DSİ, mahkeme kararını beklemeden baraj ihalesi açtı

Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından İstanbul, Ağva ve Kocaeli Akçaova'da yapılması planlanan Sungurlu Barajı ve HES projesine verilen ÇED olumlu kararı mahkeme tarafından iptal edilmiş, Danıştay ise bu kararı onamıştı. Bölgedeki yurttaşların itirazlarına ve Danıştay'ın kararına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 3 Nisan 2020 tarihinde ÇED Olumlu kararı vermişti. DSİ, bu karara da yapılan itiraz davasının sonucunu beklemeden baraj projesini ihaleye açtığını duyurdu.

Google Haberlere Abone ol

Ogün Akkaya

KOCAELİ - İstanbul’un su ihtiyacının karşılanması amacıyla yapımı planlanan ve 16 köyü sular altında bırakacak Sungurlu Barajı’na karşı mücadele eden Kocaeli’nin Kandıra ilçesindeki Akçaova köyü sakinlerinin itirazıyla, ÇED olumlu raporu İstanbul 11. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Kararın Danıştay tarafından onanmasından ardından iki ay içerisinde Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ÇED raporu tekrar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş, bakanlık ise rapora 'olumlu' kararı vermişti. DSİ ise bölgedeki yurttaşlar tarafından yeniden açılan ÇED iptal davası sonuçlanmadan Sungurlu Barajı için 25 Eylül’de gerçekleşmek üzere yapım ihalesi ilanı açtı.

İLÇE NÜFUSUNUN %70’İNİN GEÇİM KAYNAĞI TARIM VE HAYVANCILIK

Proje bölgesi tarım, orman, mera ve yerleşim yerlerinden oluşurken, ekolojik değerlendirmeden yoksun olan ÇED raporunda tahribatın etkisi ve değerlendirmesi, projenin asıl etkisini göstereceği bölge açısından eksik bulunuyor. Tarım arazilerinin önemini belirten ÇED raporunda, “Sungurlu Barajı, HES, Malzeme Ocakları, Kırma-Eleme Tesisi ve Hazır Beton Tesisi Projesinin planlandığı alanların bir kısmı tarım alanı kullanımında kalmaktadır. İlçenin en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup ilçe nüfusunun %70’i geçimini bu faaliyetlerden sağlamaktadır. Tarımın ardından en önemli ekonomik uğraş, turizm ve imalat sanayidir. İlçe yüz ölçümünün %11’i tarım dışı alan, %28’i orman arazisi, %59’u tarım arazisi ve %2’si çayır meralardan oluşmaktadır” ifadelerine yer veriliyor.

TOPLAM 34 BİN 500 AĞAÇ KESİLECEK

Barajın işlemeye başlamasıyla birlikte sular altında kalacak ve kuraklaşacak toplam tarım alanı 2.575, orman alanı ise 615 hektar. Proje kapsamında 14 köy zarar görecek, bölge nüfusunun büyük çoğunluğu bölgeden ayrılmak zorunda kalacak. ÇED raporunda yer alan floristik yapıya bakıldığında baraj inşaatının gerçekleşeceği arazide 35 familyaya ait 82 tür ve tür altı seviyede takson tespit edildiği bilgisine yer veriliyor. Baraj projesinin yapılacağı alanda en fazla tür % 57’lik oranla kuşlara ait, bunu %25’lik yüzdeyle memeli hayvan türleri ve %11'lik oranla sürüngen türler izliyor. Sekiz türle alanda bulunan amfibiler ise %7 ile temsil ediliyor. ÇED raporunda yer alan amenajman planı verilerine göre proje alanında yaklaşık olarak 34 bin 500 adet ağaç kesilecek.

‘İHALE FİRMASI BEDELİNİ ALACAK, BUNUN MALİYETİ DE TOPLUMUN SIRTINA BİNECEK’

Mahkeme kararını görmezden gelmenin maliyetinin sadece su ihtiyacından kaynaklanmadığını, bu ihtiyacı köpürterek bölgedeki depreme karşı alınması gereken uzun vadeli planların da yok sayıldığını belirten Avukat Fevzi Özlüer, “Mahkeme kararının gerekçesinde alanın ekolojik değerleri gerektiği gibi araştırılmadı. Bu araştırma için en az bir yıllık flora ve fauna çalışmasının yapılması gerekmesine rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iki ay sonra yeniden ÇED olumlu kararı verdi. Bilimsel bir çalışma için en az bir yıl süreye ihtiyaç var. Anadolu’yu Avrupa’ya bağlayan bir geçiş bölgesinde kurulacak olan baraj ekolojik dengeyi tahrip edecek ve iklim değişikliğinin etkilerini daha da artıracak sonuçlarla bizi karşı karşıya bırakacak. Mahkeme kararının beklenmeden ihale açılması kamu zararıdır. Mahkeme tekrar ÇED iptal kararı verdiğinde ihale firması bedelini alacak, bunun maliyeti de toplumun sırtına binecek” açıklamasında bulundu. (DUVAR)