İngiliz Burnu için karar: Mahkeme yapılaşmayı durdurdu

İzmir Foça'da İngiliz Burnu'nu da içerisine alan bölgede yapılaşmanın önünü açan karar, TMMOB Şehir Plancıları Odası'nın girişimleri sonucu İzmir 5'inci İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR – İzmir'in Foça ilçesi İsmetpaşa Mahallesi'nde bulunan bir bölgede yapılaşmanın önünü açan kararın davası sonuçlandı. İzmir 5'inci İdare Mahkemesi kararın iptaline hükmetti.

İsmetpaşa Mahallesi'nde bulunan ve İngiliz Burnu mevkiini de içerisine alan bölgede, 1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 109'uncu maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlığı'nın 10 Mart 2020 tarihli kararı ile yapılaşmanın önü açılmıştı. Karar ile birlikte Birinci Derece Arkeolojik SİT Alanı içerisinde yapılaşma öngörülürken, TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, yürütmenin durdurulması ve kararın iptali istemiyle dava açtı.

MAHKEME: KÜLTÜR VARLIKLARININ TAHRİBATINA NEDEN OLACAK

Açılan davaya ilişkin İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'nden karar çıktı. Bilirkişi raporunda yer alan hususlara dikkat çeken mahkeme, söz konusu alanda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu`na göre kamu yararı adına bilimsel açıdan korunması gereken ve çok nadir rastlanan türden arkeolojik ögeler bulunduğuna dikkat çekti.

Arkeolojik verilerle ilgili olarak herhangi bir arkeolojik yüzey araştırması, kazı ya da bilimsel yayın yapılmamış olması dolayısıyla alanın bilim dünyası tarafından yeterince tanınmadığını ifade eden mahkeme, alanın farklı bir amaç doğrultusunda kullanılmasının ise bölgedeki kültür varlıklarının tahribatına neden olacağının altını çizdi.

'YAPILACAK HER TÜRLÜ İMALAT KÜLTÜR VARLIKLARININ ZARAR GÖRMESİNE NEDEN OLACAKTI'

Mahkemenin kararını yorumlayan Şehir Plancıları Odası (ŞPO) yöneticileri, dava konusu alanın 1'inci Derece Arkeolojik SİT stasüsüne sahip bir alan olduğunu belirterek, yapılmak istenen yapılaşma detaylarını anlattı. Oda yöneticileri, şunlara değindi;

“Koruma statüsüne rağmen davaya konu plan notu değişikliği ile sahil şeridinin 50 metrelik birinci bölümünde; tümüyle açık olarak toplumun kullanımına tahsis edilecek şekilde düzenlenen, rekreaktif amaçlı kullanımlar ile duş, gölgelik, soyunma kabini ve tuvalet, sahil şeridinin ikinci bölümünde ise; açık ve kapalı alan taban alanı toplamı 500 metre kareyi, yüksekliği 4,50 metreyi geçmeyecek şekilde ve günübirlik tesis olarak kullanılmak üzere en fazla 2 adet yapı yapılması önerilmekteydi. Dava konusu plan notu değişikliği doğrultusunda yapılacak her türlü imalat ve yapı alandaki korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının zarar görmesine neden olacaktı. Oysa mevzuatta 1. Derece Arkeolojik Sit Alanları'nın korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanları olduğu ve bu alanlarda, kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiği, imar planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesi, bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağına dair net ifadeler bulunmaktadır.”

'BU HATANIN ÖNLENMESİ OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR KAZANIMDIR'

Plan notu değişikliğinin iptali yönündeki gerekçelerini bilirkişiler ve mahkemenin haklı bulduğunu ve planın iptal edildiğini söyleyen ŞPO yöneticileri, “Planın uygulanması halinde neden olacağı telafisi mümkün olmayan hatalar ile korunması gerekli kültür varlıklarına verilebilecek zararların bu vesileyle önüne geçildiğini söylemek yanlış olmaz” diye belirtti.

Bu alanın bilirkişi raporu ve mahkeme kararında da ifade edildiği gibi bilimsel açıdan korunması gereken, çok nadir rastlanan türden arkeolojik ögelere sahip bir alan olduğunun altını çizen yöneticiler, “Bu alanda herhangi bir arkeolojik yüzey araştırması, kazı ya da bilimsel yayın yapılması gerekiyor. Böylesi bir alana yapılaşma kararı getirilmesi oldukça hatalıdır. Bu açıdan bakıldığında mahkeme kararıyla bu hatanın önlenmesi oldukça önemli bir kazanımdır” dedi.