Van, Ankara, Diyarbakır ve Şanlıurfa baroları eylemde: Bükemezsiniz

Şanlıurfa, Van, Ankara ve Diyarbakır baroları 'çoklu baro' yasa tasarısını protesto etti. Avukatlar "Bizi kırabilirsiniz, ancak büküp eğemezsiniz. Hiçbir zaman eğilmedik, hiçbir güç karşısında eğilmedik, bugün de eğilmeyeceğiz” dedi. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Van Barosu, Meclis Adalet Komisyonu'ndan geçen 'çoklu baro' yasa teklifinin geri çekilmesi için Van Adliyesi önünde toplandı. Çok sayıda avukatın katıldığı eylemde “Savunmaya dokunma”, “Yaşamı savunuyoruz”, “Savunmaya özgürlük” ve “Siyasal yargı istemiyoruz” pankart ve dövizleri taşındı.

'BİZİ TAŞ DUVARA MAHKUM ETTİLER'

Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, tasarının avukatlık mesleğinin sorunlarını çözmek yerine, daha fazla sorunu beraberinde getireceği uyarısında bulundu. 'Çoklu baro' düzenlemesiyle baroları bölme, parçalama, işlevsiz hale getirme ve 'yandaş' barolar oluşturulmak istendiğine dikkati çeken Uçar, “Yurttaşın temel haklarını tamamen siyasallaşan bir yargı sistemi içerisinde arayalım istiyorlar. Hukuksuzluklara, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına itiraz etmeyen, gücünü siyasetten alan, sırtını muktedirlere dayayan bir baro yapısı istiyorlar. Bu yüzdendir ki bizimle görüşmek, bizi dinlemek dahi istemiyorlar. 80 baro olarak defalarca, bizden bağımsız bir yasa düzenlemesinin yapılmaması gerektiğini belirtmemize, gelin yasayı hep birlikte yapalım dememize rağmen bizimle görüşmeyi reddettiler. TBMM’nin kapısına dayanan baro başkanlarının komisyonlarda yer almasını sağlamak yerine bizi meclis önünde taş duvara mahkum etmeye çalıştılar. Bize; 'davet ettik gelmediler' diyorlar. Bunu söyleyerek aslında tamamen kendilerine bağladıkları yandaş medya ile topluma yalan söylüyorlar” dedi.

Van Barosu, 'çoklu baro'yu protesto etti.

'TEKRAR ORADA OLACAĞIZ'

İtirazlara rağmen teklifinin Genel Kurula sunulduğunu anımsatan Uçar, "Düzenlemenin Perşembe günü TBMM’ye gelmesini bekliyoruz. Elbette bizler genel kurul sürecinin de takipçisi olacağız. Biz orada olacağız ve yüksek sesle itirazlarımızı bir kez daha haykıracağız. Demokratik, çağdaş ve meslektaşların güncel ve hayati sorunlarına çözüm üreten bir yasanın hep birlikte düzenlemesi gerektiğini tekrar tekrar söyleyeceğiz. Yargı bağımsızlığını tamamen ortadan kaldıracak olan bu yasa tasarısına karşı tüm meslektaşlarımızla birlikte yüksek sesle bir kez daha tekrarlıyoruz; vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

Avukatlar, açıklamanın ardından oturma eylemi gerçekleştirerek, “Savunma susmadı, susmayacak”, “Paralel baro istemiyoruz”, “Bijî berxwedana baroyan (Yaşasın baroların direnişi)” ve “Parastin nayê rawestin (Savunma susturulamaz)” sloganları attı.

ANKARA BAROSU ADLİYEDE YÜRÜDÜ 

Ankara'da ise Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların da aralarında olduğu yüzlerce avukat adliye binasındaki Ankara Barosu önünde bir araya geldi. Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan ve baro yönetim kurulu üyelerinin öncülüğünde adliye binası koridorunda yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş boyunca, “Savunma susmadı, susmayacak”, “Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.

Yürüyüş ardından adliye binası önünde açıklama yapıldı. Baro Başkanı Erinç Sağkan, “Haftalardır bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Haftalardır baroların bölünmesinin, parçalanmasının bu ülkeye ne kadar büyük bir zarar vereceğini anlatmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken her şeyi yapmaya çalıştık. Kilometrelerce yol yürüdük, yağmurda ıslandık, darp edildik. Bu ülkenin güvenlik güçleri tarafından kendi şehrimize, başkente sokulmadık. Saatlerce bekletildik, yağmurda, çamurda yılmadık. Şunu anlatmaya çalıştık, yurttaşın en temel hak ve özgürlüklerini kısıtlıyorsunuz, bunu anlatmaya çalıştık” dedi.

