Tutuklu avukatlar için binlerce imza: Geç olmadan tahliye

Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu ölüm orucundaki avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik için başlattıkları imza kampanyası hakkında basın toplantısı gerçekleştirdi. Koordinasyon, dünyanın dört bir yanından kampanyaya ses veren insanların olduğunu söyleyerek, “Geç olmadan meslektaşlarımız tahliye edilsin” çağrısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cezaevinde tutuklu bulunan ve ölüm orucundaki Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukat Aytaç Ünsal ile Ebru Timtik için avukatlar bir basın toplantısı düzenledi. İstanbul Barosu'nda düzenlenen basın toplantısında Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu tutuklu avukatlar için başlatılan imza kampanyası hakkında bilgi verdi. Koordinasyonun verdiği bilgiye göre dünyanın dört yanından insanlar kampanyaya ses verdi.

'TUTUKLU AVUKATLAR TAHLİYE EDİLSİN'

Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu, “adil yargılanma hakkı” talebiyle ölüm orucunda olan avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik için başlattığı imza kampanyasına bugüne kadar 11 bin 663 kişi ses verdi. Koordinasyon kampanyayla ilgili olarak, “Birçok ülkenin vatandaşı Ebru ve Aytaç'ın sesine ses verdi. 272 sağlık çalışanı, 2 bin üzerinde hukukçu, bin üzerinde işçi, 297 sanatçı olmak üzere 801 ayrı meslekten kişiler imza kampanyasına destek verdi. Yargıç, avukat, çağrı merkezi çalışanı... Her türlü meslekten insanlar bu kampanyaya destek oldu. Her gün derinleşen ekonomik krizin ve sınıfsal eşitsizliğin bir yansıması oldu. Kampanyamıza katılanlar arasında atanamayan öğretmen, muhreç hakim gibi imzacılar bulunmakta. Bizler inanıyoruz ki Ebru ve Aytaç'ı yaşatabiliriz. Bu talepler herhangi bir hukuk devletinde herhangi bir protesto biçimine bile gerek olmayan taleplerdir. Bu talepleri karşılamak gerek anayasa, gerek uluslararası sözleşmelerin gereğidir. Geç olmadan tutuklu avukatlar tahliye edilsin” dedi.

'SAĞLIK DURUMLARI HER GEÇEN GÜN...'

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan Ümit Biçer de toplantıda söz aldı. Pandemi koşullarında cezaevlerinde tutuklan mahpusların durumuna dikkat çeken Biçer, “Ağır şartlar altında hapishane koşulları devam ediyor” diyerek şunları söyledi: “Ebru ve Aytaç'ın sağlık durumları her geçen gün daha da kötüye gitmekte. Hapishane koşullarına pandemi koşulları eklenince vahim bir tabloyu bize hatırlatmakta. Bu sesin duymazdan gelinmesi bizi daha karanlık bir tablo düşünmeye itmemeli. Avukat arkadaşlarımızın taleplerinin karşılanmaya ve bu sesi duyurmaya devam edeceğiz. Bu sesin büyütmesine çağıracağız. Sağlık önemli. Aytaç ve Ebru'yu yaşatalım. Bu nedenle güçlerimizi birleştirelim.”

NE OLMUŞTU?

Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Aytaç Ünsal açlık grevinin 63’üncü, Silivri 9 No’lu Cezaevi’ndeki Ebru Timtik ise 94’üncü gününde eylemlerini ölüm orucuna çevirdi. İki avukatın 2 buçuk aya yakındır ölüm orucuna devam ediyor. Avukatların talebi ise adil yargılanma.

2017 yılında aralarında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu ÇHD ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi 18 avukat bürolarına yapılan polis baskını sonucu tutuklanmıştı. Yargılama sonucunda mahkeme, 18 avukata “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” iddialarıyla toplam 159 yıl 1 ay 30 gün hapis cezası vermişti. Avukat Ebru Timtik 3 Ocak’ta, avukat Aytaç Ünsal ise 3 Şubat’ta “Hukuksuz bir şekilde verilen 159 yıllık hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulması ve beraat edilmeleri” ve “Ölüm orucunda olan bütün müvekkillerinin ve Grup Yorum’un taleplerinin kabul edilmesi” talepleriyle açlık grevine başlamıştı.

3 İSİM VEFAT ETTİ

Grup Yorum üyeleri Helin Bölek ve İbrahim Gökçek, konser yasaklarının sonlandırılması, tutuklu üyelerinin serbest bırakılması ve İdil Kültür Merkezi üzerindeki baskılara son verilmesi talepleriyle ölüm orucundaydı. Bölek 3 Nisan’da, eyleminin 288’inci gününde vefat etti. Temel taleplerden olan konser yasağının kaldırılacağına dair verilen söz üzerine Gökçek ise ölüm orucuna eyleminin 323’üncü gününde, 5 Mayıs’ta ara vermiş, ardından hastaneye kaldırılmıştı. Ancak Gökçek, 7 Mayıs’ta tedavi gördüğü hastaneye vefat etti. Mustafa Koçak da “adil yargılanma” talebiyle tutuklu bulunduğu Şakran 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde sürdürdüğü ölüm orucu eyleminin 297’nci gününde, 24 Nisan’da vefat etti.