Erdoğan: Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış meşru değildir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 19. kuruluş yıl dönümü etkinliğinde konuştu. “Tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek” diyen Erdoğan,"Kadınlarımız lehine yaptığımız bunca düzenleme varken, tartışmayı değerlerimize düşmanlık aracı haline dönüştürmeye çalışan bir avuç sapkına meydanı bırakmayacağız," ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da 75. Yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatro ve Kültür Merkezi'nde AK Parti 19. Kuruluş Yıl Dönümü programında konuştu.

Erdoğan, partinin resmen kurulduğu tarihin Türkiye ile bölgenin ve dünyanın geleceğini değiştirdiğini belirtti.

'TEK VAATLERİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'I İNDİRMEK'

Partinin kurucusunun bizatihi milletin kendisi olduğunu anlatan Erdoğan, "Şahsım başta olmak üzere partimizin tüm kademelerinde görev üstlenen herkes sorumluluğunun doğrudan millete karşı olduğunu bilir ve ona göre davranır. Tarih boyunca olduğu gibi bu dönemde de kerameti kendinde görenler, millete hizmet yolunda ayrılıp şahsi emellerinin peşine düşenler elbette oldu ama hepsi de çok kısa bir sürede bu gerçekle yüzleşip siyaset tarihinin tozlu raflarındaki yerlerini almak zorunda kaldı," diye konuştu.

Bugün AK Parti'nin Türkiye'nin son 18 yılının mimari olmanın yanında, 2023 hedefleri, 2053 ve 2071 vizyonları ile de ülkenin istikbaline talip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizin ve milletimizin geleceği konusunda AK Parti'den başka bir vizyon, bir hedef, bir proje, program sahibi siyasi teşekkül bulunmuyor. Ana muhalefetin ve aynı cephenin diğer partilerinin tek siyasetleri AK Parti'ye saldırmak, tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek. Milletimiz bu kısır zihniyete 19 yıldır yaptığı gibi bundan sonra da itibar etmeyecektir," ifadesini kullandı.

'TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNİ EN AZGIN ŞEKİLDE ÜZERİMİZE SALDILAR'

AK Parti'nin milletin partisi olduğunun nişanesinin, 2002 Kasım'ından beri girdiği her seçimden birinci olarak çıkmayı başarabilmesi olduğunu belirten Erdoğan, uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik buhranların acı tecrübelerini yaşayan milletin çizdiğini, adını milletin koyduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

"Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür, derler. Türkiye'nin 14 Ağustos 2001 tarihinden bugüne kadar neler yaşadığını asla unutmamalıyız. Özellikle 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından AK Parti'yi, hükümet eden ama iktidar olamamış bir parti haline dönüştürmek için oynanan oyunları hep aklımızda tutmalıyız. Kendilerini milletin üstünde gören ve ülkenin de sahibi sanan bir avuç azgın azınlığın nasıl bürokrasiden medyaya ve iş dünyasına kadar çöreklendiğini, her köşeden bize tuzaklar kurduklarını dün gibi hatırlıyoruz. Yüksek Askeri Şura toplantılarından dönemin cumhurbaşkanının davetlerine kadar her yerden nasıl sürekli krizlere muhatap bırakıldığımızı biz biliyoruz. Provokatif cinayetlerle nasıl köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığımız hala gözlerimizin önündedir."

"Birilerinin Gezi olaylarıyla sokakları işgale, 17/25 Aralık emniyet-yargı darbesiyle milli iradeyi gasbetmeye, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştıklarını" söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"PKK'sından DEAŞ'ına kadar tüm terör örgütlerini en azgın şekilde üzerimize saldılar. Bunlar da yetmeyince 15 Temmuz'da darbe girişimine kalkıştılar. Kuzey Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Doğu Akdeniz'de yürüttüğümüz harekatlarla, bu saldırılara karşı cevabımızı anladıkları dilden verdik. Bugün de verdik ve kendilerine 'Bak bizim Oruç Reis'imize sakın saldırmayın, eğer Oruç Reis'imize saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz.' dedik ve bugün ilk cevabı aldılar. Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik."

'MERKEZ BANKASI REZERVLERİNDE ŞU ANDA BİR DÜŞÜŞ SÖZ KONUSU, İNŞALLAH YİNE TOPARLAYACAĞIZ'

Davos'ta 2009 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu'nda dönemim IMF Başkanı Strauss-Kahn ile yaptığı görüşmeyi anımsatan Erdoğan, görüşmede yaşananları şöyle anlattı:

"Ona, 'Sen IMF'nin başısın, Türkiye'nin başı da benim' dedim.. Dolayısıyla Türkiye'nin borcu konusunda her türlü takipleri yapabilirsin, elemanların gelir gider ayrı ama siyasi noktada emir veremezsin. O bize ait. Taksitleri alıyor musun, alıyorsun. Dolayısıyla siyasi yön verme asla mümkün değil, biz Türkiye'yiz. İşte o tarihte bizim borcumuz IMF'ye 22,5 milyar dolardı. Biz mayıs 2013'te IMF'ye olan borcu sıfırladık. IMF'ye bizim borcumuz filan kalmadı. Nasıl oldu? Faiz noktasında koyduğumuz tavırlarla oldu. İşi bitirdik. Şu anda bizim IMF'ye borcumuz yok. Ana muhalefet çıkmış 'IMF'den borç alın' diyor. O sizin işiniz bizim böyle bir işimiz, derdimiz yok. Biz, 'biz bize yeteriz' diyoruz. Bugüne kadar yettik, bundan sonra da yeteceğiz."