‘HİÇBİR GÜÇ KARŞISINDA EĞİLMEDİK’

Kendilerinin ısrarla dinlenilmediğini kaydeden Sağkan, “Konuyu manipüle etmeye çalıştılar. ‘Davet ediyoruz, gelmiyorlar’ ancak bizi kimse davet etmedi. Biz yazılı olarak talepte bulunduk. Ancak kimse bizi dinlemedi. Bizi bükebilirsiniz, bizi eğebileceğinizi zannedebilirsiniz ama karşınızda dimdik ayakta Ankara Barosu avukatları. Bizi kırabilirsiniz, ancak bükemez ve eğemezsiniz. Hiçbir zaman eğilmedik, hiçbir güç karşısında eğilmedik, bugünde eğilmeyeceğiz” diye konuştu.

‘YASANIN ALTINI KİMSE DOLDURAMIYOR’

Sağkan, iktidara şu sözlerle seslendi: “80 baro bu yasaya karşı, toplumun tüm kesimleri bu yasaya karşı, bu yasayı isteyen yasanın altını gerekçesini doldurabilen kimse yok. Bu yasayı dün çıkarmak isteyenlerin daha sonra haklarında soruşturma başlatıldığında ilk söylediklerinin ‘avukatımı istiyorum’ olduğunu unutmayınız. Yarın bu yasayı çıkarmak isteyenler, bunun için ısrar edenler Türkiye bir hukuk devleti olmaktan tamamen uzaklaştığında yine çıkıp, ilk sözlerinin ‘avukatımı istiyorum’ olacağını unutmasınlar. Bağımsız yargıyı savunanlar hangi kötülüğü yaparsa yapsın yarın ‘avukatımı istiyorum’ dediğinde de yanında olacağız.”

DÜĞMELİ PROTESTO

Sağkan, çoklu baro düzenlemesiyle avukatların cübbesine düğme dikilmek istediğini söyledi. Eline aldığı düğmeleri gösteren Sağkan, “Son söz olarak bu cübbenin bir anlamı var. Her rengin bir anlamı var. Cebinin olmaması bu mesleğin bir kamu hizmeti olduğunu gösterir. İliği ve düğmesinin olmaması ise bağımsızlığı sembolize eder. Şimdi cübbemize düğme dikmek istiyorlar. Ama onlar istesinler biz bağımsız savunmanın temsilcisi olarak bu düğmeleri cübbemize dikmeyeceğiz”dedi. Sağkan, sonrasında elindeki düğmeleri yere fırlattı. Bu sırada eylemdeki bir avukat, “O düğmeleri Yargıtay ve Danıştay’ın önlüklerine diksinler” sözleriyle tepki gösterdi.

'ŞİMDİ BİR YOL AYRIMINDAYIZ'

Diyarbakır Barosu üyesi avukatlar, Tahir Elçi Konferans Salonu’nun önünde oturma eylemi yaptı. “Çoklu baroya hayır” eyleminde konuşan Baro Başkanı Cihan Aydın, “Şimdi bir yol ayrımındayız. Ya baroları işlevsiz hale getiren bu yasa çıkarılacak, avukatlar örgütsüz, yurttaşların temel hak ve özgürlükleri savunmasız kalacak, ya da bu inattan vazgeçilecek, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve bağımsız yargıya geri dönüş konusunda bir kapı aralanacak” dedi.

'BAROLARIN GÖRÜŞÜ ALINMADI'

Aydın, konuyla ilgili süreci şöyle dile getirdi: “Mart ortalarında başlayan bu girişime karşı 80 baro 19 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde bir araya gelerek itirazlarını dile getirdi. Bu yasal değişikliğin baroları bölerek etkisizleştirmeye, yasa ile kendilerine verilen yükümlülükleri yerine getirmeyi engellemeye ve işlevsizleştirmeye dönük bir girişim olduğunu dile getirerek itiraz etmiştir. Ayrıca bu çalışmanın hiçbir aşamasında baroların görüşünün alınmamasına da itiraz etmiştir. Ancak bu itirazlara rağmen kapalı kapılar ardında çalakalem yazılan tasarı meclis adalet komisyonunda görüşülerek yasallaştı.”

