Kadın Meclisleri: Aycan Beysülen mücadelesinde yalnız değildir

Aycan Beysülen'in boşanmak istediği erkek tarafından bıçaklanmasını protesto eden İzmir Kadın Meclisleri, yetkililerin boşanmaların değil, kadına yönelik şiddetin önüne geçecek tedbirlerin alınmasını ve İstanbul Sözleşmesi'nin etkin bir şekilde uygulanmasını talep etti.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Kadın Meclisleri, Aycan Beysülen'in boşanmak istediği erkek Burak Kıncı tarafından bıçaklanmasını protesto etmek için Karşıyaka Çarşı'da basın açıklaması düzenledi.

"Aycan için sessiz kalmıyoruz" yazılı pankart ile "Boşanmak haktır" ve "Aycan yalnız değildir" yazılı dövizlerin taşındığı açıklamaya, çok sayıda kadın destek verdi.

Kadınlar adına açıklama yapan Kadın Meclisleri üyesi Hilal Susuz, Beysülen'in bir hafta önce, 44 defa bıçaklandığını hatırlattı.

Susuz, "Boşanma davası açılmasının üzerinden 1 hafta geçmesinin ardından fail, yıllardır şiddet uyguladığı Aycan’ı 'son kez konuşalım' diyerek yanına çağırdı. Aycan’ın kararlı olduğunu gören fail, bulundukları mekanın en dip noktasına Aycan’ı götürerek orada öldürmeye çalıştı. Aycan yıllardır maruz bırakıldığı sistematik şiddete artık yeter dediği için, boşanmak istediği için bıçaklandı” dedi.

“Hiçbir kadın ‘şans eseri’ hayatta kalmak zorunda değil” diyen Hilal Susuz, “Boşanmaların sayıca fazla olmasından şikayet edenler, boşanmaların önüne geçmeye çalışanlar, boşanmak istediği için yaralanan veya öldürülen kadınların da farkında mı? Boşanmalar kolaylaştırılmalıdır" ifadelerini kullandı.

'PANDEMİ BAHANESİYLE HAPİSTEN ÇIKARILAN FAİLLERİ BİLİYORUZ'

Yetkililerin boşanmaların değil, kadına yönelik şiddetin önüne geçecek toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlaması gerektiğini söyleyen Susuz, İstanbul Sözleşmesi'nin etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca Aycan Beysülen'in Karşıyaka Karakolu'na çok yakın bir noktada saldırıya uğradığına dikkat çeken Susuz, şunları söyledi:

"Aycan’ın bıçaklandığı konuma baktığımızda Karşıyaka Karakolu'na çok yakın bir yerde planlayarak öldürmeye çalıştığını görebiliyoruz. Fail bu cesareti kimden alıyor biliyoruz. Kadınların yaşam hakkı türlü sebeplerle ikinci plana atılamaz. Pandemi bahane edilerek hapisten çıkarılan failleri de biliyoruz. Aycan 6.9 şiddetindeki deprem sebebiyle yaşam mücadelesi vermiyor. O binalar öyle yıkılmaya bilir, insanlar ölmeyebilirdi. Aycan da şiddete uğramayabilirdi. Ne salgın ne de deprem Aycan’a zarar vermedi. Aycan’ı yoğun bakıma götüren şey erkek şiddeti. Nasıl depremin yarattığı yıkım önlenebilir ise, kadına yönelik şiddet de önlenebilir. Göz göre göre gelen yıkımları da kadına yönelik şiddeti de önlemeyen aynı sistemdir.”

'HİÇBİR KADIN YALNIZ YÜRÜMEYECEK'

Erkek şiddetine karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Susuz, “Bizler her gün mücadele etmeye devam edeceğiz. Aycan mücadelesinde yalnız değil, biz varız. Hiçbir kadın asla yalnız yürümeyecek. Boşanmalar kolaylaştırılmalıdır! Yetkililerin yapması gereken boşanmaları değil, kadına yönelik şiddetin önüne geçecek toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Bunun için de İstanbul Sözleşmesi'ni etkin bir şekilde uygulamak şarttır" diye konuştu. (DUVAR)