HDP'den Esenyurt yanıtı: Partimiz Öcalan'ı çözüm adresi olarak görüyor

HDP Sözcüsü Ebru Günay, partilerinin Esenyurt binasında Abdullah Öcalan fotoğrafları bulunması üzerinden yapılan propagandaya tepki gösterirken “Partimiz Sayın Öcalan’ı barışçıl bir çözüm adresi, iradesi ve imkânı olarak görüyor” dedi. 

HDP Sözcüsü Günay basın toplantısı düzenledi. Fotoğraf: MA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

107 cezaevinde 2 binden fazla siyasi tutuklunun süresiz-dönüşümlü devam eden açlık grevi eylemlerinin 64’üncü gününe girdiğini hatırlatan Günay, "Bu talepler meşru ve demokratik taleplerdir. Tutsakların taleplerinin kabul edilmesi için mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi. 

'HDP BİNASINA BASKIN TAM BİR PROVOKASYONDUR'

Esenyurt ilçe binalarına yönelik yapılan baskına tepki gösteren Günay, “Saray iktidarı, karşısında gerilediği toplumsal muhalefeti ayrıştırmak ve bastırmak için her gün yeni bir saldırı biçimi geliştiriyor. Tutsakların taleplerine kulak vermek yerine Esenyurt’ta yine algı oluşturmak için Sarayın kolluk güçleri tarafından parti binamıza gece yarısı korsanvari bir şekilde, hukuksuzca kapılar kırılarak yapılan operasyon tam bir provokasyondur. Siyaseten HDP karşısında tökezleyen, İstanbul’u ve İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt’u seçim stratejimiz sebebiyle kaybeden Saray iktidarı, intikam operasyonları yapıyor. Neymiş efendim ilçe binamızda Öcalan’ın fotoğrafları asılıymış! Bu, tutsakların ‘tecridi bitirin, Öcalan çözüm için devreye girsin’ talebine karşılık ‘Biz hukuksuzlukta, tecritte ısrar edeceğiz’ mesajıdır” diye konuştu.

‘ÖCALAN İRADEMDİR’ DİLEKÇELERİ MECLİS’TE

Partilerinin kuruluşundan beri Türkiye’de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için mücadele ettiklerinin altını çizen Günay, şunları söyledi:

“Bir tek eve daha ateş düşmesin, toplumsal müzakere ve uzlaşma ile toplumsal barışın sağlanması için çabalıyor. Ve partimiz Sayın Öcalan’ı barışçıl bir çözüm adresi, iradesi ve imkânı olarak gördüğünü her platformda açıkça dillendiriyor. Milyonlarca insanın ‘Öcalan İrademdir’ dilekçeleri hala Mecliste duruyor. Öcalan’ın barış çabasını, onun fotoğraflarını suçmuş gibi göstererek engelleyemezsiniz. Sarayda kurulan tekçi koalisyonun aksine HDP dün ne dediyse, bugün de aynısını diyor. Biz dün de barışın temel aktörlerinden biri de Sayın Öcalan’dır diyorduk, bugün aynı şeyi tekrar ediyoruz. Dün Öcalan ile müzakere yürütüp bugün kendisini kriminalize etmeye çalışan tekçi rejim gidecek ve tekrar toplumsal barış, Kürt meselesinin demokratik çözümü ile mümkün olacaktır. Ortada bir suç varsa, o da Esenyurt ilçe binamızın hukuksuz, korsanvari bir şekilde basılması ve ilçe eş başkanlarımız Dilan Kılıç ve Ercan Sağlam’ın iki defa gözaltına alınmasıdır. Dünyanın hiçbir yerinde parti binaları bu şekilde basılmaz, basılamaz. Bu siyaset kurumuna yönelik bir saldırıdır."

BU 'GÖRÜNMEYENLER' KİMLER?

Gökhan Güneş'in kaçıranların kendilerine 'Görünmeyenler' dediğine dikkat çeken Günay, "Bu 'görünmeyenler' kimdir, iktidar neden bu mesele karşısında neden sessiz. Gençlik örgütlendikçe AKP-MHP iktidarının en ağır saldırısına maruz kalmaktadır. Sorgulamayan, eleştirmeyen bir gençlik yaratılmak istenmektedir. Son olarak İstanbul’da Gökhan Güneş isimli genç zorla kaçırıldı ve günlerce kendisinden haber alınamadı. Gökhan Güneş, 5 gün boyunca elektrik, kaba dayak ve soğuk su işkencesine maruz kaldığını ve dikey mezara konulduğunu kamuoyuna açıkladı. Bu vahşeti uygulayanlar kendilerini Gökhan Güneş’e ‘Görünmeyenler’ olarak tanıtıyor. Buradan hükümete ve İçişleri Bakanlığına soruyoruz, bu ‘görünmeyenler’ kim, kimlere bağlı? Onları görünmez kılan kimler? Gündüz ortası kamera kayıtları olmasına rağmen bu çeteler yer yarıldı da içine mi girdi? Her konuya ilişkin sabah akşam algı operasyonları yapan sizler neden bu olay karşısında dut yemiş bülbül gibi suskunsunuz?"

AYŞE GÖKKAN'IN TUTUKLANMASINA TEPKİ 

Sözcü Günay, "Tıpkı gençlik meclisimize olduğu gibi kadın meclisi üyelerimize, TJA aktivistlerine, yani kadın mücadelemize yönelik siyasi soykırım operasyonlarının bir parçası olarak kadın arkadaşlarımıza sistematik gözaltı ve tutuklamalar maruz kalıyor" diyerek, TJA dönem sözcüsü Ayşe Gökkanın tutuklanmasına tepki gösterdi. Günay, "Ayşe Gökkan siyasi faaliyetlerinden, kadın özgürlük mücadelesi yürüttüğünden dolayı şimdiye kadar hakkında 200 soruşturma açılmış, 83 defa keyfi şekilde gözaltına alınmış ve yıllarca cezaevinde tutsak edilmiştir. Fakat kadın özgürlük mücadelesinden asla geri adım atmamıştır. Gençlik Meclisi üyelerimizi ve kadın mücadelesi yürüten TJA aktivistleri Zeynep Ölbeci ve Ayşe Gökkan’ı derhal serbest bırakın" dedi. 

8 ŞUBAT'TA ANKARA'DA ETKİNLİK BAŞLATILACAK

Gazetecilerin muhalefet partilerine ziyaretleriyle ilgili soruya Günay, “Muhalefet partilerini ziyaret etme programımız 1 Şubat’ta başlayacak. Yargı, ekonomik sorunlar, demokrasi ve adalet meselesine dair, yaşanan krizleri nasıl aşabileceğimize dair istişare yapmak istiyoruz. Bu konuları ayrımsız bütün muhalefet partilerle tartışmak istiyoruz. İktidarın politikaları ülkeyi felakete sürüklüyor ve biz buna dur demeye çalışan bir partiyiz. Ekonomik kriz başta olmak üzere adalet, yargı, demokrasi meselesinde bir araya gelip görüş alışverişinde bulunmak istiyoruz. Bu muhalefet partileri için önemli. Eşbaşkanlar düzeyinde randevu taleplerimiz oldu geri dönüşler oldu, ziyaretlerimiz 1 Şubat’ta başlayacak” dedi.
Günay, başlatacakları “Adalet” kampanyasının da 8 Şubat’ta Ankara’da eşbaşkanların katılımıyla yapılacak bir etkinlikle başlatılacağını belirtti. (MA)