Merkez Bankasının toplam rezervlerini 27,5 milyar dolardan 135 milyar dolara kadar yükselttiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Fakat şu anda bir düşüş söz konusu. 90 küsur gibi bir rakamdayız, inşallah yine toparlayacağız. Aynı şekilde Merkez Bankamızın gücü çok daha farklı bir getiriyi sağlayacak. Gezi olaylarının başladığı 2013'ün mayıs ayında Merkez Bankası politika faizi sadece yüzde 4,5'ti. Bu tarihe özellikle dikkatlerinizi çekiyorum. 2013'ten günümüze kadar olan dönemi 'mücadele dönemi' olarak adlandırıyorum. Bu dönemde yaşadığımız her bir saldırının doğrudan ve dolaylı etkilerinin ülkemize ağır bedelleri oldu.

Faizler ve enflasyon yeniden çift hanelere yükselirken, ekonomik büyüme bir miktar ivme kaybetti. Ancak hamdolsun attığımız kararlı adımlarla ekonomimizin daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini sağladık. Nitekim 2019 yılı sonuyla kıyasladığımızda her alanda 2002'nin katbekat üzerindeyiz. Milli gelirimiz 236 milyar dolardan 754 milyar dolara, kişi başına düşen milli gelirimiz ise 3 bin 500 dolardan 9 bin 127 dolara ulaştı."

AK Parti'nin millete söyleyeceği daha çok sözü, ülkeye yapacağı çok hizmeti olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Ağustos akşamı Bitlis'in Ahlat ilçesine gideceği bilgisini verdi. Ahlat'ta Cumhurbaşkanlığı konutu yaptıklarını ve geceyi orada geçireceklerini anlatan Erdoğan, 26 Ağustos sabahı da Malazgirt'e geçip her yılki kutlamayı bu yıl da yapacaklarını anlattı.

'KADINLAR İÇİN YAPTIĞIMIZ HİZMETLER SAYMAKLA BİTMEZ'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye'de kadınların en aktif şekilde yer aldığı bir hareket olduğuna, AK Parti'nin 4 milyon 800 bini aşan kadın kolları üye sayısının Türkiye'deki diğer tüm partilerin toplam sayısından bile fazla olduğuna işaret etti.

Böyle bir partinin kadın hakları konusunda aktif olmamasının mümkün olmayacağını ifade eden Erdoğan, "2002'den bu yana yasal düzenlemelerden kamuda kadın istihdamının artışına, iş dünyasından sivil toplum örgütlerine kadar toplumsal hayatın bütün alanlarında kadınlarımızın geldiği nokta bütün istatistikler itibarıyla eski ile kıyaslanamayacak düzeydedir." diye konuştu.

Kadınlar için yapılan hizmetlerin saymakla bitmediğini dile getiren Erdoğan, "Çünkü AK Parti, dedelerimiz kadar hatta onlardan daha fazla ninelerimizin partisidir. Çünkü biz şunu biliyoruz, cennet annelerin ayakları altındadır. Annelerimizin özellikle evlatlarına bağışladıkları imkanlar hiçbir zaman hiçbir şeyle mukayese edilemez. Annelerimizin, halalarımızın, teyzelerimizin bizlere verdikleri bir kenara atılamaz. Onun için halalarımızın, teyzelerimizin partisiyiz, bu böyle biline," dedi.

"AK Parti, delikanlılarımız kadar, hatta daha fazla genç kızlarımızın partisidir." ifadesini kullanan Erdoğan, gerektiğinde pozitif ayrımcılık yapmaktan çekinilmediğini, gelinen noktada kadınların elde ettiği kazanımları kimsenin inkar edemeyeceğini söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, hiçbir düzenleme, hiçbir ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir. AK Parti'nin kadınları için 'AKP'nin papatyaları' gibi yakıştırmalarla, 'yeşil sermaye' gibi yaklaşımlarla ağzıma almaktan edep ediyorum, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarları noktasında da kusura bakmasınlar, tüm kadın kollarım ve kadınlar adına kendilerini kınıyorum. Eğer AK Parti'nin Genel Başkanı, ülkemin Cumhurbaşkanı olarak kadınlarımıza sahip çıkmada geri duracak olursak hiçbir zaman bu dünyada da ebedi alemde de Rabb'imize hesabını veremeyiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadını insan dahi saymayan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen cahiliye dönemlerini bildiklerini belirterek, medeniyetin menşeinde bunların lanetlendiğini, Hazreti Muhammed'in bunlara karşı mücadele ettiğini söyledi.

