Güray Dinçol: Nizam ve keşmekeş hem İstanbul’un hem de oyunun temelini oluşturuyor

"Kalabalık Duası" oyununun yönetmeni Güray Dinçol'la oyunu konuştuk. Dinçol, "'Öteki' diyebileceğimiz anlatıcıları kullanmak, kahramanlara odaklanmaktan daha ilgi çekici geliyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, bol ödüllü oyunu "Şatonun Altında"dan sonra "Kalabalık Duası" adlı ikinci oyunuyla seyirciyle buluşmaya devam ediyor. "Kalabalık Duası", kendi sırrı üzerinden şehrin sırrını anlamaya çalışan yoksul bir adamın trajikomik arayışına odaklanıyor ve karşımıza biri düzenden, diğeri kaostan geçen iki yol çıkıyor.

Savaş Dinçel Ödülleri 2022 En İyi Oyun, Direklerarası Tiyatro Ödülleri 2020 Oyun Yazarı, Direklerarası Tiyatro Ödülleri 2020 Deneysel Tiyatro ödüllerine layık görülen "Kalabalık Duası", iyi eleştirilerle yoluna devam ederken biz de oyunun yönetmeni Güray Dinçol’a sorularımızı yönelttik. Kendisine oyunun nasıl ortaya çıktığını, şehir-insan ilişkisini ve Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın neler yaptığını sorduk.

Güray Dinçol

"Kalabalık Duası" nasıl ortaya çıktı? Oyunun hazırlık sürecine dair bize neler söylemek istersiniz?

"Kalabalık Duası", Balat Monologlar Müzesi’nde "Balat’ın Sırrı" adlı kısa oyunla yolculuğuna başladı. Volkan Çıkıntoğlu tarafından yazılmış bu metin, kısa versiyonunu izlediğimde beni çok etkilemiş ve sahneleme isteği uyandırmıştı. Oyunu izlememden yaklaşık 1,5 sene sonra Volkan, oyunun uzun versiyonunu sahneye koymam konusunda bir teklifte bulundu ve ben de heyecanla kabul ettim. Volkan, önce oyuncumuz Tolga İskit’le sonra benimle iletişime geçerek projeyi sahneye taşımak istediğini belirtti. Ben de oyunu kendi ekibimiz Fiziksel Tiyatro Araştırmaları çatısı altında prodüksiyonunu üstlenmeyi ve sahnelemeyi kabul ettim. Yaklaşık sekiz ay süren bir araştırma ve prova süreci sonucunda da oyun, 2020 Mart ayında seyirci ile buluştu.

"Kalabalık Duası" tek kişilik bir oyun. Tolga İskit’in performansı da seyirciden çokça övgü topluyor. Peki İskit’le yollarınız bu oyunda nasıl buluştu?

Tolga, kendi jenerasyonunun kanımca en iyi oyuncularından biri, izlediğim bütün oyunlarında performansı hep çarpıcıydı. Volkan bu oyunda Tolga’yla çalışmak istediğini belirttikten sonra ben de büyük bir istek ve heyecanla Tolga’yla çalışmaya başladım.

'ANLATICI KULLANMAK, KAHRAMANLARA ODAKLANMAKTAN DAHA İLGİ ÇEKİCİ'

“Herkesin alnında bir sır vardır ve insanlar bu sırrı çözmeden huzur bulamazlar” fikri oyunda çokça işleniyor. Bu fikri, dahası bu şehrin hikâyesini neden yoksul, kaybetmiş bir karakter üzerinden anlatmaya karar verdiniz?

Bu soruyu belki yazarımız Volkan daha doğru cevaplayacaktır ama sahneleme perspektifi açısından cevap vermeye gayret edeyim. Kendi tiyatro hayatımda üzerine çok çalıştığım ve düşündüğüm alanlardan biri de “clown” diyebilirim. Oyun kişisinde bu türden bir potansiyeli, çağdaş fiziksel komedinin ve geleneksel komedinin iç içe geçebileceği bir alanı fark ettim. Felsefesi itibarıyla başarısızlığı ve düşmeye odaklı clown sanatı, oyunun anlatım biçimine oldukça uygun düştü. Çalıştığım oyunlarda daha sıradan hatta “öteki” diyebileceğimiz anlatıcıları kullanmak, kahramanlara odaklanmaktan daha ilgi çekici geliyor bana. Soruda belirttiğiniz felsefi düzlemi böyle bir anlatıcıyla sahneye taşımak ve bunu seyirciye ikna etme çabası da benim için araştırması keyifli bir alan yarattı.

Oyunda sırra ulaşmaya dair birbiriyle çatışan iki yol var. Biri düzenden, diğeri kargaşadan geçiyor. Birbirini hem besleyen hem reddeden bu iki yola dair neler söylemek istersiniz?

 

Bahsettiğiniz bu iki yol oyunun temel çatışmasını kurduğumuz zemin diyebiliriz. Nizam ve keşmekeş içine fırlatıldığımız bu dünyada var olma yolculuğumuzda iki farklı sistemin tanımlanmışı. Dionysos ve Apollon ya da Kaos ve Kozmos. Bu temel çatışma tiyatro sanatının ortaya çıkışından bugüne birçok defa irdelenmiş derin bir düşünme alanı sunuyor. Biz de "Kalabalık Duası" aracılığıyla bu konu üstüne düşünmek, dahası bunu sahnede ayağa kaldırmak istedik.

.

Her şeyin merkezinde İstanbul var. İstanbul’un karmaşasıyla insanın kendi iç karmaşasının birbirine benzediğini söyleyebilir miyiz?

Volkan şehri oyunda çok güçlü kullanmakta. Şehir, oyunun anlatıcısı dışında ikinci bir karakter. Bu yönüyle şehrin tarihi, geçmişten bugüne barındırdığı bütün uygarlıkları, mimarisi, yer altı ve yer üstündeki tüm kültürleri, bugününün, sokaklarının ve alt kültürlerinin hepsi oyunu inşa ediyor. Dolayısıyla sorduğunuz gibi iki karmaşanın birbirine benzediğini, her bir şehrin de oldukça karmaşık bir karakter barındırdığını söyleyebiliriz.

YENİ OYUN: HABERCİ

Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’ndan bahsedelim mi biraz da. Şatonun Altında’dan sonra Kalabalık Duası ikinci oyun olarak seyircinin karşısına çıktı. Peki sıradaki çalışmalar neler?

Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, kendi özgün dilini arayan bir tiyatro olarak projelerine devam edecek. Beden, hareket ve performans odaklı sahnelemelerimiz sürecek. Gelecek sezon için Antik Yunan metinlerinden yola çıkarak “Haberci” adlı bir proje üstüne düşünmekte ve hazırlanmaktayız.

Tiyatroya ilgi duyan, oyuncu olmak isteyen insanlara neler tavsiye edersiniz?

Tiyatro sanatı oldukça zorlu. Ülkemizde profesyonel olarak ayakta kalmak hiç kolay değil. O yüzden oldukça donanımlı, başka alanlarda da profesyonelleşme becerileri olan zor ve meşakkatli bir yola kendini hazırlamış kişilerin bu mesleği profesyonel olarak yapmalarını tavsiye edebilirim

"Kalabalık Duası"nın gösterim takvimini bizimle paylaşır mısınız?

12.11.2022 Cumartesi Par Sahne’de, 16.11.2022 Çarşamba Kumbaracı50’de 25.11.2022 Cuma Sahne Pulchérie’de, 28.11.2022 Pazartesi Kadıköy Boa Sahne’de olacağız.