Yaman Akdeniz: Sosyal medya düzenlemesi daha fazla sansür, daha fazla yargılama getirir

Bilişim Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Türkiye’nin internet ve sosyal medyayı en çok kısıtlayan ülkelerden biri olduğuna dikkat çekiyor ve yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığını vurguluyor: “Bu daha fazla sansür, daha fazla soruşturma, daha fazla yargılama getirecek mekanizmanın temellerini oluşturacak.” Akdeniz, düzenlemeye konması beklenen 'unutulma hakkını' da şöyle değerlendiriyor: "Unutulma hakkı sade vatandaşlar için haktır ve hali hazırda hukuk sisteminde yer almaktadır. Siyasetçinin unutulma hakkı yoktur."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dördüncü çocuğunu dünyaya getiren kızı Esra Albayrak’a Twitter üzerinden yapılan hakaretlere tepki göstererek şöyle demişti: “Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.”

Erdoğan’ın bu açıklamalarının ardından yeniden gündeme gelen sosyal medya düzenlemesi Türkiye’de uzun süredir tartışılıyor. Tartışmanın odak noktalarından biri, sosyal ağ platformlarına Türkiye’de bir temsilci bulundurma zorunluluğu getirilmesi. Söz konusu düzenleme nisan ayında Torba Yasa ile Meclis’e getirilmiş ancak tepkilerden sonra geri çekilmişti. Bunun ardından MHP, 30 Nisan tarihinde “internet ortamında yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi” hakkında hazırladığı kanun teklifinde kullanıcıların sosyal medyaya T.C. kimlik numarasıyla giriş yapmasını önermişti. Geçtiğimiz hafta Twitter’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’a yönelik hakaret içeren paylaşımlar sebebiyle sosyal medya düzenlemesi yeniden gündeme geldi.

Köşesinde düzenlemeye dair detaylara yer veren Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, çalışmaların bu hafta içinde başlayacağını duyurdu. Selvi, AK Parti kulislerine dayandırdığı yazısında yeni düzenlemeye unutulma hakkının da ekleneceğini belirtti.

‘SOSYAL AĞLAR KİŞİSEL VERİLERİ PAYLAŞMAYA ZORLANACAK’

Son açıklamalara göre düzenlemenin içinde sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de ofis açarak temsilci bulundurması ve vergiye tabi olması yer alacak. Temsilci bulundurmayan sosyal ağ sağlayıcılarının bant genişliği daraltılacak. Bununla beraber ağ sağlayıcıları, mahkeme kararı ile içeriklerin kaldırılmasına ilişkin yapılan başvurulara 48 saat içinde cevap vermekle yükümlü olacak. Aksi halde platformlara 5 milyon ile 50 milyon TL arasında değişen para cezaları uygulanacak. Ayrıca, kullanıcı verilerinin depolandığı sunucular Türkiye’de tutulacak, talep edilmesi halinde platformlar kullanıcılara ait verileri paylaşmak zorunda olacak. Öte yandan çok tartışılan “sosyal medya hesaplarının gerçek kimlik üzerinden açılması” uygulamasının da düzenleme içinde yer aldığı belirtiliyor.

YOUTUBE 2,5 YIL KAPALI KALMIŞTI

Türkiye’deki internet ve sosyal medya erişim engellerini izleyen İfade Özgürlüğü Derneği’nin raporunda 2014'ten 2019 sonuna kadar Türkiye’de 408 bin 494 web sitesinin erişime engellendiği belirtiliyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve uzman araştırmacı Ozan Güven’in hazırladığı raporda yer alan verilere göre 130 bin URL adresi, 7 bin Twitter hesabı, 40 bin tweet, 10 bin YouTube videosu içeriği erişime engellendi. Türkiye, önceki yıllarda dünyada en çok kullanılan sosyal medya platformlarına getirdiği yasaklarla da gündeme gelmişti. 2008 ile 2010 yılları YouTube 2,5 yıl engellenmişti. Wikipedia ise 2017 Ocak ayından 2020'ye kadar kapalı kalmıştı.

Peki bu verilere rağmen Türkiye’de internet ve sosyal medyayı denetleyen yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var mı? Bilişim hukuku uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Türkiye’nin hali hazırda internet ve sosyal medya ağlarının en fazla kısıtlandığı ülkeler arasında yer aldığını söylüyor: “Bunun pozitif bir regülasyon olarak düşünülmesi mümkün değil. Böyle bir yapıya ihtiyaç yok. Bu daha fazla sansür, daha fazla soruşturma, daha fazla yargılama getirecek mekanizmanın temellerini oluşturacak.”

Akdeniz, bu bilgileri akılda tutmak gerektiğine dikkat çekiyor ve “Bunları sık sık hatırlatmak ihtiyacı duyuyorum çünkü cumhurbaşkanı konuşurken duyduğunuz zaman Türkiye’de internet çok özgürmüş gibi algılanabilir. Ancak bu doğru değil” diye konuşuyor.

