İzmir'de 'Demokrasi için bir nefes' mitingi: Bizi, azgın faşist saldırılarınızla yenemeyeceksiniz

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, "Demokrasi için bir nefes" mitingi düzenledi. Tertip komitesi adına konuşan Memiş Sarı, "Bizi azgın faşist saldırılarınızla asla yenemeyeceksiniz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Türkiye'deki demokrasi güçlerine yönelik son süreçte artan anti demokratik saldırılara karşı "Demokrasi için bir nefes" mitingi düzenledi. Alsancak'ta bulunan Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitinge birçok sendika, meslek odası, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu destek verirken, HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan ile HDP yöneticileri ve Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya ile CHP İzmir İl Başkanlığı da mitingte yer aldı. Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan sendikalar ve kitle örgütleri Gündoğdu Meydanı'na yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte sık sık "Deniz'e sözümüz barış olacak", "Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek", "Faşizme karşı omuz omuza", "Deniz'in hesabı sorulacak", "Hak hukuk adalet" sloganları atılırken, polis Gündoğdu Meydanı girişine kurulan arama noktalarında yurttaşları arayarak miting alanına aldı.

İlk olarak Praksis müzik grubunun sahne aldığın mitingde, alana HDP il binasına yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ın fotoğrafı ile "Deniz Poyraz isyanımızdır" ve "Bağımsızlık, demokrasi, özgürlük ve barış için yılmayacağız" yazılı pankartlar asıldı. Miting tertip komitesi adına DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, demokrasi talep eden bütün renklerin toplandığını ifade ederek, Emek ve Demokrasi güçleri adına tüm katılımcılara teşekkür etti. Demokrasi güçlerinin uzun süredir bir yok oluş hikayesi yaşadıklarını ifade ederek, faşist kutuplaştırıcı politikalarla yok sayıldıklarını söyledi. Tek adam rejiminin korku baskı politikalarının tüm kesimleri etkilediğini ifade eden Sarı, "Nefes alamıyoruz" dedi.


'AZGIN FAŞİST SALDIRILARINIZLA BİZİ YENEMEYECEKSİNİZ'

Kadınların özgürce sokakta dolaşma hakkı olmadığını İstanbul Sözleşmesi'nden çıkarak kadın katliamlarının önünün açıldığını ifade eden Sarı, kadınların mücadelelerini sürdürdüğünü ifade etti. Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde saldırılar bitmediğini söyleyen Sarı, LGBTİ+'lara ve yürüyüşlerine yönelik saldırıları şiddetle kınadıklarını vurguladı. HDP İzmir il binasında tüm emniyet güçlerinin gözü önünde Deniz Poyraz'ın katledildiğini ve HDP'ye kapatma davası açıldığını belirten Sarı, bunun demokrasiye açık saldırı olduğunu kaydetti. Ülke ekonomisinin karanlık güçlere teslim edildiğini her gün ortaya çıkan ifşaların üzerinin örtülemediğini söyleyen Sarı, emekçilere yoksulluğun ve ekonomik krizin bedelinin ödetildiğini ifade etti. "Bizler bu ülkenin gerçek sahipleriyiz" diyen Sarı, "Bizi azgın faşist saldırılarınızla asla yenemeyeceksiniz. Tek adam rejiminin faşist saldırılarına karşı hep beraber yan yana omuz omuza duracağız" ifadelerini kullandı.

'İZMİR'DE OLMAKTAN ONUR DUYUYORUZ'

Deniz Poyraz başta olmak üzere özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından mitingte ilk olarak söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, mitinge katılanları selamlayarak, "Bugün İzmir'de olmaktan büyük bir onur duyuyoruz. Bugün İzmir Meydanı'ndan ülkeyi karanlığa sürükleyenlere iyi bir mesaj vereceğimizi düşünüyoruz. Onun için buradayız" dedi. HDP'ye yönelik saldırılara değinen Buldan şunları kaydetti:

