Işıl Reçber, köpeğinin ölümünü mahkemeye taşıdı

Işıl Reçber, geçen ay tıraş ettirmek için teslim ettiği veterinerden cansız bedenini aldığı köpeği için  Veteriner Hekim Mehmet Koç hakkında suç duyurusunda bulundu. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eski milli kaleci Rüştü Reçber'in eşi Işıl Reçber hiçbir sağlık sorunu olmadığını belirttiği köpeği Dolly'nin ölümünü yargıya taşıdı. Reçber ailesinin avukatı Nail Gönenli, Veteriner Hekim Mehmet Koç hakkında Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı‘na suç duyurusunda bulundu. 

Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göreşikayet kapsamında veteriner kliniğindeki kamera kayıtları istendi. Veterinerin Mehmet Koç’un da ölümle ilgili vereceği ifadenin ardından savcılık dava açılıp açılmayacağına karar verecek.

Reçber, geçen ay Pomeranian ırkı köpeği Dolly’yi her zaman götürdükleri veterinerdeki çalışanların ayrıldığını öğrenince Beykoz Kavacık’ta el makası yapan başka bir merkeze götürdüklerini belirtmişti.

'PANİKLE YANLIŞ MÜDAHELE ETTİNİZ'

Daha sonra veterinerden köpeğinin cansız bedenini teslim aldıklarını aktaran Reçber sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullanmıştı:

"Bu bebeği banyoda yıkarken şoka nasıl soktunuz? Solunumunu nasıl durdurdunuz, kalp krizi geçirttiniz? Hiçbir sağlık sorunu yokken daha çok gençken… Bunun üstüne yaptığınız yanlışı düzeltmek için bize haber vermeden Dolly’nin doktoru siz değilken, panikle yanlış müdahale ettiniz, izin almadan entübe ettiniz, adrenalin, kortizon yaptınız. Saatlerce bizi oyaladınız.

Bana ‘Burnu kanadı kılcal damar’ dediniz. Bir terslik olduğunu anlayınca sordukça herkese bin tane yalan söylediniz. Oraya gelmemizi engellemeye çalıştınız. Gelince de ‘Şimdi kaybettik’ dediniz. Benden önce gelen yakınlarıma çok normalmiş gibi daha önce de bu şekilde yıkanırken ölen köpek olduğunu söyleyip canlı giren minik canımızı cansız verdiniz. Ne bir pişmanlık, ne bir üzüntü, ne de bir özrünüz oldu. ‘Siz nasıl hekimsiniz?’ demeden önce nasıl insansınız? Bir hayatı bitirdiniz. Kadına, hayvana değer vermeyi öğrendiği gün benim ülkem insanı gözüm açık gitmeyecek! Huzurla uyu prenses…"