Sakarya'da saldırıya uğrayan işçiler ifadeye çağırıldı

DUVAR - Mevsimlik işçi olarak gittikleri Sakarya'nın Ortaköy ilçesine bağlı Sırt Mahallesi'nde saldırıya uğrayan Kürt işçiler, memleketlerine sabah saatlerinde ulaştı. Eşyalarını evlerine bırakan işçiler, daha sonra darp raporu almak üzere Mazıdağı Devlet Hastanesi'ne gitti. Darp raporu aldıktan sonra evlerine geri dönen işçilerle görüşmek üzere sabah saatlerinden itibaren birçok gazeteci köye geldi ancak salgın gerekçesiyle girişlerine izin verilmedi.

Saat 13.30 dolayında jandarma ekipleri de işçilerin yaşadığı köy ve bağlı mezraya geldi. Köyün girişinde kontrol noktası kuran jandarma ekipleri, gazetecileri genel bilgi taraması (GBT) kontrolünden geçirdi. GBT sorgusunun ardından bir jandarma komutanı, "Bu saatten sonra köye giriş yasak" ifadesini kullandı. Yasağın resmi bir karar olup olmadığı ve gerekçesini soran gazetecilere, askeri yetkili ilk olarak basına açıklaması yapmasının yasak olduğu söyleyerek yanıt verdi. Fakat gazetecilerin ısrarı üzerine aynı yetkili korona virüsü salgınını gerekçe gösterdi ve gazetecilerin bölgeden uzaklaşmasını istedi. Gazetecilerin uzaklaştırılmak istendiği sırada köye gelen Gelecek Partisi Mardin İl Örgütü yöneticileri de jandarma engeli ile karşılaşıp içeri alınmadı.

İŞÇİLER İFADEYE ÇAĞRILDI

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, saldırıya uğrayan işçiler İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından aranarak ifadeye çağrıldı.

Sakarya’da saldırıya uğrayan tarım işçisi: Bize nefretle bakıyordu

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ: ŞİKAYET OLMADI, RESEN SORUŞTURMA BAŞLATILDI

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı ise saldırıyı "hiçbir şekilde tasvip etmedikleri bir asayiş olayı" olarak nitelendirdi.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İçişleri Bakanlığı'nda düzenlediği aylık bilgilendirme toplantısında konuşan Çataklı, olayla ilgili herhangi bir başvuru yapılmadığını söyledi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerin araştırılması sonucu saldırının Sakarya'nın Kocaali Ortaköy Mahallesi'nde yaşandığının tespit edildiğini belirten Çataklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mardin Mazıdağı'ndan gelen ve 20 gündür fındık toplama işi yapan 16 tarım işçisinin geçimsiz bir işverenin tutum ve davranışlarından dolayı rahatsız olduğunu görüyoruz. Bunun üzerine işçiler ayrılmak istiyorlar ve bir tartışma başlıyor. Bu tartışma da sonrasında maalesef üzücü bir hadiseye, kavgaya dönüşüyor. Sonrasında işçiler toparlanarak memleketlerine geri dönüyorlar. Söz konusu kavgayla ilgili de kolluk kuvvetlerine ne işveren tarafından ne de işçiler tarafından herhangi bir şikayette bulunulmuyor. Sosyal medyada yer alan görüntülerin emniyet birimlerimizce incelenmesi neticesinde hadisenin yeri tespit edildikten sonra gerek Valimiz, gerekse Jandarma Komutanımız doğrudan mağdurlarla temasa geçti ve görüştüler. İlgililerle yapılan görüşmede, ilgililer kendilerinin bir şikayetlerinin olmadığını, şikayette bulunmadığını, bundan sonra da bulunmayı düşünmediklerini ifade ettiler. Buna rağmen olayın tüm detaylarının ortaya çıkarılması ve sürecin işleyebilmesi için resen konuyla ilgili bir soruşturma başlatıldı."

'TÜRK-KÜRT KAVGASI ŞEKLİNDE SUNULMASI AYRIMCILIK OLUŞTURMA ÇALIŞMASI'

İşçilerin Kürt olmaları nedeniyle saldırıya uğradıkları haberlerinin doğru olmadığını öne süren İsmail Çataklı, "Bu konuya hassasiyet göstermemizin sebebi, yaşanan olayın birileri tarafından, açık ifadesiyle terör örgütlerine müzahir başta Yeni Yaşam olmak üzere bazı basın yayın organları tarafından sosyal medyada bir etnik ayrımcılık şeklinde, daha açık bir ifadeyle bir Türk-Kürt kavgası şeklinde sunulması ve oradan bir toplumsal ayrımcılık oluşturma çalışmalarıdır. Hatta öyle ki bu olayı manipüle ederken başka bir tarihte yaşanan başka bir olayın görselleri dahi kullanılmıştır" diye konuştu.

Farklılıkların Türkiye'nin ülkenin gücü olduğunu söyleyen Çataklı, "Münferit ve hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz bir olay üzerinden genelleme yapılarak ülkedeki huzur iklimini bozma çabaları dün olduğu gibi bugün de akamete uğramıştır. Başta belirttiğimiz gibi sosyal medyaya teslim olmayacağız, sosyal medya üzerinden yapılan provokasyonlara izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

HDP: O kadına atılan tokat bütün topluma ve işçi sınıfına atılmıştır