İzmir'den Afganistanlı kadınlara destek: Birlikte güçlüyüz

İzmir'de Kadınlar Birlikte Güçlü'nün çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Taliban'ın kadınların kazanımlarına belirterek, “Afganistanlı kadınlar yalnız değildir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Kadınlar Birlikte Güçlü'nün çağrısıyla İzmir'de bir araya gelen kadınlar, Afganistan'da yaşayan kadınlara destek olmak amacıyla basın açıklaması düzenledi.

Karşıyaka Çarşı girişinde düzenlenen açıklamada “Afganistanlı kadınlar yalnız değildir” yazılı pankart taşınarak “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Taliban elini kadınlardan ve translardan çek” sloganları atıldı.

Kadınlar adına yapılan açıklamada, Afganistan'da Taliban'ın ülkenin tamamını ele geçirmesinin ardından Taliban şiddetinden en çok etkilenenlerin kadınlar olduğu belirtildi.

Kadınların Taliban'ın kendi şeriat kanunları altında idam, sokak ortasında kırbaçlanma gibi ceza uygulamaları ile “karanlık günlere” geri dönüleceğinden kaygılı olunduğu ifade edilen açıklamada, Taliban'ın dönüşüyle riske atılan özgürlük ve kazanımlar anlatıldı.

'KAZANIMLARIMIZA GÖZ DİKTİĞİNİZİN FARKINDAYIZ"

Taliban'ın kadınlara yönelik yaptırım uygulamasının nedeni olarak “kadınların iffet ve haysiyetinin kutsal sayılabileceği güvenli bir ortam yaratmak” olduğunu söylediği hatırlatılan açıklamada, “İnandık mı, tabii ki hayır! Biz erkek egemen zihniyetin nasıl işlediğini de neye ve kimlere hizmet ettiğini de çok iyi biliyoruz” denildi.

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

“Kazanımlarımıza göz diktiğinizin farkındayız. Bu zihniyetin failleri her yerde, içimizde. En uzağımızda yaşananları bile en derinden hissedebiliyoruz. Zihniyet aynı, failler aynı fabrikanın ürünü. Değişen tek şey mekan ve zaman. Peşinizdeyiz, eril zihniyetinizi tarihin çöp sepetine gömmeye kararlıyız. Adaletin hayat bulduğu eşitlikçi ve özgürlükçü demokratik bir toplum olma yolunda kararlı adımlarla yürüyen kadınlar olarak dünyanın neresinde olursa olsun kız kardeşlerimize de çocuklara da insanlık değerlerine de doğamıza da daima sahip çıkacak, tüm çirkinliklere karşı güzellikleri ortaya çıkaracağız. Tüm zalimliklere karşı dayanışma içinde olacağız, seslerimizi birleştireceğiz. Haklarımıza, kazanımlarımıza, yaşamlarımıza, birbirimize sahip çıkıyoruz, birlikte güçlüyüz. Afganistanlı kadınlar yalnız değildir.”

'TALİBAN KADINLARDAN NEFRET EDİYOR'

Açıklamanın ardından yaşananlar Afganistanlı kadınların ağzından anlatıldı. Kadınlar Afganistanlı kadınların söylemlerini hatırlatarak şunları dile getirdi:

İLK YAPTIĞIMIZ İŞ KİMLİKLERİMİZİ, DİPLOMALARIMIZI SAKLAMAK OLDU: “Bugün olduğum kişi olmak için günlerce ve gecelerce çalıştım. Bu sabah eve geldiğimde kız kardeşlerimle yaptığım ilk şey kimliklerimizi, diplomalarımızı ve sertifikalarımızı saklamak oldu. Yıkıcıydı. Gurur duymamız gereken şeyleri neden gizleyelim? Afganistan’da artık olduğumuz gibi tanınmamıza izin verilmiyor.”

ARTIK YÜKSEK SESLE GÜLEMEYECEĞİM, SEVDİĞİM ŞARKILARI DİNLEYEMEYECEĞİM: “Bir kadın olarak erkeklerin başlattığı bu siyasi savaşın kurbanı olduğumu hissediyorum. Artık yüksek sesle gülemeyeceğimi, en sevdiğim şarkıları dinleyemeyeceğimi, arkadaşlarımla en sevdiğimiz kafede buluşamayacağımı, en sevdiğim sarı elbisemi giyemeyeceğimi ve pembe rujumu süremeyeceğimi biliyorum. Ve artık ne işime gidebilirim ne de yıllarca elde etmek için çalıştığım üniversite diplomam bir işle yarar.”

BU KORKUNÇ BİR ŞEY: “Tırnaklarımı yapmayı severdim. Bugün eve giderken manikür yaptırmak için gittiğim güzellik salonuna baktım. Güzel kız resimleriyle süslenmiş dükkân cephesi bir gecede beyaza boyanmıştı. Dükkanlardaki kadın fotoğraflarını boyayarak silmeye çalışan kişiler var. Bu ne demek? Yani 20 sene öncesindeki kara günlere gitmek demek. Kadın istemiyoruz demek. Bu çok korkunç bir şey.”

