'Saygı göstermek değil, sessiz kalmak...'

1. Sizin için kullanılan hitap biçimlerinden hangisi daha çok hoşunuza gidiyor?

Elbette ‘Hocam’ kelimesi.

2. Sizden daha zeki olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınız var mı?

Kuşkusuz.

3. Arada sırada saçma şeylerle uğraşmak zorunda olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Evet; akademik idari işler. Yapmak zorunda olduğumuz bazı işler bana saçma gelir. Mesleğim ile ilgili yaptığım hiçbir işi saçma bulmam. Bu konuda çok ciddiyim.

4. ‘Tüm yaşadığım sıkıntılara değdi bu!’ dediğiniz olaylar yaşadınız mı?

Osmanlı Türkçesi, Farsça-Türkçe, Türkçe-Farsça sözlüklerimin bastırılması zaman aldı. Beklemeye değdi. Şimdi onların genişletilmiş şekilleri var. İki veya üç ciltlik olanları. Bakalım basılabilecek mi?

5. Bir evcil hayvanın insanı mısınız? Geçmişte böyle bir deneyiminiz oldu mu, ileride bir gün düşünür müsünüz?

Vaktiyle bir kedimiz vardı. İlerde düşünmüyorum. Çok büyük vicdani sorumluluğu var.

6. Çocukluğunuzdan kalan ve ilk fırsatta tatmak istediğiniz özel tat var mı?

Yok.

7. Sanatın ya da sanatınızın neresindeniz?

Mesleğimin zirvesindeyim. Kendi alanımda Türkiye’de 2 numara, eser çeşitliliği, kalitesi ve sayısı bakımından 1 numarayım. Zirvede olduğumu bildiğim için daha çıkılacak ne çok basamak olduğunu görüyorum. Basamaklar bitmiyor. Gittikçe kendimi daha küçük hissediyorum.

8. Ezberinizde şiir var mı? Hangi şairin hangi şiiri?

Şiirden yana ezberim çok zayıftır. Eğitim sistemimizden kaynaklanan bir şey olmalı. Mevlana’nın bir rubaisi, birkaç Farsça beyit. Keşke ezberci yanım da güçlü olsaydı! Fen kökenli olduğum için muhakeme tarafım daha güçlü. Sorgulayıcıyım.

9. Okuduktan sonra çok etkilendiğinizi düşündüğünüz bir kitap var mı?

Bir değil, birçok kitap var. Hangi birini sayayım? Vedat Türkali’nin Bir Gün Tek Başına’sı, Hafız Divan’ı (nazmen çevirdim), Mevlana’nın Mesnevisi (nazmen çevirdim), Attar’ın Esrarnamesi ve İlahinamesi (yine nazmen çevirdim), böyle devam eder gider. Hayyam’ın rubaileri en etkileyici olanlarıydı.

10. En son ne zaman tiyatroya gittiniz?

Birkaç sene oldu. Farsça’dan çevirdiğim bir hikâye Türk tiyatrocular tarafından yeniden düzenlenip sahnelenmişti. Ondan sonra fırsatım olmadı.

11. Belleğinizde yer eden ve tavsiye edeceğiniz bir film var mı?

Geçen gün izledim. Mandıra Filozofu 1 ve 2. bölümler. İçeriğine, felsefi altyapısına bayıldım.

12. Size göre ‘yabancı’ kimdir?

Bu göreceli bir soru. Bu yüzden atlıyorum.

13. En son ne zaman haksızlığa uğradığınızı düşündünüz?

Haksızlığa her gün uğramıyor muyuz?

14. Hak etmediğini düşündüğünüz birilerine saygı göstermek zorunda kaldığınız oldu mu?

Saygı göstermek demeyelim de, sessiz kalmak diyelim. Bazen insanın başına gelir. Ham ahlat adamlarla da karşılaşmak mümkün oluyor.

15. Günlük hayatta görünce nefret ettiğiniz hareket nedir?

Son model arabasında giderken dışarıya çöp boşaltan hödükler çok canımı sıkar. Bir de parmağını burnuna daldırıp beyin ameliyatı yapan sefiller!

16. Sizi umutlandıran bir duruma örnek verir misiniz?

Nüfusumuzun dinamikliği.

17. Hayallerinizin peşinden koştunuz mu? Hayal kurmaya devam ediyor musunuz?

Ben hayalsiz yaşayamam. Hayal kurmasam bunca önemli altyapı çalışmalarını bitiremezdim.

18. Rekabetçi olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Kimseyle rekabet etmem. Tek rakibim var. Adı: Prof. Dr. Mehmet Kanar

19. Özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi ihmal ettiğiniz olur mu?

Etmem. Edenleri de sevmem.

20. Neyi ya da kimi özlüyorsunuz?

Atatürk’ü.

21. Stres atmak ya da kafanızı dağıtmak için ne yaparsınız?

Çalışıyorsam, çalışma alanımı değiştiririm.

22. Şu ana kadar geçen hayatınızı özetleyen kelime hangisidir?

Fedakârca çalışmak.

23. Allah gecinden versin, hak vaki olursa, geride kalanların sizi nasıl anacağını düşünüyorsunuz?

Sanırım “Fena adam değildi! Geriye bir şeyler bırakmaya çalıştı” diyeceklerdir.