IŞİD'li yöneticinin ifadesi: Bedelli askerlik yapacağım

10 Ekim katliamıyla bağlantısı olduğu ileri sürülen; IŞİD'li Türk ve Azerilerin yöneticisi olduğu iddia edilen Muhammed Cengiz Dayan'ın ifadesinden: "Bedelli askerlik yapmak için para biriktiriyorum"

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - IŞİD’li Türklerin Suriye’deki yöneticisi olduğu iddia edilen Muhammed Cengiz Dayan’ın emniyet ifadesi ortaya çıktı. 10 Ekim katliamıyla bağlantısı olduğu ileri sürülen ve Gaziantep'te polisle girdiği silahlı çatışma sonucu yakalanan Dayan’ın, kendisini yakalayan polislere teşekkür ederken “Para biriktirip bedelli (askerlik) yapacağım” dediği ortaya çıktı. 

IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde gerçekleştirdiği canlı bomba saldırılarına ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde firari sanıklar yönünde devam eden davaya, IŞİD yöneticisi Muhammed Cengiz Dayan’ın dosyası da girdi. Mağdur avukatlarının 10 Ekim katliamının emrini veren Ebu Zeynep’ten sonra ikinci isim olarak değerlendirdiği Dayan’ın, katliamdan 28 gün sonra Gaziantep’te yakalandığı ve yargılandığı anlaşıldı. IŞİD’in ‘medya bakanı’ Ömer Yetek, ifadesinde, IŞİD’li Türk ve Azerilerden oluşan ‘Fursanül Hilafe Ketibesi’nin başında Dayan’ın olduğunu söylemişti.

Dosyada yer alan belgelerden; Dayan’ın, yakalanmamak için polise ateş açtığı ve yakaladığı araçta 2 adet tabanca ve 532 adet mermi ele geçirildiği görüldü. 10 Ekim katliamı sanığı olan ve ‘insanlığa karşı suç işlemek’ suçundan yargılaması süren Erman Ekici, katliamın öldürülen organizatörü Yunus Durmaz ve Dayan’ın, Antep’teki dosyada beraber yargılandığı anlaşıldı. Ekici, bu dosyadan ‘delil yetersizliği’ nedeniyle beraat ederken Dayan, 10 yıl 10 ay 37 gün hapis cezası aldı.

Dayan’ın, Antep’te yakalandıktan sonra, 9 Kasım 2015 tarihinde emniyette verdiği ifade de 10 Ekim davası dosyasına girdi. Dayan, emniyet ifadesinde IŞİD’e ilişkin, “Ben böyle bir örgütü tanımıyorum” dedi. Dayan, polisin Durmaz ve 10 Ekim katliamıyla ilgili sorusunu da yanıtladı. Dayan, Durmaz’ı tanımadığını söylerken 10 Ekim katliamına ilişkin, “İlgi ve alakam yoktur. Bu olayı insanlık ve katliam suçu olarak lanetliyorum. Bu konuda herhangi bir bilgim olursa vatandaşlık görevimi yapmaya hazırım” dediği emniyetin ifade tutanağına yansıdı.

Dayan, ifadesinde, IŞİD’le ilgili sorulara “Alakam yoktur” yanıtını verirken Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Anayasa’sını benimsediğini belirtti. Dayan, “Darü’l harp kavramını bilmediğim için cevap veremiyorum. Seçimlerde oy kullanırım” dedi.

'GÜVENLİK GÜÇLERİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Dayan, “İfadenize eklemek istediğiniz başka bir husus var mı” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Bu olayla alakalı olarak ölmediğimden ve başıma bir şey gelmediğinden dolayı Allah’a şükrediyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni seviyorum. Güvenlik güçlerine teşekkür ediyorum. Onların başarılı olmasını istiyorum. Olayla alakalı mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. 2010 yılında, o dönem çalışan polisler bana kumpas kurdular. Beni gözaltına aldılar. Tutuklandım. Bu yüzden askere gidemedim. O dönem bana kumpas kuran polislerin açığa alındığını biliyorum. Bu olayın da bu tarz olayların da olmasından korkuyorum.

2010 yılında bu kumpas kurulduktan sonra oluşan psikolojiden dolayı asker olmak ve elime silah almak, terör örgütü tarafından öldürülmekten korkuyorum. Para biriktirip bedelli (askerlik) yapacağım. Sahte kimliği taşımamın tek sebebi budur.”

NE OLMUŞTU?

Gaziantep'te terör örgütü IŞİD'e yönelik 11 sanığın yargılandığı davada, Haziran 2018'de 4 sanıktan ikisi 6 yıl 3 ay, ikisi 10 yıl 10 ay 37 gün hapis cezasına çarptırıldı, 5 sanığın ise beraatine karar verildi.

 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına tutuklu sanıklar Muhammed Cengiz Dayan, Nurettin Gül, Erman Ekici ile tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.

Son savunmasını yapan sanık Dayan, atılı suçlamaları kabul etmeyerek, yakalandığında üzerinde çıkan sahte kimliği asker kaçağı olduğu için taşıdığını, silahlı terör örgütü üyesi olmadığını öne sürdü.

Sanık Gül, yakalandığı otomobilde çıkan silahları Yunus Durmaz'dan almadıklarını iddia ederek, "Benim hiçbir örgütle alakam yoktur. Ben sadece iki silah aldım. Polislere ateş eden ben değildim." şeklinde savunma yaptı.

Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, tape kayıtlarında, sanıklar İbrahim Öztürk, Halil İbrahim Kiraz, Erman Ekici'nin, intihar eylemi ile üzerindeki bombayı patlatan şahıslarla irtibatlı olduklarını, silahlı eğitim aldığına ilişkin fotoğrafların yer aldığını belirterek, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

Savcı, sanıklar Dayan ile Gül'ün otomobille polisten kaçtıkları sırada ateş açtıklarını, yakalandıklarında araçta 2 tabanca ile 532 merminin ele geçirildiğini kaydederek, atılı suçlardan cezalandırılmalarını, diğer 5 sanığın ise delil yetersizliğinden beraatlerini istedi.

Mahkeme heyeti, sanıklar İbrahim Öztürk ile Halil İbrahim Kiraz'a, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Sanıklar Muhammed Cengiz Dayan ile Nurettin Gül'e "silahlı terör örgütüne üye olmak, "Ateşli silahlar kanununa muhalefet", "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 10 yıl 10 ay 37 gün hapis cezası veren heyet, sanık Yunus Durmaz ile İsmail Pektaş'ın yargılama sırasında öldükleri anlaşıldığından davalarının düşürülmesine hükmetti.

Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, 4 Mart 2016'da açılan ve Yunus Durmaz'ın da aralarında bulunduğu 11 sanığın yargılandığı davada, Durmaz'ın, terör örgütü DEAŞ'a, eleman temin ettiği, Genç Ensar Derneğinde örgütsel bağı güçlendirmek için aktiviteler düzenlediği, Suriye'de silahlı eğitim aldığı, Suriye'nin Lazkiye kentinde adam öldürmeye yönelik infaz video ve fotoğrafları bulunduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.  

Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğüne bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı ve ŞİD'İN "Türkiye emiri" olduğu iddiasıyla da suçlanan sanık Durmaz, 19 Mayıs 2016'da polise gelen bir ihbarla evine düzenlenen operasyon sırasında yakalanacağını anlayınca üzerindeki bombayı patlatmış, evde çok sayıda patlayıcı ele geçirilmiş, eşi ile kardeşi gözaltına alınmıştı. (ANKA-HABER MERKEZİ)