TALİBAN KADINLARI, GAZETECİLERİ, AKTVİSTLERİ TAŞLAYACAK: Çok, çok üzgünüm. Afganistan’daki kadınlar için tüm kalbimle ağlıyorum. Afgan kadın gazeteciler ve aktivistler olarak, artık kendi hayatlarımızdan endişe ediyoruz. Afgan kadınları özgür olmayacak. Kadınlar işe gidemeyecek ya da eğitim alamayacak. Taliban kadınları, gazetecileri, aktvistleri taşlayacak.”

GÜL GİBİ ÇOCUKLARIMI KAYBETTİM: “Mermilerden ve bombalardan kaçıyoruz. Yoğun çatışma yaşandı, gül gibi çocuklarımı kaybettim. 45 derece sıcaklık altında korku içindeyiz, açlık çekiyoruz, evlerimizi kaybettik.”

TARİH NE ÇABUK TEKERÜR EDİYOR: “Güne Kabil'in boş sokaklarına bakarak başlıyorum, insanı dehşete düşürüyor. Tarih ne çabuk tekerrür ediyor.”

KADINLAR GEÇMİŞ 20 YILIN SEMBOLÜ: “Taliban kadınlardan nefret ediyor çünkü onlar Afganistan'daki (geçmiş) 20 yılın sembolleri.”

ELDE ETTİĞİMİZ HER ŞEYİ GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR KAYBETTİK: “Gerçekten çaresiz hissediyorum... Son 20 yılda elde ettiğimiz her şeyi göz açıp kapayıncaya kadar kaybettik.”

ARTIK HİÇBİR ŞEYİM YOK: “Artık hiçbir şeyim yok. Param, evim, işim... Hiçbir şeyim yok. Her şeyden öte ülkem için endişeleniyorum.”

BİZİ TALİBAN GÖTÜRMESİN, ÖLÜM DAHA ŞEREFLİDİR: “Bizi Taliban götürmesin, bu ölüm daha şereflidir diyerek evlerimizin çatısından atladık.”

BİLGİSAYARI GÖRÜRLERSE ÖLDÜRÜRLER DİYE TEDİRGİNDİK: “2009'da Afganistan'a gitmiştim. Öğrenciydim, küçük bir bilgisayarım vardı. O kadar tedirgindik ki. Bir bilgisayar var, bunu Taliban görürse bizi öldürür diye… Durum maalesef hiç değişmedi.”

TALİBAN YÖNETİMİ ALTINDA YAŞAMAK KADINLAR İÇİN ÖLÜM DEMEK: “Taliban yönetimi altında yaşamak, kız çocukları ve kadınlar için ne demek? Ölüm demek. Bu kadar söyleyebilirim. Durum o kadar kötü ki… Biz onu gördük, çok eski zamanlarda gördük Afganistan'da. Kadınlar evden çıkamıyordu. Kız çocuklarının okulları yoktu. Şu an onlar için sadece ölüm diye düşünebiliyorum.”

BİZİM SUÇUMUZ AFGANİSTAN'DA DOĞMAK MI?: “Biraz biraz umutluyduk. Hiç kimse istemiyordu bu olanları Afganistan'da. Hatta ABD ve NATO güçleri Afganistan'dan çekilene kadar kadın hakları, çocuk hakları, yani insan hakları alanında yeni bir politika oluşturulur diye düşünüyorduk. İnsanlar ölüyor, tüm dünya sadece bakıyor. Afganistan'ın batmasını tüm dünya sadece gözlemledi, hiçbir şey yapmadılar. Dünyaya seslenmek istiyorum: Lütfen Afganistan'ı yalnız bırakmayın. Onlar da insandır. Bizim suçumuz Afganistan'da doğmak mı? Biz insan değil miyiz? Bizim çocuklarımız çocuk değil mi? Onların hiçbir suçu günahı yok.”

TALİBAN YUMUŞAK KONUŞUYOR AMA TALİBAN'I ÇOK İYİ TANIYORUZ: “Birçok insan belki Türkiye'den destek alınabilir diye umutlu. Barış olsun istiyorlar. Biz barışın yüzünü görmedik. Şu an Taliban yumuşak dilde konuşuyor ama Afgan halkı buna inanmıyor. Hepimiz Taliban'ı çok iyi tanıyoruz. Herat ilinde hırsızlık yapmış diye iki kişiyi yüzlerini siyaha boyayıp boyunlarına ip asarak sokaklarda gezdirdi.”

AFGAN HALKI UMUTLARINI KAYBETTİ: “Biz ölümle karşı karşıyayız ama bize yardım eden el yok. Afganistan halkı umutlarını kaybetti. Daha önce halkın bir direnişi vardı. Taliban'ın karşısında durup gelmelerini engelleyebiliriz diye bir umut vardı. Ama o umut tamamen kayboldu. Ben o günden bu yana hiç uyuyamıyorum. Tedirginlik içerisindeyiz. Hayret içinde izliyoruz. Afgan halkı bunu hak etmiyordu.”

GİRDİKLERİ YERLERDE TELEFON KABLOLARINI SÖKTÜLER: “Şu an iletişimde olduğum kimse yok maalesef çünkü Taliban girdiği yerlerde elektrik santrallerini, telefon kablolarını söktüler. Ben Gazne'den 1,5 haftadır haber alamıyorum. Ailem orada ama kendilerinden haber alamıyorum. Hiç kimseyle konuşamıyorum. Dün de Kabil'de telefon hatları çekmiyordu. Herkesin yürüyerek de olsa kaçmaya çalıştığını biliyorum.” (DUVAR)