Bodrum'da 1 milyon metrekarelik imar rantına karşı mücadele çağrısı

Bodrum'da toplam 1 milyon 102 bin 306 metrekarelik alanın imara açılmasına yönelik tepkiler büyüyor. MUÇEP Eşsözcüsü Umay Karabaş, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla hukuki girişimlerde bulunacaklarını ifade etti. Ayrıca Bitez AK-TUR Sitesi sakinleri de, ortak bir mücadele platformunda birlikte hareket etme çağrısı yaptı.

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

MUĞLA - Muğla'nın Bodrum ilçesinde bulunan Ortakent Mahallesi'nde toplam 1 milyon 102 bin 306 metrekarelik alanın imara açılarak, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satılmasına karar verildi. Ortakent Mahallesi, Bağarası Mevki’nde bulunan taşınmazların Bodrum’un en gözde noktasındayken, bu kararla bölgede betonlaşmanın hızlanacağı ve ardından yeni yerlerin de imara açılacağı tartışmaları başladı.

20 Ağustos günü resmi gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararda, imara açılan alanlar ise tam olarak şöyle sıralanıyor: "Ortakent Mahallesi; 353 Ada, 116 Parsel, 205.027 m2, 353 Ada, 134 Parsel, 50.917 m2, 353 Ada, 135 Parsel, 46.292 m2, 353 Ada 60 Parsel 278.157 m2, 353 Ada, 154 Parsel, 4.691 m2, 353 Ada, 61 Parsel 104.465 m2, 353 Ada, 62 Parsel, 186.781 m2, 353 Ada, 64 Parsel, 105.218 m2 353 Ada, 137 Parsel, 80.758 m2."

.

Yeni imar planına yönelik tepkiler giderek büyürken, medyada yer alan haberlerde, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras'ın da “Satılacak kamu arazilerine talip olacağız” dediği ve uygulamanın karşısında olduğu iddia edilmişti.

'YOĞUN BİR YAPILAŞMA ÖN GÖRÜLMEKTE'

Bölgede bulunan Bitez AK-TUR sitesi sakinleri ise karara ilişkin yazılı açıklama yaparak tepkilerini dile getirdi. Konuyla ilgili sorumluluk sahibi tüm kişi, kurum ve kuruluşları ortak bir mücadele platformunda birlikte davranmaya davet eden yurttaşlar, açıklamada şu ifadelere yer verdi.

“Bütçe açığına çare bulamayan hükümetimiz, santralleri ve değerli Hazine arazilerini satışa çıkarmaktadır. Satışa çıkarılan yerler arasında Bodrum’un en güzel yerlerinden Ortakent’teki 1 milyon metrekarelik arazi de vardır. Bu arazi , Muğla Güzel Sanatlar Fakültesi çevresinden başlayıp AK-TUR tatil sitesinin batı kısmındaki boş alan ile Kabakum Plajı'na kadar uzanan bölgede yer almaktadır. Söz konusu arazi için hazırlanan imar planı, Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmış olup, yakın zamanda Bodrum Belediyesi'nde askıya çıkması beklenmektedir. Bizler, AK-TUR sitesi sakinleri olarak bu hazine arazisinin Özelleştirme İdaresi eliyle ihale yoluyla satışa çıkarılmasını gerek kamu yararı gerekse doğaya ve çevreye duyarlılığımız gereği istemiyoruz.

TOKİ 5 BİN KONUTLUK PROJE HAZIRLAMIŞTI

Daha önceki yıllarda da TOKİ söz konusu 1 milyon metrekarelik arazi için 5 bin konutluk proje yapmış; Danıştay’a yapılan itirazlar neticesinde yürütmeyi durdurma kararı alınmış ancak daha sonra temyizden bu karar bozulmuştu. Onaylanan yeni imar planında da arazide 2-3 katlı konut, otel, ticaret, turizm ve sağlık tesisleri, okul, kreş, park ve cami gibi çeşitli tesislerin yer aldığı yoğun bir yapılaşma öngörülmektedir. Bodrum yarımadasında bu tür bir yapılaşmanın gerekçesi olabilecek konut, turizm tesisi açığı yoktur; aksine ihtiyacın çok üzerinde atıl konut ve turizm tesisi stoku vardır.

