İBB'nin işten çıkardığı çalışanlar 8 gündür eylemde: 'Dik duramadılar'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "İBB’de 557 terörist var" sözlerinin ardından, İBB yaklaşık 150 kişiyi işten çıkardı. Çalışanlar işe iade edilene kadar eylemi sürdüreceklerini söylediler.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) çalışan 557 terörist var" açıklamasından sonra hedef gösterilen, aralarında Barış Akademisyenleri ve KHK'lilerin de olduğu yaklaşık 150 kişinin işten çıkartıldığı öğrenildi. İBB'nin işten çıkardığı Barış Akademisyenleri ve diğer çalışanlar, belediyenin Saraçhane binası önünde süresiz oturma eylemi başlattı.

Saat 15.00’de belediye önünde başlayan oturma eylem saat 18.00’de sonlandırılıyor. 8'inci gününde olan eyleme şu ana kadar işten atılanlardan sadece 9 kişi katılıyor. Ancak sayının giderek artması bekleniyor. Çünkü eylemden henüz haberi olmayanlar da var.

Oturma eylemine başlayan işçilerin ise üç temel talebi var. Talepleri karşılanan kadar oturma eylemlerine devam edeceklerini belirtiyorlar.

'ALİ İSMAİL KORKMAZ ANMASINA KATILDIĞIM İÇİN İŞTEN ATILDIM'

Alçay Çelik Alkan, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Göç Müdürlüğü’nde çalışıyordu. 13 Haziran 2022 günü telefonla aranarak güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten atıldığını öğrenen Alkan, işten çıkarılma sürecini şöyle anlattı:

"Gerekçesini öğrenmek istedim, bana ‘Hakkınızda açılmış dosya varsa bakın, gerekçe o olabilir’ dedi. Açılan dosyalarda beraat etmiştim. Baktığımda 2014 yılından kalma Ali İsmail Korkmaz anmasına katılmışım. Oradan davam devam ediyormuş. Yani bu gerekçeyle atılmış oldum. Yasal hiçbir hakkımızı alamadan bizi damgalayarak işten attılar. Atma gerekçelerin hepsi kapanmış dosyalar. Roboski, Halepçe katliamı anmaları gibi. Bugün kendileri de Roboski’ye helalleşmeye gidiyor. Ama bizim aramızda Roboski anmasına katılan arkadaşlar var. Ali İsmail’in ailesini sahipleniyorlar. Ben Ali İsmail’i andığım için işten atılıyorum. İkiyüzlüce buluyorum bütün bunları. Dik duramadılar. ‘Her şey çok güzel olacak’ söyleminin gerçekliği burası.”

Alçay Çelik Alkan sağda, anne Sema Doğan solda

‘İBB PARA TEKLİF ETTİ’

Alkan, İBB CHP Grup Başkan Vekili Doğan Subaşı ve Hukuk Müşaviri Ülkü Sakalar'ın kendileriyle 1 buçuk saat süren bir görüşme yaptığını söyledi.

Görüşmede müzakere masası kurulmasını istediklerini aktaran Alkan, "‘Maaş verelim, buraya yemek ve su getirelim, Kod-42’yi değiştirelim’ dediler. Madem değiştirebiliyordunuz niye Kod-42 ile attınız? Cevap yok. Biz burada piknik yapmıyoruz. Dalga geçer gibi bize yemek getirelim diyorsunuz. Astronomik rakamlar teklif ediyorlar. Biz böyle olmaz, taleplerimizi İmamoğlu’na iletin, bir masa kurulsun, biz de bu masanın bir tarafı olalım, oturup konuşalım dedik. İleteceğiz deyip gittiler” diye konuştu.

‘KOŞULSUZ ŞARTSIZ İŞE İADE’

Alkan taleplerini ise şöyle sıraladı: "Birincisi koşulsuz şartsız işe iade, ikincisi içerde çok ciddi mobbing ve güvenlik soruşturması sopası sallanıyor insanlara, onların güvencesinin sağlanması istiyoruz. Üçüncüsü, ‘Yol arkadaşlarımı yarı yolda bırakmam’ deyip en ufak bir baskıda yol arkadaşlarına sırtını dönen Ekrem İmamoğlu’nun çıkıp kamuoyundan özür dilemesi."

‘GEZİ DİRENİŞİNE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIM’

Alkan’ın annesi Sema Doğan da oturma eyleminde kızına destek veriyor.

