İbrahim Kiras: Ayasofya zor günde bozdurulan ihtiyat akçası muamelesi görüyor

AK Parti'den Ayasofya'nın ibadete açılacağı yönünde gelen işaretleri değerlendiren Karar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Kiras, "konuşmamız gereken konu iktidarın gündeme getirdiği 'Ayasofya’nın statüsü' değildir, tam aksine bu konunun neden şimdi gündeme geldiğidir" diyerek iktidar partisi açısından durumu, 'barut tükendi ilanı' olarak değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Karar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Kiras, Ayasofya’nın ibadete açılması yönündeki gelişmeleri değerlendirdiği, “Hizmet siyasetiyle gelip kimlik siyasetiyle gitmek” başlıklı yazısında durumu "AK Parti’nin Barutumuz tükendi" açıklaması olarak yorumladı.

Kiras'ın yazısından bir bölüm şöyle:

"Hakkını teslim edelim, AK Parti kimlik ve değer siyasetiyle oy toplama yarışında hiç ön sıralarda olmadı. Kimliği zaten belli olduğu için ayrıca bunun telaffuzuna ihtiyaç duymadı belki. Ve yüzde 50’lerin üzerindeki oyu kimliği sayesinde değil, iktidar mevkiinde beğenelim ya da beğenmeyelim yaptığı icraatın büyük bir kitle nezdinde kabul görmesi sayesinde alabildi. Ne var ki son birkaç yıldır oyu hızla yüzde kırklar seviyesine düştüğü için MHP ile koalisyona mahkûm olan, bugün itibarıyla oy oranı yüzde otuzlar seviyesinde görünen AK Parti artık icraattan, hizmetten söz edemiyor. Seçim kampanyalarında sözünü ettikleri de 'Eski AK Parti' döneminin başarıları.

***

Herhalde bu yüzden daha önce karşımıza çıkmayan görüntüler veriyor iktidar. Elinde mushafla seçim mitinglerinde görüntü vermeler, kıraat-ı şerif icraları, ezan ve bayrak vurguları vs. bambaşka bir çığır açtı siyasette. Muhalefet de etkilendi bundan. Onlar da mecburen 'biz de dinsiz değiliz' mesajı verebilmek için camilerde aşır okumaya başladılar. Böylece 'dini siyasete alet etme' suçlamasına muhatap olmayan hiç kimse kalmadı.

Ancak böyle bir alanda yarış başlayınca altta kalmamak için sürekli 'el yükseltmek' gerekiyor. Vakti geldiğinde, 'Önce Sultanahmet’i bir doldurun... Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgâh…' dediğiniz konuyu gündeme kendiniz taşımak zorunda kalıyorsunuz.

Dolayısıyla şu anda oturup konuşmamız gereken konu iktidarın gündeme getirdiği 'Ayasofya’nın statüsü' değildir, tam aksine bu konunun neden şimdi gündeme geldiğidir. Tam da 'erken seçim' veya 'baskın seçim' konuları tartışılırken bu meselenin gündeme getirilmesinin gönüllerde uyandırdığı rahatsızlıktır. Bu toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan muhafazakâr, dindar, milliyetçi kitlelerin nesillerdir 'milli/İslami kimliğimizin dirilişinin sembolü' olarak benimsedikleri Ayasofya’nın adının seçimle birlikte anılıyor olması karşısında hissettikleri derin hayal kırıklığıdır. Ayasofya’nın zor günde bozdurulan 'ihtiyat akçası' muamelesi görmesidir.

Yıllar boyunca kimlik siyaseti karşısında hizmet siyaseti yapmakla övünen ama son yıllarda yönetme zaafının yol açtığı yönetim krizine çare bulamayan iktidar partisi açısından ise gelinen nokta 'barut tükendi' ilanıdır.

YAZININ TAMAMI