İstanbul'da yeni baro: Neden ihtiyaç duyuldu?

İstanbul 2'Nolu Baro 2 bin 53 imzayla yetki belgesi aldı ve genel kurulunu gerçekleştirdi. Baronun kuruluş sürecinde gündeme gelen eleştirileri sorduğumuz Kurucular Kurulu üyesi Avukat Cavit Tatlı, bunlara yanıt verirken neden yeni bir baroya ihtiyaç duyulduğunu da anlattı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Çoklu baro sisteminin Meclis'ten geçmesinin ardından ilk baro İstanbul'da kuruldu. İstanbul 2'Nolu Baro'nun kurucular kurulunda Cavit Tatlı, Şengül Karlı, Niyazi Paksoy, Necati Ceylan gibi hukukçular yer aldı. Baro, 2 bin 53 imzayla Türkiye Barolar Birliği'ne başvurarak yetki belgesi aldı. Ancak Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Asude Şenol'dan karara itiraz geldi. Şenol, 2 bini aşkın imzanın 24 saatten kısa bir sürede incelenmesinin mümkün olmadığını söyledi ve kararın aceleyle alındığını savundu.

İstanbul 2'Nolu baronun kurucular kurulu üyesi Cavit Tatlı ve Şengül Karslı'ya neden böyle bir baroya ihtiyaç duyduklarını, bundan sonraki faaliyetlerini ve Asude Şenol'un iddialarını sorduk.

NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Asude Şenol, İstanbul 2'Nolu Baro başvurusunun üzerinden 24 saat geçmeden kabul edildiğini belirterek, “2 bin 53 imzanın yasal şartları taşıyıp taşımadığının incelenebilmesinin mümkün olmadığını" söylemişti.

Cavit Tatlı bu sözleri nedeniyle Şenol'a tepki göstererek istifaya çağırdı: “Kendisi bu iddiasını ispat etmekle sorumlu. UHAP diye bir sistem var. Bu sisteme Barolar Birliği'nin verdiği şifrelerle giriyorduk. Buraya girenlerden aynı zamanda dilekçe veriyorduk. Bu sözleri kullanan kişi oturdu oy birliğiyle açtığı UHAP sistemini kapattı. Şaibeyi kim yarattı? Beni arayanlara bunu kasıtlı yaptıklarını söyledim. 'Sistemi açacağız' dediler 5 gün geçti sistemi açmadılar. Çoklu baroyu savunabilirler, savunmayabilirler. Ama bir kanun var. Bu kanun gereğince de meslektaşı olan avukatlar bir irade göstermiş ve imza vermiş. Zaten Barolar Birliği'nin sorunu bu. Barolar Birliği bir vesayet organı, Barolar Birliği barolarla, barolar da avukatlarla ilişkilerini doğru kurabilseydi bugün çoklu baro olmazdı. Biz de ayrı bir baro kurmazdık. Sesimizi ne Barolar Birliği'ne, ne de baromuza duyuramadık. Şimdi ne kadar  doğru bir adım attığımızı gördük. Meslektaşlarına, 'Bu imzalar şaibeli' diyen kimse bulunduğu konumdan derhal istifa etmeli. Biz hırsız mıyız, ahlaksız mıyız? Biz meslektaşlarımızdan imza alırken UHAP'ı kapatmasaydı her şeyi görecekti. Bu sistemi haber bile vermeden kapattılar. Kendi yaptıkları şeyi kaldırıyorlar bunu yaparken de diyalog kurmadılar.”

 

Cavit Tatlı
Cavit Tatlı

 

'EN BÜYÜK 10'NCU BAROYUZ'

Tatlı İstanbul 2 No'lu Baro'nun bundan sonraki amaçlarına ilişkin sorumuza da şu yanıtı veriyor: “Önce baromuzu kurduk. Baromuzu kurma sürecinde hakarete varan, şahsiyetimize dil uzatan bir sürü şey okuduk. Bunların hepsini sineye çektik. Biz bugün küçük bir baro kurmadık. Türkiye'nin 10'ncu büyük barosoyuz. Genel kurula götürdük, bir seçim yaptık. 2 bin 53 kişi bir meslek örgütünün içerisinde kim olduklarını bilen insanlardır. Bir sürü sorun çıkabilecek alanı göze alan avukatlardan bahsediyoruz. Burası ekmek teknesi. Bunu sorun etmediler çünkü bizim baromuzun bize verdiği bir şey yoktu. Bizler mecburen kaydoluyoruz, aidat ödüyoruz, soruşturma olursa gider soruşturmaya cevap veririz. Sadece baroyla ilişkisi böyle olan bu insanlar bu barodan ayrıldı. Bundan sonra meslektaşımızı önceleyen, sorunlarını merkeze alan bir baro olacağız. Polemiklere girmeyeceğiz. Meslektaşlarımızla ilgili bildiğimiz sorunları çok kısa sürede çözeceğiz. Bizler sorunlarımızı hep erteledik artık ertelemeyeceğiz.”

'REKABETİN ARTMASINA İMKAN SAĞLAYACAK'

Baronun Kurucular Kurulu'nda yer alan avukat Şengül Karslı ise nasıl bir baro hedeflediklerini şu sözlerle anlattı: “Avukatların yargıya ilişkin sorunları ve barolar tarafından giderilmesi gereken ihtiyaçları var. Dolayısıyla kısır tartışmalardan ziyade yargının ve savunmanın en önemli unsuru olan, güven ve itibar mesleği avukatlığın gelişimine katkı sağlamak amacındayız. Daha katılımcı, şeffaf, mesleği ve meslektaşını önceleyen, çözüm odaklı, hukukun üstünlüğünü esas alarak, kadim kültür ve medeniyet havzamızın birikimlerinden yararlanarak demokrasi, insan hakları, gibi evrensel ilkeleri duruş çerçevesi yapan bir baro... Meslektaşının ihtiyaç duyduğu yerde ve anda yanında olan, sorunların çözümüne katkı sağlama niyet ve azminde olan bir baro olacağız.”

 

Şengül Karslı.

 

Karslı şöyle devam etti: “Barolar kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Görev tanımları ve sınırları da kanunla belirlenmiştir. Ancak bazı baroların ve meslek kuruluşlarının kendilerine kanunen verilmiş idari ve mali özerkliği sınırsız bir bağımsızlık olarak algılayarak ideolojik, politik organizasyonlar gibi hareket etmeleri yeni bir örgütsel tasarım gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu bağlamda kayıt zorunluluğu ve tekelci sistemden beslenen, temsilde adalet ilkesinin uygulanmasına imkan vermeyen pratik tutumlardan kaynaklanan temsil edilemezlik sorunu alternatif örgütlenmelerin önünün açılması ile çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla üye sayısı 5 binden fazla olan barolarda uygulanacak düzenleme ile avukatlar, üyesi olmak istemedikleri meslek kuruluşundan çıkış hakkını aldı. Böylece kendi fikirlerine en uygun ve en tarafsız olduğunu düşündükleri meslek kuruluşuna üye olabilmek fırsatı kazandılar. Bu yeni düzenlemenin değindiğimiz sorunların giderilmesine katkı sağlamasının yanı sıra baroları daha fazla sayıda üye kazanmaya teşvik edeceği, bunun da meslek kuruluşları arasında hizmette rekabetin artmasına imkan sağlayacağını düşünüyoruz.”