Kızının arkasında olduğunu belirten anne Doğan, "Bu ilk değil bizim yaşadığımız. Ben her zaman kızımın namuslu, dürüst, onurlu bir vatandaş olması için yetiştirmeye çalıştım. Kızımın arkasındayım. Çok haksız bir uygulamayla karşı karşıyalar. Ali İsmail Korkmaz’ı anmak suç ise, ben kendim o suçu işleyeceğim. Çünkü Gezi direnişine sonuna kadar sahip çıkacağım" dedi.

EMNİYET: HERHANGİ BİR ÖRGÜTLE BAĞLANTISI YOK

İBB tarafından işten çıkaranların arasında bulunan Hüdeydan Ece, emniyet tarafından herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığının açıklanmasına rağmen İBB tarafından işten çıkarıldı.

Emniyet Genel Müdürlüğü, 4 Aralık 2011 tarihinde Ankara 25’inci İdare Mahkemesi Başkanlığı'na gönderdiği yazıda, “Hüdeydan Ece ile ilgili Daire Başkanlığımız kayıtlarında yapılan tetkiklerde, PKK/KCK terör örgütüyle ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır” ifadelerine yer veriyor.

İBB Sözcüsü Murat Ongun bu belgeyle birlikte televizyon programlarına katılarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB’ye yönelik suçlamalarını reddetmişti.

Hüdeyda Ece
‘MURAT ONGUN BELGEMLE İBB’Yİ SAVUNDU’

Emniyetin gönderdiği ‘bağlantısı yok’ belgesine rağmen işten atılmasına tepki gösteren Hüdeyda Ece, şunları söyledi:

"Tüm güvenlik soruşturmalarından geçerek 16 yıl boyunca 2017 Ağustos ayına kadar belediyelerde çalıştım. Şu saniyeye kadar herhangi bir davam yoktur. 2017’de KHK ile ihraç edildim. Benim için sürgün olan İstanbul’a gelmek zorunda kaldım. 2018’de bayrama üç gün kala çocuklarımı bırakıp geldim. Bir babanın bayramda çocuklarına istediği şeyi verememesi kadar ağır bir şey yoktur. Seçimlerde 'her şey çok güzel olacak' söylemleri, 'hak hukuk adalet' hareketi ortaya çıktı. Umutlandık. Gerçekten umutlandık. İBB Kariyer'e başvurumu yaptım. KHK’li olduğum yazılı. İşe çağrıldım. Mülakatlarda da durumumu özetledim. 2020 Mart ayında işe başladım. Son zamanlarda İBB üzerinde bir saldırı vardı. Orada hakkımızda yalan yanlış bilgiler vardı. Ben de elimdeki emniyet teşkilatından gelen resmi yazıyı İBB yönetimine ulaştırdım. Murat Ongun bu belgeyle televizyonlarda İBB’yi savundu. Daha sonra bir telefonla işimden atıldığımı öğrendim. Sonra Kod-42 ile atıldığımı öğrendim. Kod-42 ile hiçbir alakam olmadığını kendileri de biliyor. 5 Mayıs’tan beri işsizim. Buradaki hiçbir arkadaşın belediyeyi yıpratma derdi yok. Bize yapılan haksız hukuksuzluğun giderilmesini talep ediyoruz."

Ramazan Oruç
'HAKARET, MOBBİNG, BASKI…'

Ramazan Oruç ise İstanbul Planlama Ajansı’nda çalıştığı dönemde mobbinge itiraz ettiği için işten çıkartıldı.

"İşe başladığım günden beri ağır bir iş yükü ile karşılaştım. Orada benden önce çalışan arkadaşlar da aynı dertten yakınıyordu. Ancak ikinci ayın sonunda yaptığımız ek mesailerin ödenmeyeceği kesinleşti. Hakarete varan mobbingler ve baskılar eklenince itiraz ettim" diyen Oruç, "Bunun üzerine Mart 2022’de işten çıkartıldım. Bunun üzerine ben bunları Şehir Plancıları Odası’na uzun bir mektup halinde yazdım. Bunun üzerine Şehir Plancıları Odası bir soruşturma başlattı" ifadelerini kullandı.

İşe iade edilene kadar eyleme devam edeceklerini belirten Oruç, "Bizim bir araya gelmemiz kolay olmadı. Çünkü daha önce birbirimizi tanımıyorduk. Şu anda direnişimizin 8'inci günündeyiz ve buradaki arkadaşlarla işe iade edilene kadar eylemimize devam edeceğiz" dedi.