"17 Haziran tarihinde İzmir il örgütümüze yapılan operasyonda saldırıda sevgili Deniz Poyraz'ı haince katlettiler. Deniz'e sıkılan kurşun aynın zamanda İzmir halkına sıkılan kurşundur, Kürt halkına kurşundur, kadınlara sıkılan kurşundur. Biz bu kurşunun bu katliamın özel olarak seçildiğini HDP'nin özel olarak hedef alındığını ve çok planlı örgütlü bir katliam olduğunu başından beri söyledik. Tekrar ediyoruz. Bu barış umuduna sıkılan bir kurşundur, halkların kardeşliğine, birlikte yaşam iradesine sıkılan kurşundur. Şunu unutmayalım İzmir'in özel olarak seçilmesinin de ayrı bir anlamı ve hedefi vardır. Çünkü İzmir çok renkli bir kenttir. Tıpkı HDP fikriyatı gibi farklı inanç, din, kimlikleri içinde barınan bir kent olduğu için özel olarak seçildiğini çok iyi biliyoruz. Bu katliamı lanetliyoruz. Ve sevgili Denizi'mize söz veriyoruz. Senin hayallerini gerçekleştireceğiz Deniz. İzmir Halkı sana bu sözü veriyor."



'HDP KADINLARIN, GENÇLERİN UMUDU BARIŞIN TEMİNATIDIR'

HDP'ye yönelik kapatma davasına da değinen Buldan, "Biz biliyoruz ki bu ülkeyi yönetenler bu operasyonun araştırılmasını istemediler. Göstermelik şekilde kınamalar yaptılar. Bu katliamla birlikte Türkiye'ye bir korku salmak istediler. Ancak yanıldılar. Başaramadılar, başaramayacaklar. Çünkü Tüm Türkiye İzmir oldu, Deniz oldu HDP oldu. Bu korkudan dolayı HDP'ye yönelik saldırı ve operasyonlarını durdurmadılar. Arkasından HDP'ye kapatma davası açtılar. Onlar biliyorlar ki HDP bu ülkede cesaretin huzurun güvencesidir. HDP kadınların, gençlerin umudu barışın teminatıdır" dedi.

Kürt sorununun çözümüne de değinen Buldan, "Bugün bu ülkeyi o kadar kirlettiler siyaseti o kadar kirlettiler ki artık bu ülkeyi çetelerin yönettiğini bu iktidarın çeteye esir düştüğünü hepimiz görüyoruz. Ancak bu gidişat gidişat değildir. Buradan çıkmanın tek yolu demokrasi, barış adalet hukuktur. Ama bunların yanında bir sorun daha var en büyük sorunlarından olan Kürt sorunudur. Bu ülkede Kürt sorunu çözülmeden hiçbir sorunun çözülmeyeceği açıktır" diyerek, Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılmasını istedi.

Ayrıca İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine de değinen Buldan, başta İzmir olmak üzere ülkedeki tüm kadınların İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatmak için alanlarda olacağını söyledi.

'DENİZLERİN YOLLARI IŞIĞIMIZ OLSUN'

Buldan'ın ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise Deniz Gezmiş'in idam sehpasına çıktığında Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesini haykırdığını hatırlatarak, Deniz Poyraz'ı hedef alan kurşunların Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesini hedef aldığını ifade etti. Sancar, "Deniz Gezmişler de Deniz Poyrazlar da mücadelemizde yaşamaya devam edecek" dedi. "Kürt sorunun çözümünü de biz hep beraber bulacağız. Yeter ki mücadele ortaklığımızı büyütelim. Gün buluşmaları büyütmenin günüdür. Gün Demokratik Cumhuriyeti birlikte kurma günüdür. Gün karanlıklarda fısıldaşmanın değil gün ışığında haykırmanın günüdür" diyen Sancar, Türkiye'nin bütün ezilenleri bütün demokrasi güçleri bir araya geldiğinde bu zulüm düzeni de savaş politikaları da sömürüyü de bitireceklerini vurguladı. "Ankara'nın kulislerinde değil demokrasiyi halkın bağrında kuracağız" diyen Sancar, nerede demokrasi mücadelesi, özgürlük arayışı varsa HDP olarak orada olacaklarını söyledi. Sancar son olarak, "Biz HDP'yiz her yerdeyiz, sizlerleyiz. Denizlerin yolları ışığımız olsun" dedi.



Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Deniz Poyraz'ın katledilmesine değinerek "Biz bu siyasi cinayetleri tanıyoruz. Deniz'e sıkılan kurşun tek bir katilin tetiğinden çıkan kurşun değildir. Bunun arkasında güçler vardır iktidarın beslediği kesimler vardır" diye konuştu. TÖP Sözcüsü Juliana Gözen de mitinge katılanları selamlayarak, "Katiller, mafyalar, çeteler korksunlar. Haklı olan da meşru olan da bizleriz. Korkmuyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından mitingde Bajar sahne aldı. (DUVAR)