Bu konularda Türkiye'ye kimsenin söyleyecek sözünün olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şunları ifade etti:

"Gerek kadın gerek erkek, özgürlük her insan için kutsaldır. Hak olarak söylüyorum, hak her insan için kutsaldır. Emek her insan için kutsaldır. Bir zulüm, kime yapılırsa yapılsın zulümdür. Bir cinayet, işleyeni kim olursa olsun cinayettir. Bir şiddet, faili kim olursa olsun şiddettir. Acı söz, söyleyeni kim olursa olsun acı sözdür. Hakaret, yapanı kim olursa olsun hakarettir. İftira, müfterisi kim olursa olsun iftiradır. Kadının adeta mülk gibi görülmesi yanlıştır.

Gerekirse şiddetle yola getirilebileceğinin sanılması, 'ya benimsin ya kara toprağın' gibi hastalıklı zihniyetlere kurban edilmesi yanlıştır. Kadının, şerefli yaradılışına saygı duymayan her anlayış çarpıktır. Bu çerçevede tarihi adımlar attık. Kadınlarımız lehine yaptığımız bunca düzenleme varken, tartışmayı değerlerimize düşmanlık aracı haline dönüştürmeye çalışan bir avuç sapkına da meydanı bırakmayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin millet, ailenin de aile olmasını zedeleyecek anlayışlarla sonuna kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.

Son dönemde özellikle yürütülen bazı tartışmalara artık bir nokta koymanın zamanının geldiğine inanıyorum. Maalesef yıllardır gerek kalemiyle, gerek aktivizmiyle bu millete hizmeti geçmiş kimi isimler, kendilerine asla yakıştıramadığımız, asla tasvip edemeyeceğimiz çirkin ifadelerle bu tartışmanın içinde yer almıştır. Biz her türlü fikre, her türlü eleştiriye, her türlü teklife, her türlü mücadeleye saygı gösteririz ama kadınlarımızın onuruna, haysiyetine, kişiliğine, iffetine yönelik en küçük saldırıya da müsaade etmeyiz. Adı, unvanı ne olursa olsun birilerinin, edebimizin el vermeyeceği ifadelerle AK Parti'li kadınları istiskal etmesine asla sessiz kalamayız. Yapılan bu saygısızlığın en kısa sürede telafi edileceğine, bir daha da tekerrür etmeyeceğine inanıyorum."

Aile kurumunu zayıflatacak hiçbir işin içinde yer almayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendi dünyamızda aile hassasiyetimizi kimsenin tartısına sunacak da değiliz. Tweet atmak suretiyle benim kadın kollarımın başında olanlara 'istifasını vermelidir' veya 'istifa etmesi gerekir', size mi soracağız? Bizim partimizin kadın kolları kendi demokratik tercihlerini kongreden kongreye kullanır. Onun için de sizlerden icazet almaya ihtiyacımız yok." dedi.

KUTLAMADAN NOTLAR

Kutlamalar, Mamak ilçesindeki 75. Yıl Parkı'nda yer alan 4 bin kişilik amfi tiyatroda gerçekleştirildi. 975 davetli, sosyal mesafe kurallarına uyarak yerini aldı. Davetliler, ateş ölçümünün ardından giriş yaptı.

Katılımcılara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası ve isminin kısaltması olan "RTE" ifadesi bulunan kravat ve fular ile çeşitli programlarında yaptığı konuşmaların yer aldığı "Yeni Türkiye Vizyonu Yeniden Diriliş Yolunda" kitap seti hediye edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, amfitiyatroya AK Parti'nin 19. kuruluş yılı için özel bestelenen "İnandığın yolda yürü" şarkısı eşliğinde girdi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile program başladı.

AK Parti'nin bugüne kadar kullandığı seçim şarkılarından bazıları sanatçılar tarafından seslendirildi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın konuşmasının ardından 19. yıl tanıtım filmi izlendi.

Kutlamalara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MYK ve MKYK üyeleri, kurucu üyeler, eski TBMM başkanları, parti kurulları, 27. Dönem milletvekilleri, ana kademe MYK ve MKYK üyeleri, il başkanları, büyükşehir belediye meclisi başkan vekilleri, il genel meclisi başkanları, kabine üyeleri, önceki dönem MYK üyeleri, önceki dönem bakanlar kurulu üyeleri, birim başkan yardımcıları, AK Parti Ankara il ve ilçe yönetimleri, Ankara ilçe belediye başkanları ve bakan yardımcıları katıldı. (ANKARA/AA)