İnsanın kötülüğünün sınırları: Bebek Hitler’i öldürür müydünüz?

Julia Shaw’ın son kitabı 'Kötülük / İnsanlığın Karanlık Tarafının Ardındaki Bilim', Say Yayınları tarafından raflarda yerini aldı. Shaw, 'Kötülük / İnsanlığın Karanlık Tarafının Ardındaki Bilim' ile okuruna ne kadar kötü olabileceğinin ve insanın içindeki kötülüğün sınırlarını kavrayabilmesinin yollarını aralıyor.

Google Haberlere Abone ol

Henüz genç yaşta olmasına rağmen, psikoloji alanında yaptığı çalışmalarla tanınan ve başta British Columbia Üniversitesi, Bedfodshire Üniversitesi ve Waterloo Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışan Julia Shaw, şu günlerde University College London’da Psikoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak eğitim veriyor ve sahte bellek kavramı üzerine araştırmalarda bulunuyor.

Çağdaş psikoloji araştırmaları üzerine kitaplar yayımlayan Say Yayınları tarafından yayımlanan Julia Shaw’ın son kitabı 'Kötülük / İnsanlığın Karanlık Tarafının Ardındaki Bilim', günümüz insanının tanımlamaya/kodlamaya/anlamaya çalıştığı ve bu uğraş sırasında Shaw’ın deyimiyle -kısmi hatalar yaptığı- kötülük kavramı üzerine bir çalışma. Her insanın kendisini iyi olarak nitelediği ve kimsenin kendine kötü kulpunu yapıştırmadığı şu günlerde yazar, okuruna ne kadar kötü olabileceğinin ve insanın içindeki kötülüğün sınırlarını kavrayabilmesinin yollarını aralıyor. Sıradan, standart ve nesnel kötü tanımlamasından ziyade, okuruna bir keşif yolculuğu vaat eden Shaw’ın eseri, güçlü bir düşünce kitabı olma iddiasında.

Bu bağlamda Nietzsche’den ve onun kötülük tanımlamasından hareket eden Shaw, insanın bir şeyi kötü olarak nitelediği andan itibaren, “o şeyin” kötü olduğu düşüncesine ulaşıyor. Bu sırada, kendini yine “kutsal” ve “iyi” olarak gören insanın paradoksuna odaklanan yazar, çalışmasının “insanın ikiyüzlülüğünün, kötülüğün saçmalığının, sıradan deliliğin ve empatinin incelenmesi”ni odağa aldığını söylüyor. Bunu yaparken tarihsel bilgileri sıralamak yerine, okura doğru soruları sormayı amaçlayan yazar, kötülüğün anlaşılmadığı noktada “canavarlaştırma”nın başladığını ve bunun birtakım köprüleri tamamen yıkmak olduğunu iddia ediyor. Ona göre kötülüğü anlamak için çaba gösterilmesi gerekiyor.

Kötülük, Julia Shaw, Çevirmen: Funda Sezer, 312 syf., Say Yayınları, 2020.

 

Bu noktada, kötülük bağlamından koşulsuz bir şekilde yapılan tanımlamaların insanı tek bir prototipe dönüştürdüğünün, örneğin bir şey çaldığı bilinen bir bireyin, o andan itibaren bütün erdemlerinden soyutlanarak sadece hırsız olarak nitelenmesinin üzerinde Shaw, bu yaklaşımın bariz bir kötülük olduğu üzerinde duruyor.

(Sıradan) insanın kötülüğünün sınırlarını belirleyebilmek için, “Bebek Hitler’i öldürür müydünüz?” sorusunu soran yazar, verilecek her iki cevabın da ayrıca okumasını yapıyor ve insanın çelişkili ve derin ruhunu kavramaya çalışıyor. Bu sebeple birçok yerde, kötülüğün yahut kötünün bir tanımlamasını veya “kötü insanların/insanlığın” bir şemasını çıkarmak yerine, direkt olarak alıcısına ulaşmayı hedefliyor: “Başka insanların günahlarına dair belirli örnekleri sizinle çekiştirmek yerine, bu kitapla sizin kendi düşünce ve eğilimlerinizi anlamanızı sağlamayı umuyorum.”

Bu düşünceler ışığında yazar, hazırladığı çalışmanın felsefi ya da dini bir karşılığının olmadığını öne sürüyor. Ahlaki bağlamda da bir karşılığının olmadığını, kimseyi cezalandırmayı amaçladığını ve kötülük reçetesi çıkarmadığını söylüyor. Ona göre bu kitap, dolaylı ya da dolaysız bir şekilde kötülük yapan birini ya da bir kavram olarak kötülüğü anlamaya yönelik bir çalışma olmayı amaçlıyor.

Shaw, kötülük kavramını tanımlayabilmek için kitapta pek çok kavram ve kişi üzerinden hareket ediyor. Hitler, Naziler, pedofiller, seri katiller, tecavüzcüler ve etiği hiçe sayanlar, bu kitabın özneleri. Bu kavram ve kişilerden hareketle yazar, okurunu düşündürmeyi ve sorular sordurmayı amaçlıyor.

Yazar çalışmasında, “sahte bellek” üzerine yaptığı araştırmalardan da besleniyor ve bu durumun kötülük üzerinde belirleyici olduğunu söylüyor. Karşılaştığı bir örnek üzerinden, birinin “kötülüğe uzanan” yolculuğunu anlatan yazara göre, insan zihni tıpkı Vikipedi sayfaları gibidir, “yapılandırılabilir ve yeniden yapılandırılabilir.”

'Kötülük / İnsanlığın Karanlık Tarafının Ardındaki Bilim', günceli kavramak, bugünün insanı tanımlamak için güzide bir kitap.