Montenegro bursu: Ama bir kişiye!

Eylül ayının sonunda Instagram üzerinden bir çift, "Montenegro'dan burs veriyoruz" başlığıyla 1 üniversite öğrencisine "çekiliş ile aylık 150 euroluk burs" fırsatı tanıdı. Böylece takipçi sayılarını yüz binlere çıkarma fırsatı yakaladılar! Peki neydi bu "Montenegro'dan burs" olayı? Daha da önemlisi 7 saatte 400 bin öğrencinin sosyal medyadaki çekilişe hınca hınç katılımı neye işaretti?

Google Haberlere Abone ol

Türkiye'nin yükseköğretim kurumlarında 7 milyon 560 bin öğrenci öğrenim görüyor. Mayıs 2018 istatistiklerine göre, bu öğrencilerin 1 milyon 221 bin 531'ine kredi verilirken, yalnızca 410 bin 907 öğrenci burs alabildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Akademik Yıl Açılışı'nda, "Bir sıkıntımız var. Neden öğrencilerimiz hep burs istiyorlar? Krediye hiç yaklaşmıyorlar. Krediye neden yaklaşmıyorsun? Kredinin de sana sağladığı belli avantajlar var. İş bulduktan sonra bunlar faizsiz bir şekilde geri ödenecek olan adeta burstur" sözleriyle eleştirdiği üniversiteli gençler, gerçekten de 'burs için' farklı yollara başvuruyorlar! Çünkü doğal olarak hiç kimse iş hayatına atıldıktan sonra kazanacağı ilk ve muhtemelen düşük maaşlardan devlete geri ödeme yapmak istemiyor...

2017 yılında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan yükseköğrenimli işsiz sayısının, zaten yıllardır sistematik olarak artış gösterdiği Türkiye'de, 930 bine ulaşmış olması gerçeği üniversitelilerin 'neden kredi almaya yanaşmadığı'nı algılamamıza belki bir miktar yardımcı olur... Üniversiteliler, mezun olduktan sonra iş bulma garantisinin asla olmamasının gerginliği ile ya "İş iştir" diyerek eğitim gördükleri alanın dışında bir işte geçinebilmek için çalışıyor ya da işsiz kalıyor. Ayrıca, Erdoğan'ın söz ettiği 'faizsiz' geri ödeme koşulları ancak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK)’nın verdiği geri ödeme planını uygulayanlar için geçerli. Ödeme planında aksamalar olursa faiz de işlemeye başlıyor.

Belki 'uç' bir örnek olacak ama Almanya'nın üniversite öğrencilerine ekonomik destek politikalarına bakarsak, bu yardımın, öğrencinin ailesinin gelirlerine göre, aylık bin euro'yu geçen sayılara ulaşabildiğini görüyoruz. Serbest meslekle uğraşan, düzenli bir geliri olmayan ebevynlerin üniversite öğrencisi çocukları aylık yaklaşık 700 euro destek alabiliyor. Öğrenciler öğrenimlerini tamamlamaları koşuluyla, aldıkları desteğin yarısını ödemekle yükümlü. Aylık minimum 500 euro maaş aldıkları bir iş bulduktan sonra, öğrencilerin isteklerine göre taksitlendirmeleri ile paranın yarısı devlete bu şekilde geri ödeniyor.

Tabii burada Almanya vatandaşı bir öğrencinin aldığı 700 euro'nun 4 euro'sunu bir öğünlük yemeğe, yaklaşık 400 euro'sunu oda kirasına verdiğini kabul edersek, Türkiyeli öğrencilerin aldıkları 470 lirayla, 'paylaşımlı' bir evde bir aylık oda bile kiralayamadığını görüyoruz...

7 SAATTE 400 BİN ÖĞRENCİ KATILDI

Figüranlıktan, ikinci el eşya sitelerinde eski kıyafetlerini satışa çıkarmaya, azıcık bir maddi destek getirebilecek her yolu, haklı olarak deneyen öğrencilerin bu durumu, en son 'Montenegro bursu' olayıyla gündeme taşınmış oldu. Bir çiftin Instagram hesapları üzerinden yaptıkları "Ekim’den itibaren '9 ay' boyunca 'her ay' '1200 TL' (yaklaşık 150€) burs veriyoruz. Bursu kazanma şansı için yapmanız gereken sadece 2 şey var: Bu paylaşımı beğenip ‘.......’ Instagram hesaplarını takip et. Bu paylaşımın hemen altındaki ok benzeri sembole dokun, çıkan ekranda 'hikayene gönderi ekle' (Hikaye, 24 saat boyunca görünür olmalı). Öğrenci olsun olmasın “Herkes katılabilir”... Ancak burstan, herhangi bir yüksek öğrenim kurumunda güncel kaydı bulunan öğrenciler (önlisans, lisans, yüksek lisans, doktora, açık öğretim vb.) yararlanabilir. Ödemeler her ayın 16’sında yapılacak. Kazanan takipçi, her zaman yaptığımız gibi hikayemizde, videoyla birlikte 9 Ekim gün içerisinde açıklanacak. Bol şanslar..." paylaşımı öğrencileri heyecanlandırdı.

7 saat içerisinde 400 bin öğrencinin katıldığı 'burs çekilişi'nden yalnızca bir kişi yararlanabilecekti fakat katılım koşulunun bir şey kaybettirmediği öğrencilere 'belki'nin sesi 'umut' oldu. Gönderiyi paylaşmadan önce 4 bin takipçisi olan çiftin, takipçi sayıları 220 binin üzerine çıkarken, gönderiyi hikayelerine ekleyenlerle birlikte 'burs olayı' 20 milyon kez izlendi. Çiftin takipçi sayılarını artırmasının asıl amaç olduğunun düşünülmesi, çekilişin reklam yüzü, çekilişe varlıklı öğrencilerin de katılmış olması ve Karadağ diye bildiğimiz ülkenin 'Montenegro' adıyla anılmasına kadar birçok şey eleştirilirken olay, öğrencilerin ne kadar zorda olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

İhtiyacı olan yardımı ailesinden de devletten de alamayan öğrencilerin çaresizliği, emeğin karşılığının, bu kadar değersizleştirildiği günümüz Türkiyesi'nde, burs/kredi miktarlarına getirilen 30 liralık zam ile, "Kriz mriz yok, hep manipülasyon" sözlerinin arasında bir yerde kendine karşılık buldu da diyebiliriz belki de...

Etiketler burs KYK Montenegro