'Her dört öğrenciden sadece biri EBA'da'

Uzaktan eğitimde derslerin yayınlandığı EBA'ya erişimde yaşanan sorunlara bir eleştiri de Eğitim-İş Elazığ Şube Başkanı Hüseyin Selçuk'tan geldi. Selçuk "Öğretmenlerimizden aldığımız bilgiler, her sınıfta neredeyse 4 öğrenciden sadece 1'inin uzaktan eğitime düzenli katıldığını göstermektedir" dedi.

Eğitim-İş Elazığ Şube Başkanı Hüseyin Selçuk
Google Haberlere Abone ol

ELAZIĞ - Eğitim-İş Elazığ Şube Başkanı Hüseyin Selçuk, Millî Eğitim Bakanlığı'nın ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin uzaktan eğitim almaları için hayata geçirdikleri EBA sisteminin ihtiyaçları karşılamadığını belirterek, sistemde yaşanan sıkıntılardan dolayı birçok öğrencinin mağdur olduğunu kaydetti.

'BİRÇOK YOKSUL ÖĞRENCİNİN EVİNDE İNTERNET YOK'

Korona virüsü tedbirleri kapsamında derslerin uzaktan eğitim yoluyla verilmesinin birçok sorun yarattığını belirten Selçuk şöyle konuştu:

"Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un eğitim çevrelerinden gelen uyarılara kulak kapatarak inşa ettiği EBA sistemine ders başı yapmak için girmeye çalışan milyonlarca öğrenci ve öğretmen, ‘çok kalabalık’ uyarısıyla karşılaşmıştır. Birçok yoksul öğrencinin evinde internetten sunulan dersleri izleyecek teknolojik araç gereç yok. Olanın ise internet kotası bugün EBA'ya girmeye çalışırken erimiştir. Bu çocuklarımızın zararları tazmin edilecek midir? Daha eğitimin ilk gününde bu cevapsız soruları yaratan EBA, ayrıca daha önce söylediğimiz gibi başka birçok sıkıntı barındırmaktadır. Uzaktan eğitimde bir sistemin kurulamamış olması, yoksul öğrenci ile zengin öğrenci arasındaki fırsat uçurumunu daha da açmıştır. Çünkü, Bakan Selçuk, EBA'ya dahil olamayan 1,5 milyon öğrenci olduğunu söylese de, öğretmenlerimizden aldığımız bilgiler, her sınıfta neredeyse 4 öğrenciden sadece 1'inin uzaktan eğitime düzenli katıldığını göstermektedir.”

'ÖĞRETMEN VE VELİLERİN AİLE YAŞANTILARI BALTALANMAKTADIR'

Öğrencilere, derslere katılım sağlaması amacıyla teknolojik imkanların sunulmadığını belirten Selçuk şöyle devam etti:

"Gece geç vakitlere, hafta sonlarına dahi dersler yazılmakta, bu durum öğretmen ve velilerin aile yaşantılarını baltalamaktadır. Zoom gibi platformlara girmeyen öğretmenlerin ücret tehdidine maruz kalması da rezalete tuz biber ekmektedir. Uzaktan eğitimdeki başarısızlık, her geçen gün yoksul öğrencilerin geleceğinden biraz daha çalmaktadır. Ailesi zengin olan öğrenciler, özel okullarında Destekleme ve Yetiştirme kursu (DYK) adı altında normal programlarını işlemekte, hâlâ engel olunmayan merdivenaltı kurslara gidebilmekte, evine öğretmen getirebilmektedir. Bu imkanların hiçbirine sahip olmayan yoksul öğrencilerin, Bakan'ın tabiriyle 'tüm kazanımlardan sorumlu tutulacak olması' en hafif tabirle adaletsizlik, vicdansızlıktır.”

'BAKAN SELÇUK, GERÇEKLİKTEN UZAK AÇIKLAMALARI BIRAKMALI'

Öğrencilerinin geleceği açısından gerekli adımların atılması noktasında Millî Eğitim Bakanlığı’na çağrı yapan Selçuk, "Eğitim-İş olarak Millî Eğitim Bakanlığı'nı uyarıyoruz; daha da geç olmadan, çocuklarımızın geleceğinden daha da çalmadan atmanız gereken adımlar vardır. Programlar, uzaktan eğitime uygun biçimde esnetilmeli ve seyrekleştirilmelidir. Yüz yüze eğitimde ortalama olarak ilkokulda 30, ortaokulda 35, lisede 40 olan ders saatinin, uzaktan eğitimde uygulanamayacağı açıktır. Çocukları o kadar saat bilgisayar başında oturtmak pedagojik olarak yanlış, fiili olarak imkansızdır. Öğrenciler arasında biraz olsun fırsat eşitliğini sağlayabilmek için yoksul öğrencilere teknolojik destek sağlanması çok önemlidir. Bu aynı zamanda sosyal devlet ilkesinin de bir gereğidir. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, gerçeklikten uzak, Pollyanna iyimserliğinde açıklama yapmayı bırakıp, uzaktan eğitimin tökezlediği yerlerde çözüm üretmesi çağrısı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.