Bu sürece ilişkin olarak hükümet yetkilileri tarafından medyaya bazı yanlış haberlerin servis edildiğini aktaran Aydın, baro başkanlarının Ankara yürüyüşü ve sonrasında yaşananlarla ilgili şu bilgileri verdi: “Bizler baro başkanları olarak bu çalışma ile ilgili Adalet Bakanı, TBMM Başkanı, Kamu denetçiliği, TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partileri ziyaret ettik ve itirazlarımız dile getirdik. 19 Haziran’da baro başkanları olarak Ankara’ya yürüdük, Ankara’ya varan baro başkanları 22 Haziranda Ankara’ya sembolik bir giriş yapmak istedik. Yürümek istediğimiz 300 metrelik yoldu. Ancak polis tarafından ablukaya alındık ve 27 saat boyunca polis ablukasında tutulduk. Aynı şekilde Cumhurbaşkanından randevu talep ettik ancak bu talebimiz kabul edilmedi. Ankara’da tüm meslektaşlarımız ile bir miting düzenlemek istedik, ancak pandemi gerekçe gösterilerek yasaklandı. Adalet Komisyonu'nda yasa tasarısı görüşülürken 60 baro başkanı olarak Meclis'in kapısına gittik ve görüşmelere katılarak neden bu yasaya karşı olduğumuzu dile getirmeyi talep ettik. 4 gün süren görüşmelerde Meclis'in kapıları bir kez daha bizlere açılmadı. İnat ve ısrar maalesef sürüyor."

'BİZ KAYBEDERSEK TÜM TOPLUM KAYBEDECEK'

“Şimdi bir yol ayrımındayız” diyen Cihan Aydın, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Ya baroları işlevsiz hale getirilen bu yasa çıkarılacak, avukatlar örgütsüz, yurttaşların temel hak ve özgürlükleri savunmasız kalacak, ya da bu inattan vazgeçilecek, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve bağımsız yargıya geri dönüş konusunda bir kapı aralanacak. Çünkü biz kaybedersek tüm toplum kaybedecek. Biz kaybedersek tüm avukatlar ve halklarımız savunmasız ve örgütsüz kalacak. Biz kaybedersek Türkiye kaybedecek. Bu nedenlerle bir kez daha parlamentoya sesleniyoruz. Toplumu ve mesleği daha fazla kutuplaştıracak, ayrıştıracak bu değişiklikten vazgeçin. Siz vazgeçmeseniz bile, biz mücadele etmeye, direnmeye devam edeceğiz. Avukatlar özgürdür, özgür kalacak.

Savunma susmadı, susmayacak.”

ŞANLIURFA BAROSU: ADİL YARGILANMA HAKKI ZEDELENECEK

Şanlıurfa Barosu da adliye önünde basın açıklaması ve oturma yapmak için saat 17.00'de toplandı. Baro Başkanı Abdullah Öncel ve beraberindeki avukatlar adliye önünde açıklama yapmak için geldiklerinde polis ekipleri açıklama yapılmasına izin vermedi. Şanlıurfa Valiliği’nin gün içerisinde açıkladığı gösteri ve yürüyüş yasağı nedeniyle basın açıklaması yapılmasına izin verilmeyen baro üyeleri adliye önünde oturma eylemi yaptı.

Adliye önünde yaklaşık 45 dakikalık bir oturma eylemi yapan baro üyeleri adına konuşan Abdullah Öncel “Avukatlık Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi, çoklu baro düzenlemesine ilişkin hükümler başta gelmek üzere, birçok maddesi, Anayasa'nın en başta 135. Maddesi başta olmak üzere, birçok maddesine çok yönlü aykırılıklar içermektedir" dedi.

Teklifin adil yargılanma hakkını da zedeleyeceğini belirten Öncel, "Kanunlaşması durumunda, baroların özerkliği ve bağımsızlığı ötesinde adil yargılanma hakkı ilkeleri ve demokratik hukuk devletinin temel gerekleri, geriye dönülmesi zor bir biçimde zedelenecek; hukuk güvenliği ve toplumsal barış açısından da ciddi sakıncaları beraberinde getirecektir" diye konuştu.

Avukatlar, oturma eylemi ve yürüyüş ardından baro binası önünde Avukatlık Marşı'nı okudu. (MA/HABER MERKEZİ)