İnsan hakları savunucuları ve hukukçular: ‘Hapishanelerdeki tutsaklara para yatırmak suç değildir’

Tutuklu ve hükümlülere para yatırılması nedeniyle İzmir’de 20 kişinin tutuklandığını belirten insan hakları savunucuları ve hukukçular tepki gösterdi. 

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir’de insan hakları savunucuları ve hukukçular, hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlülere para yatırılması sonrası “Terörün Finansmanı Yasası” kapsamında gerçekleşen gözaltı ve tutuklamalara ilişkin basın açıklaması düzenledi. Bayraklı’da bulunan İzmir Adliyesi önünde bir araya gelen hukukçular ve insan hakları savunucuları, “Tutsaklara para yatırmak suç değildir” yazılı pankart açtı. Kurumlar tarafından ortak hazırlanan açıklamada, uzun süredir hapishanelerdeki “devrimci tutsaklara” para yatıran ailelere, vasilere ve yakınlarına yapılan baskıların sürdüğü belirtildi.

’60 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI 20 KİŞİ TUTUKLANDI’

“Kişiler gözaltına alınmakta, haklarında davalar açılıp, cezalar verilmekte, ‘Teröre Finansman Sağlamak’ suçlamasıyla tutuklamalar devam etmektedir. Bu suçlamalar nedeniyle şu ana kadar İzmir’de 60 kişi gözaltına alınmış 20 yurttaş tutuklanmıştır” denilen açıklamada, suç olarak nitelendirilen tek davranışın ise hapishanede bulunan ve tutsakların kendi kullanımlarında olmayan cezaevi kasa hesabına para yatırılması olduğu belirtildi.

Açıklamada” Tutuklanan yurttaşların tutuklanmalarının tek sebebi hapishanedeki tutsakların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için zorunlu olan parayı cezaevi yönetimine yatırmalarıdır. Yatırılan paralara baktığımızda ise bedeller 100 TL 200 TL gibi komik rakamlardır. Yaşlı, hasta, çocuklu olmasına bakılmadan bu suçlamalar çerçevesinde komik denilecek rakamlarda para yatırıldığından ve özellikle tutsakların kendi kullanımında olmayan cezaevi idaresinin yönetimi ve kontrolünde kullanılan bu hesaba para yatırıldığından bahisle yurttaşlar tutuklanmışlardır. Yani tutsaklar hiçbir parasal sürece doğrudan müdahil değildir. Bütün harcamalar ve akış cezaevi yönetimi ve Adalet Bakanlığının denetimi ve kontrolü altında gerçekleşmektedir” denildi.

‘GÖZ DAĞI VERİLMEYE ÇALIŞILDIĞINI BİLİYORUZ’

Bu durum karşısında tutuklu ve hükümlülerin hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldiği ifade edilen açıklamada, bunun hem fiziksel hem de ruhsal sorunları, ihlalleri beraberinde getireceği dile getirildi. Yaşanan sürecin tutuklu ve hükümlülerin yalnızlaştırılmasını amaçladığı da kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Hapishanelerde bulunan tutsakların hesabına para yatırılması suç değildir. Bizler bu yaşanılan sürecin tutsakların yalnızlaştırılması için yapıldığını ve tüm kamuoyuna yargı baskısı ile göz dağı verilmeye çalışıldığını biliyoruz ve bunu kabul etmediğimizi belirtiyoruz. Bizlere dayatılan suçlamalarla, tüm değerlerimizden ödün vermemiz, haksızlıklara boyun eğmemiz istenmekte. Ama bizler bugüne kadar hiç bir haksızlığa susmadık boyun eğmedik ve bu gelenek bizim sahip olduğumuz en onurlu en hakiki insani değerimizdir. Bugünde yaratılan bu yargı baskısına karşı makul addedilenlerden olmayacağımızı, tutsaklarla dayanışmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceğimizi müvekkillerimize yapılan haksızlıklara karşı her zaman yanlarında olacağımızı ve yapılan hukuksuzluklara karşı sesimizi yükselteceğimizi bildiriyoruz.”

Açıklamaya imza atan kurumlar ise şöyle: 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi,
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi,
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi,
Çağdaş Avukatlar Grubu,
Adalet için Hukukçular.

(HABER MERKEZİ)