‘SOSYAL AĞ PLATFORMLARI, YARGININ BİR PARÇASI HALİNE GELECEK’

Akdeniz’e göre, yeni düzenlemeyle zaten kısıtlayıcı olan bir sistemin üzerine ek yaptırımlar getiriliyor: "Bunun arkasındaki asıl sebep şu, Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından alınan kararlar platformlara tebliğ ediliyor. Fakat Twitter, Facebook gibi platformlar bu kararların hepsini uygulamıyorlar. Kendi iç politikalarına aykırı olan içerikleri kaldırıyorlar, hesapları kapatıyorlar. Türkiye’deki hukuka aykırı bulunan hesapları Türkiye’de görünmez kılıyorlar, kapatmıyorlar. Türkiye bundan rahatsız. Bir de hakkında erişim engelleme kararı alınmış bazı hesaplar var, modacı Barbaros Şansal ve gazeteci Can Dündar gibi. Twitter bu hesapları ilgili ifade ve basın özgürlüğü içinde değerlendirdiği için hesapları ne kapatıyor ne de Türkiye’de görünmez kılıyor. Dolayısıyla bu platformların Türkiye’de yasal temsilcileri olursa bu kararları yüzde 100 uygulamak zorunda kalacaklar. Uygulamazlarsa çok ciddi idari para cezalarıyla karşılaşacaklar. Sosyal ağ temsilcileri gözaltına alınabilecek veya haklarında yasal işlem yapılabilecek. İkinci olarak bu platformların Türkiye temsilcileri olursa, hükümet kullanıcılarla ilgili kişisel verileri bu temsilcilerden alma şansına sahip olacak ve bunu planlıyorlar zaten. Eğer bu düzenleme gelirse sosyal medya platformları Türk yargısının bir kolu, bir parçası haline gelecek, bunu unutmamak lazım.”

‘SORUNLARI GÖZETİM DEVLETİ OLUŞTURARAK ÇÖZEMEZSİNİZ’

İlk kez MHP lideri Bahçeli’den duyduğumuz “Twitter’a T.C. kimlik numarasıyla girilsin” çıkışı, düzenlemeye konulmak istenen maddelerden. Gerekçesi ise 'sahte hesapları engellemek' olarak açıklanıyor. Akdeniz, bunu 'deli saçması' diye nitelendiriyor: “Sosyal medyayla ilgili sorunlar var, yok demiyorum. Ama bunların çözümü gözetim devleti oluşturmaktan geçmiyor. T.C. kimlik numarasıyla girilecek, temsilcisi olacak demek yanlış politikalardır.”

AK Parti ve MHP grupları, düzenlemenin yasakçı değil koruyucu bir uygulama olduğunu vurguluyor. Erdoğan’ın tepki toplayan açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter üzerinden bir açıklama yaparak "Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yaklaşımını baskıcı ve yasakçı bir kalıp içerisinde sunma çabaları beyhudedir" demişti. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi de, düzenlemeye ilişkin kaleme aldığı yazısında aynı vurguyu yapıyor ve Türkiye’nin internet düzenlemesinde Kuzey Kore gibi otoriter ülkeleri değil Almanya, Fransa gibi ‘iyi örnekleri’ referans aldığını ifade ediyor.

Ancak Prof. Dr. Yaman Akdeniz’e göre bu baştan yanlış bir tartışma: “Almanya’da var Türkiye’de yok tartışmasının çok basit bir değerlendirme olduğunu düşünüyorum, bu doğru bir karşılaştırma değil. Çünkü Almanya’daki sosyal medya kanunu da çok tartışılıyor, çok eleştiriliyor. Etkili olduğuna dair herhangi bir bulgu da yok. Kaldı ki Almanya’da işleyen demokratik kurumlar, hukuk ilkeleri ve bağımsız yargı var. Bunların hiçbiri bizde yok. Oradaki sosyal medya platformlarının temsilcileri, işe giderken sürekli gözaltı ya da tutuklama tehdidi ile muhattap olmuyor mesela, bunlar önemli farklılıklar.”

“Ayrıca bizdeki mekanizmalar çok yavaş işliyor. Türkiye’de bir karara itiraz ettiğiniz zaman o sürecin tamamlanması yıllar alıyor. Mesela Wikipedia süreci 2,5 sene sürdü. Cumhuriyet, Birgün, Sendika.org tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruların sonuçlanması beş sene sürdü. Öte yandan Almanya’nın kaldırmaya ve engellemeye çalıştığı içeriklerle Türkiye’deki içerikler arasında ciddi bir fark var. Türkiye’de şu anda ifade özgürlüğü ve terör örgütü propagandası yapma suçu arasındaki çizgi iyice incelmiş durumda.”

‘KAMUSAL FİGÜRLERİN UNUTULMA HAKKI YOK’

Düzenlemede yer alması beklenen maddelerden biri de unutulma hakkı. Akdeniz, unutulma hakkının hali hazırda hukuk sisteminde yer aldığını belirtiyor. Akdeniz’e göre sosyal medya düzenlemesine böyle bir madde eklenmesinin asıl sebebi, unutulma hakkının siyasetçiler tarafından kullanılmasının önünü açmak: “Unutulma hakkı, gerçek kişiler ya da sade vatandaşlar açısından bir ihtiyaçtır. Ama siyasiler açısından bu söylenemez. Bakıyorsunuz 17-25 Aralık dönemi ile ilgili haberler bugün erişime engelleniyor. Bu, unutulma hakkı değildir. Dolayısıyla burada, unutulma hakkını talep edenin kim olduğu önemli. Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın unutulma hakkı yok. Bugün bir siyasetçiyseniz de unutulma hakkınız yok.”