Çapaklı halkı: Santrale karşı toprağımızı savunmaya devam edeceğiz

Çapaklı’da biyogaz santrali kurulmasın diye mücadele eden köy halkı jandarma tarafından darp edildi. Jandarma şiddetini beklemediklerini belirten köylüler mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söylüyor ve ekliyor: "Toprağımıza sahip çıktığımız için yediğimiz dayağı unutmayacağız."

Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

UŞAK - Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Çapaklı köyünde, 34 bin metrekare alan üzerinde Biyogaz Enerji Santrali ve Gübre Üretim Tesisi kurulmak isteniyor. Uşak- Ege Biyogaz Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılacak olan biyogaz santraline karşı çıkan köylülerin direnişi ise devam ediyor. Geçen günlerde darp edilip gözaltına alınan köylüler, jandarmanın tavrını protesto etti.

Santrale karşı mücadele eden Çapaklı halkı ile dayanışmak için Salihli Çevre Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) köy meydanında basın açıklaması düzenledi. Bölgeden yurttaşların da katıldığı açıklamada, “Jandarmanın uyguladığı şiddet asla kabul edilemez, boyun eğmeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

‘KADINA ŞİDDET GÜNDEMDEYKEN JANDARMA BİZİ DARP ETTİ’

Şirketin hukuki süreçleri beklemeden 15 Temmuz itibariyle köye iş makinelerini götürmesi de tepkilere neden oldu. Daha önce Salihli Kaymakamı, köylülerin talebini olumlu bularak, ‘mahkeme sonuçlanana kadar çalışma olmayacak’ sözü vermesine rağmen şirket geçen günlerde iş makinelerini tekrar sahaya götürdü. Çapaklı halkı da yolu kapattı. Jandarma, eyleme katıldıkları gerekçesiyle aralarında çocukların da olduğu 30 kişiyi gözaltına aldı.

Jandarmanın darp ettiği kadınlar, maruz kaldıkları şiddeti ve taleplerini, Salihli Çevre Derneği Başkanı Avukat Seçil Ege Değerli ise hukuki süreci Gazete Duvar’a anlattı.

ÇİFTÇİ AYŞE ALINAY: JANDARMA ŞİDDETİNİ ÖLSEM UNUTMAM

Çapaklı köyünde yaşayan ve çiftçi olan Ayşe Alınay, köy halkına sorulmadan biyogaz tesisi kurulmak istenmesine tepkili. “Bize atalarımızdan kalan verimli topraklarımızı biyogaz santraline teslim etmeyeceğiz. Verimli arazilerimizin yanında tesis kurmak istiyorlar. Benim domatesim hastalık yaptı. Kamyonların oluşturduğu toz, mahsullerimizi mahvetti” diyen Alınay, topraklarını savundukları için jandarma şiddetine maruz kalmayı beklemediklerini vurgulayarak, şunları anlattı: “Bir haftadır kadınlara şiddet tekrar gündemdeyken, biz yine şiddet gördük. Devlet dilde değil sözdeymiş, devletliğini göstermedi. Askerlerimizi çok seviyorduk fakat bize uyguladıkları şiddeti ölsem unutamam. Bize ‘yoldan kalkmazsanız dayağı yerseniz’ dediler. Ben de 'yol bizim toprağımız, sizin değil... Siz 3-5 yıl görev yapıp gideceksiniz ama bu topraklar 40 yıldır bizim' dedim. Bugünde sesimizi duyurmak için toplandık. Topraklarımızı vermeyeceğiz, köyümüzde kendi kendimize yaşıyoruz. Mücadeleyi bırakmayacağız.”

SERAY KAYIŞ: KÖYÜMÜZÜ SAVUNDUK

Çiftçilikle uğraştığını söyleyen Seray Kayış, “Köyümüze tesis kurulmasın diye imza toplayıp dava açtık, mahkeme devam ederken şirket köyümüze girdi, biz de köyümüzü savunduk” dedi. İş makineleri çalışma yapmaya başlayınca kadınların kendilerini siper ettiğini vurgulayan Seray Kayış, “Jandarma önce bizi darp etmeye başladı. Vücudumuzda morluklar var. İlk defa böyle bir olay yaşadık. 16 yaşındaki çocuğumu döverek gözaltına aldılar. Biz askerlere üzülürken onların bize yaptıklarına şok olduk. Sanki karşılarında düşman vardı” ifadelerini kullandı.

'ÇİFTÇİ ÜRETMEZSE NE YİYECEĞİZ'

Çapaklı’nın temiz kalması için tesisi istemediklerini belirten Kayış, “Zor şartlarda çalışan insanlarız. Çiftçilikten başka işimiz yok. Tesisin atıkları burayı etkileyecek. Salihli’nin en verimli toprakları, kış ve yaz sebzesi her şey burada yetişiyor. Çiftçi üretim yapmazsa kentlerde ekmeği, yiyeceği nasıl bulacaklar, bunları hiç düşünmüyorlar. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.

MUHTAR US: 'CUMHURBAŞKANI ‘EKİLMEMİŞ ARAZİ KALMASIN’ DEDİ, BİZ DE EKTİK

Köy meydanında konuşma yapan muhtar Mehmet Us ise şirkete, topraklarında biyogaz tesisi istemediklerini ilettiklerini söyledi.

Muhtar Mehmet Us, tarım arazisine sanayi tesisi kurulmak istendiğine dikkat çekti.

Çapaklı’nın 26 bin dekar araziye sahip olduğunu vurgulayan Us, “Cumhurbaşkanımızın pandemi döneminde televizyonlardan ‘Bir karış toprak bırakılmayacak, ekilecek’ dedi. Biz de toprakları ektik bugüne getirdik. Çapaklı köyünün 1500 nüfusu var. En az bizim köyümüz kadar insana burada istihdam sağlıyoruz. Üzüm, domates vs. üretiyoruz, ihraç ediyoruz, döviz getiriyoruz. Santrale karşı yetkililerden yardım istiyorum” dedi.

‘ŞİRKET MAHKEME KARARINI BEKLEMEDİ’

Hukuki süreçle ilgili bilgi veren avukat Seçil Ege Değerli, 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı yürütmeyi durdurma davası açtıklarını anlattı.

Manisa İdare Mahkemesi’nin atadığı bilirkişi heyetinin proje sahasında ve etrafında keşif yaptığına değinen Değerli şu açıklamayı yaptı:

“Şuan bilirkişi raporunun mahkemeye sunulmasını bekliyoruz. Bizim açtığımız davada en önemli hususlardan biri proje alanına giden yolun bulunmamasıydı. İmar planında yol yokken, süreç içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından proje alanına giden yol şeklinde değişiklik yapıldı. Buna karşı da dava açtık. Henüz kesinleşmemiş imar planına rağmen, köylünün tarlalarından geçmek, su borularını patlatmak suretiyle şirketin iş makineleriyle yol açma çalışmalarına başlandığı öğrenildi. Köylüler Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyette bulundu. Daha sonra ihtiyati tedbir kararı verildi. Buna rağmen mülki idare amirleri, şirketin araçlarını sahaya sokmak için tamamen hukuksuzca halka saldırttı. Şirketin yasal süreçleri beklemeden çalışmalara devam etmesi hukuksuzdur. Bu mücadele sadece Salihli’nin, Çapaklı’nın değil. Sular kirleneceği için bütün Ege bölgesini ilgilendiren bir mücadele olarak görüyoruz.”