YAZARLAR

Hipokrasi ile karışık Filistin fetişizmi

Ortadoğu’da ise insan hakları, demokrasi, yöneticilerin icraatları konuşulamaz, hükümetler eleştirilemez ama bir konunun üzerinde sınırsız konuşabilirsiniz: Filistin meselesi.

“Hamas’ın siyasî büro başkanı İsmail Haniye zafer bayrağını Gazze’de göndere çekiyor. Pardon, pardon, pardon! Katar – Doha’da.” Bu tweetin yer aldığı haberin başlığı da şöyle: “Otel cihadı” - “İsrail ile (Katar’ın başkenti) Doha’dan savaşan İsmail Haniye eleştiriliyor.” (1)

Her memleketin, bölgenin yöneticilerinin milyonları arkasında biriktirmek ya da iç ve dış politika kapılarını açmak için maymuncuk olarak kullandığı meseleler coğrafyaya göre farklılık gösteriyor. Batı’da demokrasi, insan hakları, terörle mücadele, kimyasal kullanma ithamları, demokrasi götürme gibi söylemler her zaman iş görür.

Ortadoğu’da ise insan hakları, demokrasi, yöneticilerin icraatları konuşulamaz, hükümetler eleştirilemez ama bir konunun üzerinde sınırsız konuşabilirsiniz: Filistin meselesi. Savaşta ve barışta, iyi günde ve kötü günde açın Ortadoğu kanallarını, her akşam bizdeki kanallardan beter bin tane surat Filistin meselesini konuşuyordur.  

Biz de bu hükümet ile birlikte dümeni Ortadoğu’ya kırıp kendimizi Şam’da, Kahire’de, Beyrut’ta, Filistin’de bulunca Filistin meselesi bizim de meselemiz oldu. Tabii aynı şart ile: Kendi demokrasi, insan hakları meselelerimizi, Kürt meselemizi, mafya düzenini, geçim derdini konuşmamız yasak. Ama milliyetçilik, siyasal dincilik ve bu arada İsrail her saldırdığında gösteri ve atış serbest.

Ortadoğu diktatörlerinin İsrail’e müteşekkir olmaları lazım. Zira İsrail her zaman onlara istedikleri malzemeyi fazlasıyla sağlıyor. Filistin yalanını kullanabilmelerine imkân veriyor.

İsrail bu iyiliği sadece devlet yöneticilerine yapmıyor. Arap ve Ortadoğu halklarını geri bıraktıran politikaların ürünü ve aktörlerinden birisi olan Hamas gibi örgütler bile faydalanıyor İsrail’in iyiliklerinden.

Girişte verdiğimiz “İsrail ile mücadele ve Filistin davası baronlarından” İsmail Haniye örneği Filistin konusunda on yıllardır sergilenen ikiyüzlülüğün örneklerinden birisi sadece.

İkinci örnek bizden. Anadolu Ajansı geçtiğimiz günlerde bir “haber” yayınladı. Haberde yer alan videoda Mescid-i Aksa’da gösteri yapan bir grup “biz buradayız biz buradayız, sen neredesin sen neredesin Erdoğan?" sloganları atıyor. AA ise bu haberi “Mescid-i Aksa’da Erdoğan sloganları” başlığı ile veriyor. Olanın çarpıtılarak verilmesi ve hükümet yanlısı onlarca yerde kullanılması gazetecilik adına utanç verici ama haberin bir yanı daha var. O da Filistin halkının Erdoğan’ı İsmail Haniye gibi görmesi.

Filistin halkı “biz buradayız, sen neredesin?” derken Erdoğan’ın son yaşananlardan sonra sarf ettiği sözlerinin kendilerini ikna etmediğini de ortaya koyuyor. Hatırlanacağı gibi Erdoğan Nisan 2013’te de Gazze’ye gideceğini açıklamış ve “kararlı olduğunu” belirtmişti. Ancak bu ziyaret gerçekleşmedi. “Biz buradayız, sen neredesin?” sloganı Erdoğan ya da bölgedeki diğer yöneticilerin bu ve buna benzer vaatlerine bir cevap aslında.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Suudi Arabistan ziyareti sırasında “ümmet adım atmamızı bekliyor” demişti. Sanırsınız bütün İslam ve Ortadoğu alemi Türkiye’nin liderliğinde harekete geçmeyi bekliyor. Oysa bu sözlerin sarf edildiği ziyaret Çavuşoğlu’nun Suudi Arabistan’ı ikna ziyaretidir, bir süre öncesinde Mısır’a yapıldığı gibi. Ama ona göre milyarlık İslam ümmeti bizi bekliyor. Kimsenin beklediği yok. Zira bu ümmetin yaşadığı ülkelerin yöneticileri birbirlerinin altını oymak, kendi halklarını sömürmek, gerici düzenleri ile cahil bıraktıkları halkları baskı altında tutmak ile meşgul.

Filistin sorunu tam da burada başlıyor işte. Girişte “kendi meselelerini konuşmak yasak ama Filistin meselesini konuşmak serbest” vurgusu yapmamızın nedeni de bu. Yöneticilerin kendi halklarına, halkın da “başka konu konuşamadığı için” kendi arasında tartışıyormuş gibi yapacaklarında birbirlerine yalan söylemek için kullandığı konudur Filistin davası. Oysa bin bir derdi vardır “ümmetin.” Ancak görmezden gelmek zorundadırlar. Böylece Filistin meselesi her hareketlendiğinde feryat figanlar yükselir. Cenazelerde insanlar aslında kendisine ağlar ya, onun gibi işte. Ümmet de kendisine ağlayacak fırsat bulur Filistinli ile birlikte. Bu arada Hamas-İsrail “işbirliği” devam eder. Filistin halkı hariç Filistin meselesi etrafındaki herkes kârlı çıkar bu ticaretten.

1- https://arbne.ws/3wa4EPs 


Musa Özuğurlu Kimdir?

Gazeteci. Mesleğe 1994 yılında başladı. Çok sayıda radyo ve TV kanalının haber merkezlerinde editörlük, muhabirlik, program sunuculuğu yaptı. 2010 yılında TRT Türk’ün Suriye temsilcisi olarak çalışmaya başladı. Suriye’de 2011’de başlayan süreci 2016 yılına kadar yerinde takip eden az sayıda yabancı gazeteciden biridir. Alanı Suriye başta olmak üzere Ortadoğu. Serbest gazeteci olarak çalışmaktadır.