Ceren İlter: Başkent nasıl talan edilmiş planlara bakarak görebiliriz

Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek döneminde hazırlanan fakat onaylanmayan ‘Ankara Ulaşım Ana Planı’nın güncellenmesi için Gazi Üniversitesi’yle işbirliği kararı alındı. Belediye Meclisi’nde alınan karara tepki gösteren mimar ve şehir plancılarına göre Gökçek döneminde hazırlanan planın güncellenmesi yerine belediye bünyesinde daha bütünlükçü ve ortak akılla yeni bir planın hazırlanması gerekiyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek döneminde Gazi Üniversitesi ile iş birliği protokolü çerçevesinde “Ankara Metropoliten Alanı ve Yakın Çevresi Ulaşım Ana Planı" hazırlandı, ancak plan onaylanıp yürürlüğe girmedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Temmuz 2020’de aldığı kararla, 2038 yılını hedefleyen planın yeni verilere ve yatırımlara göre güncellenmesi ve UKOME Genel Kurulu’nda onaya sunulması kararlaştırıldı.

Planın güncellenmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Gazi Üniversitesi arasında yeni bir işbirliği protokolü yapılmasına ise TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi tepki gösterdi. Meslek örgütleri temsilcilerine göre daha bütüncül ve ortak akılla planlamaların yapılması gerekiyor.

‘KENTTEKİ PLANLAMA SÜREÇLERİ DÜĞÜM OLDU’

Dünyayı etkisi altına alan pandeminin, ‘Ulaşım Ana Planı’nın revizyonu için nitelikli analiz ve araştırma ortamını sağlamayacağını ifade eden Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Başkanı Ceren İlter’e göre kentteki planlama süreçleri düğüm olmuş durumda. Geçmişte yapılan planlama hatalarının düzeltilmesi gerektiğini söyleyen İlter’e göre, 2007 yılında hazırlanan ‘2023 Başkent Nazım İmar Planı’ uyarınca oluşturulmasına karar verilen Ulaşım Ana Planı’ndan önce 2038 ya da 2048’i hedefleyen bütüncül bir ‘Nazım İmar Planı’ için çalışmalara bugünden başlanması gerekiyor. İlter, “2023’ten sonraki dönemde Ankara kentinin yaşama alanları, çalışma alanları, nüfus yoğunlukları Nazım İmar Planı’na göre şekillenecek. Bu çalışma alanları ve yaşama alanları arasındaki ulaşım 2023 Nazım İmar Planı’ndan sonraki plan için revize edilmeli. 2023 planı üç yıl içerisinde bitmiş olacak. Yeni projeksiyonlarla nüfus artışı, pandemi koşulları ele alınarak yeni bir ‘Nazım İmar Planı’ hazırlanmalı ve buna göre bir ulaşım planı hayata geçirilmeli” dedi.

‘ANKARA'NIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’

Nitelikli bir ulaşım planı için zirve saatler olarak ifade edilen sabah ve akşam trafik yoğunluklarının belirlenmesi, araç sayımlarının yapılması ve toplu taşımanın analiz edilmesi gerektiğini belirten İlter, daha önceki yıllarda tüm bu süreçlerin parçacıklı kararlarla ele alındığını ve kent merkezinin ‘mahvedildiğini’ söyledi, şöyle devam etti:

“Örneğin daha önceki yıllarda bizim odamızın dava açtığı birçok kavşak noktası var. Biz bunları kazandık ama Gazi Üniversitesi’nin ele aldığı planda bunlar sanki hiç dava açılmamış alanlar gibi gösterilmişti. Hukuki olarak hakkımızın olduğu alanlara dair ulaşım ana planı daha önce hiçbir karar üretmemiş. Ulaşım ana planının bu kararları değerlendirmesi ve buna göre bir plan hazırlanması gerekiyor.”

Ankara’nın ulaşımını bütüncül şekilde ele alan perspektifle planların hazırlanması gerektiğini söyleyen İlter, revize edilmesi gereken bir diğer planın da 2038 Çevre Düzeni Planı olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:

"Örneğin iki ay önce yeni bir metro ihalesi yapıldı. (Dikimevi- Ege Mahallesi istikameti) Madem ulaşımın planı yapılacaktı neden metro planı daha önce yapıldı. Bunların ilkesel olarak daha kavramsal ve çerçeve bir plan ölçeğinde ele alınması gerekiyor. Ciddi kararlar 2023’e kadar muhtemelen üretilecektir çünkü belediyenin görev süresi bu aralıkta. Ama belediyenin görev süresini düşünerek bir şey yapamayız. Biz kentin geleceğini düşünüyoruz. Sağlam adımlar atılmalı ki bu dönemden sonra da işler devam edebilsin. Yönetimler geldikçe bu süreçler değişmemeli. Aslında planlama mantığının belediyeye yerleşmediğini görüyoruz. Bize göre yapılması gereken bir çerçeve planın oluşturulması ve bu çerçeve plan dahilinde kararların geliştirilmesi.”

