Yusuf Okyay: İgo'yu çocuğum gibi görüyorum

Okyay ailesi evlerinde "İgo" isminde tropikal iklimde yaşayan kertenkele türü iguana besliyor. Yusuf Okyay, aile fertlerinin omuzlarında market alışverişine giden İgo'ya duyduğu sevgiyi "Çocuğum gibi görüyorum" sözleriyle anlatıyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Evde beslenen evcil hayvanlar sıralansa kedi, köpekle başlayan diziye "iguana"yı kaç kişi ekler bilinmez ama Ankara'da yaşayan Okyay ailesinin çocukları gibi sevdiği bir iguanası var. Kısaca "İgo" diye seslenilen kertenkele için Yusuf Okyay, "İgo'yu eşimden daha çok seviyorum" diyor.

Okyay ailesi 6 yıldır kertenkele türü iguana ile birlikte yaşıyor.

Yusuf Okyay 26 yıl Ankara Üniversitesi'nde güvenlik görevlisi olarak çalıştı. 15 yıl çalıştığı İletişim Fakültesi'nden görev yeri değiştirilince emekliliğe ayrıldı. Öğrencilerin "Yusuf abi" diye seslendiği Okyay'ın tropikal iklimde yaşayan kertenkele türü iguana ile macerası 6 yıl önce başladı.

Bukalemun isteyen çocuklarına "canlı yemiyor" diye iguana alan aile şimdilerde "İgo"dan "oğlumuz" diye bahsediyor. Aile fertleriyle birlikte alışverişe giden parkta gezen İgo'nun boyu otuz santimetreden bir buçuk metreye kadar uzadı. İgo için iki metrelik akvaryum yaptıran ve ayrı oda hazırlayan Yusuf Okyay, "Oğlum çok istedi ama sonradan ilgilenmedi. O ilgilenmeyince, eşim de korkunca başlarda ben her şeyini karşılamaya başladım. Çok ilgilenince sevgi de gelişiyor ister istemez. Şimdi çocuğum gibi görüyorum" diye konuştu.

İgo ismi verilen iguananın otuz santimetre olan boyu bugün bir buçuk metreye yaklaştı.

'100 BİN LİRA VERSELER YİNE DE VERMEM'

Tropikal iklimde yaşayan İgo için Okyay ailesi özel ısıtma sistemi de kurdu. Zamanla İgo'nun damak tadını da keşfeden aile, en sevdiği yemeğin bezelye olduğunu söyledi. Parkta yürürken insanların hayret içerisinde kaldığını söyleyen Okyay, şöyle konuştu:

"Parkta yürütüyorum özellikle yaz aylarında. İnsanlar hayret ediyorlar. Gezdirirken öpüşerek falan gidiyoruz İgo'yla. İnsanlar gördüğünde, 'Hiç çocukları yok herhalde ondan bu kadar çok seviyorsunuz' diyorlar. 'Köpeğe bile tasma takılır, senin yanında yürüyor kocaman kertenkele, hiç kaçmaz mı bu' diyorlar. Park market nereye gidersek götürmeye başladık. Şu an satmaya kalksam iyi para eder ama bana 100 bin lira verseler yine de vermem. 6 yıla girdi yanımızda ve anlatılamayacak bir sevgi, bağ oluştu. İgo'yu eşimden daha çok seviyorum."

'TAŞINA SARILIP YATIYOR'

Kendini sevdiren ve hiçbir canlıya zarar vermeyen İgo ile kış aylarında daha çok ilgilenilmesi gerekiyor. İgo'nun gerginliğinin çiftleşme zamanında arttığını söyleyen Okyay, "Henüz hiç çiftleştirmedik. Taş ve bir odun parçası var ona sarılıp yatıyor. Yaz boyunca dışarıda olduğu için o dönemini kolay atlatıyor. Parkta yürütüyorum o zaman rahatlıyor" dedi.

İnsanların İgo'ya başlangıçta ön yargılı sonradan ise çok içten yaklaştığını söyleyen Okyay, yaşadığı bir anısını şöyle anlattı:

"Kış olmasa ben evde asla tutmam. Evde durmasından dolayı üzülüyorum çünkü canı çok sıkılıyor. Eskiden çalıştığım okula götürüyordum. 100 kişiden 90'ı seviyordu. Bir keresinde markette geziyoruz. Bir kadın orada, 'Ne çirkin hayvanmış' dedi. Ben de döndüm, 'Senden güzel dedim'. 'Terbiyesiz' dedi bana. İstemeyerek çıktı ağzımdan ama İgo'ya laf edince duramadım."

Yusuf Okyay omzuna alarak İgo’yu markete götürüyor.

'İNSANLAR KORKMADAN BESLEYEBİLİR'

Yusuf Okyay'ın eşi Yasemin Okyay ise ilk başlarda İgo'dan korktuğunu sonraları ise çocukları gibi olduğunu söyledi.

Ortalama 15 yıl yaşayan İgo'nun ölümünü düşününce bile ağladığını söyleyen Yasemin Okyay, "Bu çok zararsız bir hayvan. İnsanlar korkmadan çekinmeden besleyebilir. Bir keresinde ablama gidiyordum henüz iki yaşında falandı ve kafesi de yoktu. Ceketimin içerisine soktum ve dolmuşa bindim. Dolmuş da aksi gibi doluydu. Genç bir kadın ceketimin arasından İgo'nun başını görünce çığlık attı. Gideceğimiz yere kadar gittik ama herkes bize baktı" dedi. (DUVAR)