Cumartesi Anneleri: Cezasızlık politikalarına karşı 25 yıldır mücadele ediyoruz

Cumartesi Anneleri 792'nci hafta açıklamalarında 25 yıl önce gözaltında kaybedilen Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir Demir ve Şakir Demir için adalet istedi. Cumartesi Anneleri yaptığı açıklamada, “Gözaltında kaybedilen insanlarımıza ve adalete ulaşmak için yaptığımız tüm girişimleri sonuçsuz bırakan cezasızlık politikalarına karşı 25 yıldır mücadele ediyoruz” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kayıplarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri 792'nci hafta açıklamalarını evlerinden gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri 25 yıl önce gözaltında kaybedilen Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir Demir ve Şakir Demir için adalet isteyen Cumartesi Anneleri, “Uluslararası hukukta da belirtildiği gibi ağır hak ihlallerine uğrayan herkesin etkili bir yasal çözüme erişmeye hakkı vardır. Ancak Türkiye’de devletin tüm kurumlarının iş birliği ile devreye sokulan cezasızlık kültürü, bu hakka erişimi engelliyor. Bu yüzden gözaltında kaybedilen insanlarımıza ve adalete ulaşmak için yaptığımız tüm girişimleri sonuçsuz bırakan cezasızlık politikalarına karşı 25 yıldır mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.

NASIL KAYBEDİLDİLER?

Midyat'ın Budaklı köyünde yaşayan Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir Demir ve kardeşi Şakir Demir'in kayıp hikayelerini Cumartesi Anneleri şöyle anlattı: “14 Mayıs 1995 tarihinde akraba olan bu kişiler Midyat Jandarma Merkez Karakol komutanı Yüzbaşı Hilmi Kahraman tarafından karakola çağrıldı. Bir akrabaları, muhtar ve iki köy azası ile birlikte karakola gittiler. Tanık beyanlarına göre burada karakol komutanı Hilmi Kahraman, ön ismi Ziya olan Başçavuş ve ön ismi Metin olan Astsubay tarafından sorgulandılar. Akşam önce Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir ve Şakir Demir resmi belge imzalatılarak serbest bırakıldılar. Ardından da refakatçi Muhtar ve 3 köylü serbest bırakıldı. Muhtar ve yanındakiler evlerine döndü. Olaya tanık olan köylülerin beyanlarına göre Atuğ, Bilmen ve Demir kardeşler karakoldan 1 kilometre kadar uzaklaştıktan sonra zorla askeri bir araca bindirilerek götürüldüler.”

Cumartesi Anneleri, 4 akrabının kayıp hikayesine şöyle devam etti: “Ertesi gün Budaklı köyü askerler tarafından ablukaya alındı. Evler ağır silahlarla tarandı. Askerler köylüleri ağır biçimde darp etti ve tüm eşyalarını kullanılamaz hale getirdi. Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir ve Şakir Demir eve gelmeyince eşleri Midyat Jandarma Merkez Karakolu’na başvurdular. Kendilerine eşlerinin serbest bırakıldıkları söylendi. Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir ve Şakir Demir’den bir daha haber alınamadı. Kayıplarını arayan aileler şiddet ve tehditlere maruz kaldı.”

CEZASIZLIK DOSYASI...

3 kişinin adalet mücadelesinin 'cezasızlıkla' sonuçlandığını belirten Cumartesi Anneleri şöyle devam etti: “İHD Mardin Şube avukatları 2009 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına, Albay Hilmi Kahraman’ın Midyat Jandarma Komutanı olduğu 94-96 yılları arasında gözaltında kaybedilen sivillerin akıbetlerinin ortaya çıkarılması, faillerinin tespiti için suç duyurusunda bulundu. Atuğ, Bilmen ve Demir Ailelerinin suç duyuruları da bu dosyada yer aldı. 2013 yılında savcılık talimatı ile soruşturma kapsamında 4 köylünün akıbetlerinin ortaya çıkarılması ve o gün köyde yaşananları tespit etmek amacıyla Budaklı köyünde bir keşif çalışması gerçekleştirildi. Tanık beyanları ve tespit edilen deliller olaydan 18 yıl sonra kayıt altına alındı. Ancak Diyarbakır’dan Midyat Savcılığı’na gönderilen söz konusu dosyada bugüne kadar bir ilerleme sağlanmadı.”

'ZAMAN AŞIMI İŞLETİLEMEZ'

“Gözaltında kaybetme süreklilik taşıyan bir suçtur. Kaybedilenin akıbeti ve yeri kesin bir şekilde saptanana kadar devam eder ve zaman aşımı işletilemez” diyen Cumartesi Anneleri açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Devletler, zorla kaybedilen kişilerin akıbetin… (HABER MERKEZİ)