Ortakent ve Bodrum’un alt yapısı mevcut aşırı yapılaşmanın getirdiği sorunlara ve özellikle yaz aylarında artan nüfusun ihtiyaçlarına cevap vermekten çok uzaktır. Onaylanan imar planı ile 1 milyon metrekarelik bir alan içinde gerçekleştirilecek yoğun yapılaşma, Ortakent’e ve Bodrum’a gerek doğal hayatı ve kültürel varlıkları yok etmek suretiyle, gerekse de zaten var olan alt yapı sorunlarını önemli ölçüde artırmak suretiyle büyük zarar verecektir. Bodrum’un eşsiz koylarının, yeşil alanlarının, tarihi ve kültürel değerlerinin ticari kaygılarla yok olup gitmesine hiç kimsenin sessiz kalmaması gerekmektedir.

Cumhurbaşkanlığı’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın bu yanlış uygulamadan dönecekleri konusundaki umudumuzu korumak istiyoruz. Ancak geçmiş örnekleri ve çarpık yapılaşma uygulamalarını bildiğimiz için, daha baştan uyarımızı yapmak istiyoruz ve bu konuda sorumluluk sahibi tüm kişi, kurum ve kuruluşları da, ortak bir mücadele platformunda birlikte davranmaya davet ediyoruz. Bodrum Belediyesi ve her ortamda 'betonlaşmaya izin vermeyeceğini' ifade eden Başkan Sayın Ahmet Aras’ın bu konulardaki duyarlı ve samimi yaklaşımlarıyla bize destek vereceklerine inanıyoruz. Yerel ve ulusal basının da aynı duyarlılıkla destek olmasını beklemekteyiz. Bodrum’da yaşamakla kalmayıp, Bodrum’un sosyal, kültürel, ekonomik yapısına önemli katkılar sağlayan bizler, Bodrum’da yapılmak istenen bu yanlış uygulamadan vazgeçilmesini talep ediyoruz”

'BODRUM'UN İMARA DEĞİL, KORUMA PLANLARINA İHTİYACI VAR'

Konuyla ilgili olarak Gazete Duvar'a konuşan ve Bodrum'da yaşayan Muğla Çevre Platformu Eşsözcüsü (MUÇEP) Umay Karabaş, Bodrum'un yapılaşma konusunda sınırlarını aştığının altını çizerek, "Bu durumun farkında olunmasını ve buna göre hareket edilmesini istiyoruz. Çünkü hali hazırdaki yapılaşma sonucunda oluşan nüfus bile Bodrum’un kullandığı doğal kaynakları fazlasıyla tüketmekte, altyapı ve olanaklar ancak yetmektedir. Bodrum yarımadasının kapasitesi bellidir ve o kapasite daha fazla zorlandığında burası hepimiz için yaşanmaz hale gelecektir. Bu yeni imar kararı da bu bağlamda oldukça yanlıştır. Bodrum’un artık koruma planlarına ihtiyacı vardır" uyarısında bulundu.

İMAR KARARNAMESİ ÖNCESİ YEŞİL ALAN OLACAKTI...

Bu ay ki Belediye Meclis toplantısında gerek Belediye Başkanı Ahmet Aras'ın gerekse başka meclis üyelerinin bu konuda görüşlerini belirttiğini ifade eden Karabaş, şöyle devam etti: "Ahmet Aras, 'Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi öncesinde bu bölge kentsel yeşil alan ve ağaçlandırılacak alan olarak planda yer alırken, kararname sonrasında konut, ticaret, otel olarak imara açılıyor. Bunu Bodrum’daki kamusal alanların kısıtlanması açısından düşünmek, değerlendirmek gerek' dedi. Meclis üyesi Banu Özberk ise 'Bu alanda öngörülen yapılaşma miktarı 87 bin metrekare. Ne kadar bir nüfus geldiğini göremiyoruz. Yürürlükteki imar planlarında 750 bin metrekare olarak görünen ağaçlandırılacak alan bu değişiklik ile 226 bin metrekareye iniyor' dedi. Belediyenin ayrıca bu imar değişikliğine itiraz için bir dosya hazırladığını ve itiraza ret gelirse dava açacaklarını biliyoruz. Kent Konseyi’nden arkadaşlar da çalışmalarını tamamladığında bir açıklama yapacaktır."

