir tutum ve üzerinde konuşulmalı, gündeme getirilmeli.”

Dilek İmamoğlu’nun sözlerinin eskiye ait ifadeler olsa da “İnsanın içine su serpen ifadeler… Olması gerektiği gibi hümanist bir duruş olarak” olarak gördüğünü paylaşıyor Tunç.

Son olarak Tunç, ilkesel olarak bu tip hoyrat, ayrımcı dile, söylemlere karşı olunması gerektiğinin altını çiziyor; “Hangi inançtan, hangi sosyal kesimden olursa olsun… Sağduyu ve empati kurma çabasıyla bunlar aşılabilir. Bir anda olacak bir şey değil ama üslubun çok önemli olduğuna inanıyorum. İyilik, zerafet bulaşıcıdır ve bu tip ayrımcı dile ısrarla karşı çıkmak gerekiyor. Kimden gelirse gelsin.”