‘YOKTAN VAR EDİLMİŞ BİR KENT NE HALE GELDİ’

2007 yılında hazırlanan ‘2023 Başkent Nazım İmar Planı’nın gayet detaylı ve kapsayıcı bir şekilde hazırlandığını ifade eden İlter, “Ancak bu plan Gökçek döneminde delik deşik edilmiş bir plan” dedi. Kentin bu plan çerçevesinde yönetilmediğini söyleyen İlter sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birçok alanda imara açılmış alanlar ortaya çıktı. Bunun bariz örneği İmrahor’daki yapılaşma. Ankara’nın hava koridoru olan, çok önemli ekolojik bir alan talan edilmiş durumda ve talana devam edilmekte. Örneğin 2023 Başkent Nazım İmar Planı’nda bu alanın korunması gerektiği ifade edilmiş. Ankara’nın belediyenin göbeğinde eski EGO hangarlarının olduğu yere devasa bir şekilde binalar yükseltildi. Bunlar hiçbir plana bağlı olmadan gelişen alanlar. Bakanlık eliyle, geçmiş dönemdeki belediyeler eliyle bir başkent nasıl talan edilmiş bu projelere bakarak görebiliriz. Yoktan var edilmiş bir kent ne hale geldi. Bu yönetimlerin hiçbir plana bağlı olmadan bilimsellikten uzak sadece kâr odaklı, inşaat odaklı politikalarıyla bir kent mahvolmuş durumda.”

‘OTOMOBİL MERKEZLİ KENT MERKEZİ ŞEKİLLENDİ’

Gazi Üniversitesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yeni işbirliği protokolünün başkentin beklentilerini karşılamadığını belirten Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a göre, Gökçek döneminde temelleri atılan plana dair Gazi Üniversitesi ile yola devam edilmesi kabul edilemez. Başkente dair alınacak kararlarda katılımcı bir model oluşturulması gerektiğini belirten Candan öncelikle 2038 Çevre Düzeni Planı’nın revize edilmesi gerektiğini söyledi.

“Gazi Üniversitesi Ankara Ulaşım Ana Planı’nda Gökçek ne istedi ise o planlanmıştır ve plan onaylanmamıştır. Onaysız planın revize edilmesi tartışmalıdır” diyen Candan, Ankara’nın ulaşımla ilgili sorunlarına dair ise şunları ifade etti:

“Otomobile göre bir kent merkezi şekillendi. Yürüme, yaya aksı oluşturma gibi canlı dostu bir ulaşım politikasının hayata bir an önce geçirilmesi gerekiyor. Geçmişte ormanların ortasından yol geçirdiler, Atatürk Orman Çiftliğini böldüler ve canlıların yaşam alanını mahvettiler. Artık Ankara öyle bir kent ki yürünemeyen bir şehir. Bir yerden bir yere yürüyerek ulaşamıyorsunuz. Hele pandemi sürecinde en çok ihtiyacımız olan şey buydu. Yürümeye başlıyorsunuz ve belli bir noktada karşınıza otoban gibi yol çıkıyor ve karşıdan karşıya geçemiyorsunuz. Pandemi sürecinde insanlar yürümek ya da bisikletle ulaşım sağlamak istiyorlar ama bunların hiçbirine dönük politika yok. Gazi Üniversitesi’ne bunun verilmesi doğru bile değil. Zaten pandemi koşullarına göre planlanmamış bir ulaşım ana planı var karşımızda. Bütün bu ihtiyaçlara göre planlanmamış, Gökçek’in ısmarladığı bir planın revize edilmesi ne demek? Belediye kendi bünyesinde ortak akılla bir ulaşım ana planı yapabilir.”

BÜYÜKŞEHİRİN PLANI GÜNCELLEME GEREKÇESİ NE?

Ankara Büyükşehir Belediyesi, ‘Ankara Metropoliten Alanı ve Yakın Çevresi Ulaşım Ana Planı’nın yeniden güncellenmesine ilişkin alınan kararda gerekçelerini de paylaştı. Plan hazırlık aşamasında analizler toplanırken üç metro hattı ile Başkent Ray’ın işletmeye açılmadığını ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından projelendirilen havalimanı metrosunun güzergâhının Ulaşım Ana Planı’yla örtüşmediğini belirten belediye planın güncellenmesine ilişkin gerekçelerinde şunları kaydetti:

“2013 yılında Ulaşım Ana Planı analiz bilgileri toplanırken M2-M3 ve M4 metro hatları (Sincan, Çayyolu, Keçiören) ile TCDD tarafından işletilmekte olan Başkentray işletmeye açılmamıştı. Aynı yıl ‘Nisan-Haziran aylarında yapılan ve çalışmanın en önemli girdilerinden biri olan 45 bin konut 123 bin kişi ile yapılan ulaşım konut anketleri sonucunda elde edilen bilgilerin değişebileceği ve farklı ulaşım davranışlarının oluşabileceğinden plan kararlarını etkileyebilecektir.”

‘HAVALİMANI METROSUNUN GÜZERGAHI PLANLA ÖRTÜŞMÜYOR’

“Ulaşım Ana Planı çalışmasının başladığı 2013 yılı Mart ayında 1/25.000 ölçekli Ankara Nazım İmar Planı verileri kullanılmış olup, daha sonra 1/100.000 Ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planı Belediye Meclisi’nin 12 Mayıs 2017 tarihli kararı ile onaylanmış olup, Ulaşım Planı’nın Çevre Düzeni Planı ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Ulaşım Ana Planı yatırımları 4 etap halinde planlanmış fakat onaylanmadığından etaplama tarihlerinin gerçekliği kalmamıştır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından projelendirilen havalimanı metrosunun güzergâhı Ulaşım Ana Planı ile örtüşmemekte olup, güzergâhın güncellenmesi gerekmektedir.”