‘Davutoğlu 10 Ekim’i siyasi hesaplarına malzeme yapıyor’

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun 10 Ekim Ankara Katliamı’na ilişkin sözlerine tepki gösteren avukatlar açıklama yaptı. Avukatlar, “Davutoğlu eski suç ortaklarına aba altından sopa göstermeye çalışırken,10 Ekim Katliamı’nı kendi siyasi hesaplarının malzemesi yapmaktadır” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı bir programda, 10 Ekim Katliamı’na ilişkin açıklamalarına 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.

Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde gerçekleşen katliama dair yayında sarf ettiği, “İlk o alana giden de benim. O acıyı yüreğinde hisseden de benim. Hastanede yaralıları ziyaret ettim. Hiçbir zaman gocunmadım. Herhangi bir olayın örtbas edilmesine izin de vermedim. Hukuki süreçleri de işlettim” sözlerine tepki gösteren avukatlar, “IŞİD’in ülkede yerleşmesine neden olan Ortadoğu politikalarının mimarı, 7 Haziran’da kaybedilen seçimlerin yenilenmesini sağlayıp 1 Kasım’da, arada gerçekleşen iki katliam sayesinde seçim kazanıp yeniden başbakan olan kişi, sorumlusu olduğu ve aslında yargılanması gereken katliam hakkında ısrarla konuşmaktadır” dedi.

‘MÜCADELEMİZİ HALA SÜRDÜRÜYORUZ’

Davutoğlu’nun katliamın ardından, “İŞİD’li canlı bombaların listesi elimizde ama eylem yapmadan tutuklayamayız”, “Anket yaptırdık ve oylarımızın arttığını gördük” açıklamaları yaptığını belirten avukatların açıklamalarının satır başları şu şekilde sıralandı:

HUKUKUN OLMADIĞI BEŞ YOL: Daha önce bizzat kendisi tarafından ifade edildiği gibi; “Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır”. Bu kritik dönem seçim kazanmak için neler yapılabileceğini somut örneğidir. Bizler bu dönemin tanıklarıyız, her bir anını bire bir yaşadık ve bu döneme ilişkin adalet mücadelemizi halen sürdürüyoruz.  Konuşmasında ifade etmiş olduğu hukuki süreçlerin işlemesi aslında hukukun olmadığı bir beş yıla tekabül etmektedir ki, işleyen tek mekanizma kamu görevlilerinin yargılanmaması olmuştur. Sözlerinden hukuka müdahale edildiği anlamı çıkmakta olup, kendisinin sadece katliam faili değil, adaleti engellemekle de meşgul olan bir kamu görevlisi olduğunu da anlamış bulunmaktayız.

DOSYA 19 IŞİD’LİYE CEZA VERİLEREK KAPATILMAK İSTENDİ: Hukuki süreci kendisine ve tüm kamuoyuna özetlemek isteriz; maddi gerçeği ortaya koymayan bir idddianame hazırlanmış, savcıların sakladığı kayıp klasörler yıllar sonra ortaya çıkmış, soruşturma aşamasında serbest bırakılan dört sanık mahkemece tutuklanmış, yıllar süren duruşmalara aileler, yaralılar, müvekkillerimiz ülkenin dört bir yanından gelmişlerdir. Duruşmalar boyunca müvekkillerimiz IŞİD’lilerin tehdit ve hakaretlerine maruz kalmışken, alanda gaz kullanan çevik kuvvet polisleri bile yargılanmamıştır. Buna karşın aileler tutuklanmış, gözaltına alınmış, anmalarda yerlerde sürüklenmiş, işlerinden atılmışlardır. Yargılama boyunca sınırların IŞİD kontrolünde olduğunu, IŞİD’in Gaziantep Adıyaman hücrelerine hiç dokunulmadığını, sanıkların yerleri bilinmesine karşın yakalanmadığını, hatta katliam öncesi amonyum nitrat sağlayan sanığın bilerek yakalanmadığını görmüş, okumuş, anlatmış olmamıza karşın, hiçbir devlet görevlisi hakkında soruşturma başlatılmamış, hiçbiri hakkında dava açılmamıştır. Dosya sadece 19 IŞİD’liye ceza verilerek kapatılmak istenmiştir.

ÜZGÜNSE ANLATSIN: İşte Davutoğlu’nun talimatını vermiş olduğu hukuki süreç budur ve halen firari sanıklar açısından da aynı biçimde devam etmektedir. Davutoğlu eski suç ortaklarına aba altından sopa göstermeye çalışırken,10 Ekim Katliamı’nı kendi siyasi hesaplarının malzemesi yapmaktadır. Davutoğlu gerçekten “üzgün” ise, eski ortakları ile birlikte İŞİD katliamlarındaki rolünü anlatmalıdır. Devam eden yargılamalara sakladıkları delilleri sunmalıdır. Bunları yapmadığı sürece edeceği üzüntü cümlelerinin hiçbir anlam ve değeri bulunmamaktadır. Kendisine önerimiz ya hukuki ve siyasi sorumluluğunu yerine getirmesi ya da 10 Ekim Katliamı’nı siyaset malzemesi yapmayı bırakarak artık susmasıdır!

(DUVAR)