İdil'de 21 yıldır yalnız yaşıyor: Giden kimse dönmedi

Zeynep Ömürlü, 21 yıldır İdil'de iki odalı bir evde yalnız yaşıyor. Ömürlü'nün evi sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında ciddi hasar görmüş. 7 çocuğunun hepsinin de başka yerlere gittiğini söyleyen Ömürlü, "Giden kimse dönmedi. Ben yaşadığım toprakları çok seviyorum" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Zeynep Ömürlü, Şırnak'ın İdil ilçesinde yıllardır tek başına derme çatma bir evde yaşıyor. Ömürlü, tek başına yemek yiyor, tek başına televizyon izliyor ve tek başına bir odada yaşıyor. 21 yıl önce eşini kaybeden Ömürlü, “Küçük ve eski olan bir televizyonum var. Onu izleyerek zaman geçiriyorum. Televizyonu açtığım zaman kendimi yalnız hissetmiyorum” diyor.

'ÖNCEDEN EVİM BOŞ KALMAZDI'

68 yaşındaki Ömürlü'nün 7 çocuğu var. Yıllarca çocukları da başka şehirlere göç edince Ömürlü eşi hayatını kaybettikten sonra evde tek başına yaşamaya başladı. Tavanları dökülen iki odalı bir evde yaşayan Ömürlü, günün büyük bir bölümünü televizyon izleyerek ve bahçesinde oyalanarak zaman geçirdiğini söylüyor: “Eşim 21 yıl önce öldü. Ben de 21 yıldır burada yaşıyorum. Eşim öldükten sonra hep yalnız yaşadım. Çocuklarım büyüdü. Zamanla onlar da kendi hayatlarını kurdu. Biri Almanya'ya gitti. Diğerleri başka şehirlere göç etti. Kızlarım da evlenip köye yerleşti. Önceden evimiz boş kalmazdı. Ama insan zamanla yalnız kalıyor. Allah yardım ediyor bir şekilde.”

Zeynep Ömürlü su akmadığı için su deposundan su almaya giderken...

'KİMSE GERİ DÖNMEDİ...'

Sokağa çıkma yasaklarından sonra İdil'i terk eden Ömürlü evine geri döndükten sonra kapı ve pencerelerinin kırıldığını belirtiyor. Geçtiğimiz aylarda anjiyo olan, tansiyon ve astım hastası Ömürlü, defalarca heyetlerin hasar tespiti için yaşadığı evi görmeye geldiğini fakat evinin tadilatı için geri dönüş almadığını söyleyerek şöyle devam ediyor: “Salonda yaşıyorum. İki odam var. Daha önce de birkaç heyet evime geldi fotoğraflar çekti ama sonradan geri dönmediler. 3 yıl önce bir odamı tamir ettim. Şimdilik en azından bu odada yaşayabiliyorum. Evimin tadilatını yapabilirsem hemen yaparım. Ama ne gücüm var ne de param. Komşularım yardım ederek kapılarımı ve pencerelerimi tamir ettirdim. Bu kış mevsimi çok sert geçti. Elektrik sobası olmadığı için kömür yakıyordum. Günlük işler yapıyorum böylece günlerim geçiyor. Burada en çok komşularımı seviyorum. Bana çok yardımcı oluyorlar. Bazen komşularım bana yardıma gelerek elbiselerimi yıkıyorlar. Küçük ve eski olan bir televizyonum var. Onu izleyerek zaman geçiriyorum. Televizyonu açtığım zaman kendimi de yalnız hissetmiyorum. Ne olursa olsun insan kendi toprağından vazgeçemez. Burayı seviyorum.”

Ömürlü, zamanın çoğunu komşularıyla ve eski bir televizyonun karşısında geçirdiğini söylüyor...

'CANI SIKILDIĞINDA BASTONUNU ALIR MAHALLEDE GEZER'

Ömürlü'yü tanıyan aynı mahalleden biri ise Ömürlü hakkında şöyle konuşuyor: “Kendisini bildim bileli yalnız yaşıyor. Sağlık sorunları nedeniyle hastanelere gidiyor. Komşular da elinden geleni yapıyor. Sessiz bir insandır. Mahallede onu sevmeyen yoktur. Canı sıkıldığı zaman bastonunu alır mahallede gezer. Tek sorunu yaşadığı evi. Kış mevsiminde soba yakar, yaz mevsiminde de tavana asılı bir pervanesini çalıştırıp serinlemeye çalışır. Çok eski olan tüplü televizyonunu da çok sever. Evinin tadilatı için çok çalıştık ama maalesef kimse çıkmadı.”

Ömürlü su deposundan aldığı suyu eve getirerek bahçede bulaşıklarını yıkıyor...