İnşaatta yaşayan aile: Tek isteğimiz bir ev ve iş

Tuna Ailesi, maddi imkansızlıklar nedeniyle Antalya’da bir inşaatta yaşıyor. İş için Sakarya’dan Antalya’ya gelen aile, günübirlik işler ve derneklerin yardımlarıyla geçiniyor.

Tuna Ailesi, terk edilmiş bir inşaatta yaşıyor.
Google Haberlere Abone ol

Ada Mercan

ANTALYA - Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde terk edilmiş bir tesis inşaatında 15 nüfus yaşıyor. Sakarya’dan gelen bir aile, rutubetten duvarları çürümüş, kapısız, penceresiz odalarda hastalık ve yoklukla mücadele ediyor.

Hurma mevkiindeki inşatta kanser hastası yaşlı bir kadın, çocukları ve torunları kalıyor. Atık toplayıcılığı yapan aile, kazandıkları ile gündelik ihtiyaçlarını ancak karşılıyor: 'Biraz yiyecek, çocuklar içinse süt…'

ÇADIRDAN İNŞAATA

İnşaat halindeki yerde biri iki aylık, diğeri bir yaşında iki bebek ve yaşları 3-11 arasında değişen çocuklar da var. Baba Suat Tuna, ailedeki erkeklerin yaklaşık 8 kilometrekarelik bir alandaki bütün çöp konteynerlerini gezip geri dönüşüm malzemelerini topladıklarını söylüyor. Daha önce Sakarya’da bir çadırda kaldıklarını anlatan Tuna, “hava daha sıcak olur, çocuklar üşümez” düşüncesiyle Antalya’ya gelmiş. Antalya’da iş bulma ümitleri de varmış ama işler pek yolunda gitmemiş: “İş, ev bulamadık ama başımızı sokacak burayı bulduk. Normalde iyi ama pencere yerlerini muşambayla kapattığımız için her yağmurda içeri birkaç karış su doluyor.”  

Tuna Ailesi'nin, Konyaaltı'nda sığındığı terk edilmiş inşaat. 

'HEPSİNİN KARNINI DOYURMAK ÇOK ZOR OLUYOR'

Yıllardır geri dönüşümden para kazanan ailede, 6 yaşından itibaren çocuklar da işe gitmek mecburiyetinde kalıyor. Tuna, yaşadıkları hayatı şöyle tarif ediyor: “Şimdi kaldığımız yerde kadınlar, bebeklere bakıyor. Kâğıt, plastik, ne bulursak topluyoruz. Götürüp satıyoruz. 70 lira veriyorlar. O parayla da bebeklere mama, gücümüz yettiğince de yiyecek alıyoruz. Yemek bekleyen boğaz çok, hayat pahalı. Hepsinin karnını doyurmak çok zor oluyor. Bazen günübirlik iş çıkıyor. Gidip çalışıyorum. Ama keşke bir işimiz, düzenli bir gelirimiz olsa…” 

Tuna Ailesi, gündelik işler ve derneklerin erzak yardımıyla hayatını idame ettiriyor.

BİR ODADA 10 KİŞİ VAR

Kaba inşaatın iki odasının pencerelerini ve kapılarını muşamba ve keçe kumaşlarıyla kapatıp, 10 kişi yaşamaya çalıştıklarını anlatan Tuna, elektrik olmadığı için geceleri karanlıkta geçirdiklerini, bebeklerin sütünü de aküyle ısıttıklarını belirtiyor. Yardımlarla ayakta kaldıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Sağ olsunlar yardım derneğinden gelip erzak, bebeklere bez ve yakacak odun getirdiler. Soğuklarda soba yakıp ısındık. Şimdi hava ısındı. Kanser hastası annem de burada bizimle. Onun tedavisi için hastaneye gidip geliyoruz. Başımızı sokacak bir ev, bir de sürekli işe ihtiyacımız var. Bulabilirsek hem anneme hem de çocuklara daha iyi bakarız.”

ANTALYA’DAKİ EVSİZLERİN YÜZDE 56’SININ HİÇBİR SOSYAL GÜVENCESİ YOK

Antalya’da yaşayan evsizler arasında yapılan bir araştırma, kentin sokaklarındaki sorunlara ilişkin son durumu ortaya koyuyor.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Aytan Kaya Kılıç ve Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hüsnünur Aslantürk, hastanelere başvuran evsizlerin bilgileri üzerinden bir çalışma hazırladı. Çalışmada, metruk binalardan falezlere, parklardan antik yapılara pek çok noktada yaşamaya çalışan evsizlerin bu zorlu koşullara sürüklenişleri anlatıldı.

Çalışma kapsamında yapılan ankete göre, sokakta yaşayanların yüzde 96’sı erkek, yüzde 4’ü kadın, yüzde 56’sının ise çocuğu var. Antalya’daki evsizlerin çoğunluğu 5 yıl ve daha fazla süredir sokakta yaşıyor. Sokaktaki ailelerin yüzde 84’ünün herhangi bir geliri yok. Yüzde 8’i engelli aylığı, yüzde 6’sı da emekli maaşı alıyor, yüzde 56’ının da hiçbir sosyal güvencesi yok. Kentteki evsizlerin 38’ine kamu kurumları yardım ediyor. Evsizlerin yüzde 46’sı hastanelerde, yüzde 22’si spor salonunda, yüzde 10’u parklarda, yüzde 8’i metruk bina ve inşaatlarda kalıyor. Yüzde 96’sı sokakların kendisi için uygun olmadığını düşünüyor.