'ÇEVRE YOLU YAPILAŞMA ODAKLI İMAR PLANLARINI BERABERİNDE GETİRDİ'

Çevre yolu projesinin imar planlarındaki değişimi etkilediğini ifade eden Karabaş, söz konusu projenin Bodrum’da var olduğu söylenen hiçbir soruna çözüm olmayacağını, aksine yapılaşma odaklı yeni imar planlarını da beraberinde getirerek sorunları kronik hale getireceğini söyledi.

Karabaş, şu değerlendirmede bulundu: "Bu sözümüzü de hem teknik hem ekolojik raporlara, bilimsel verilere ve yaşadığımız somut durumlara dayandırarak ortaya koyuyoruz. Bu çevre yolu projesiyle ilgili epey enteresan ve aslında işleyiş açısından yanlış bir durum var. O da şu; Bu proje henüz net ve somut bir şekilde Karayolları Genel Müdürlüğü ya da Bölge Müdürlüğü tarafından belediyeye sunulmuş değil. Fakat, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne bu yolun bir kavşağı ve arkeolojik bölgeden geçen bir bölümü için görüş soruluyor ve onay alınıyor. Yolun batı ucundaki milyonlarca metrekarelik orman arazileri Hazine'ye devrediliyor. Bir önceki planda tamamı birinci derece doğal sit olan bölgede tam da yolun bir bölümüne denk gelen yer, 'sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı' ilan ediliyor. Bu son imar değişikliğine gelirsek, yola hemen komşu alanlarda kentsel yeşil alan gözüken bölgeler, konut, ticaret ve otel için imara açılıyor. Durum çok net. Önce rantını garantile, sonra yolunu yap" dedi.

Ülkenin her alanın da ekolojik talan projelerinin söz konusu olduğunu belirten Karabaş, "Bu ne yazık ki sadece Muğla’ya özgü bir durum değil. MUÇEP’in de bileşeni olduğu Ekoloji Birliği içinde her gün her bölgeden en az bir yıkım, talan haberleri alıyoruz. Ciddi kazanımlar, başlamadan bile durdurulan projeler de oluyor ama ülkenin her ili, kasabası değil her köyünde en az bir mücadele olduğunu söylemek maalesef yanlış değil" diye konuştu.

'BODRUM'A GELEBİLECEK ZARARLAR KONUSUNDA KAMUOYU YARATMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Çeşitli sivil toplum örgütleri ve meslek odalarıyla birlikte hukuki girişimlerde bulunacaklarını da belirten Karabaş son olarak şunları söyledi: "Elbette, biz bir platform olduğumuz, dolayısıyla tüzel kişiliğimiz bulunmadığı için hukuki süreçleri bireysel başlatabiliyoruz, açılan davalara müdahil olabiliyoruz ya da bileşenimiz olan tüzel kişilikler üzerinden hukuki süreçlerde yer alıyoruz. Bunların yanında aynı mücadele içinde olduğumuz yerel yönetimler, meslek odaları, kent konseyleri gibi kurumlara saha çalışması, kamuoyu yaratımı, bilgi paylaşımı gibi desteklerde bulunuyoruz ve bunları sürdüreceğiz. Bunun karşılıklı olduğunu söylemekte de fayda var. Dolayısıyla, örneğin bu çevre yolu ve değişen imar planları nedeniyle Bodrum’a gelebilecek zararlar konusunda da her tür kamuoyu yaratımı için epeydir çalışıyoruz ve buna devam edeceğiz."