'Korona salgını varken çocuklar cezaevinde tutulmamalı'

Çocuk hapishanelerinde tutulan mahpuslar için korona salgını sürecinde ne yapılmalı? CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi bu süreçte acilen psikolog, sosyolog, çocuk doktoru, sosyal hizmet uzmanı gibi personel eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini söylüyor. Sosyal Hizmet Uzmanı Nihat Tarımeri, “Çocuklar daha güvenli bir yere götürülmeli” derken HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu çocukların bırakılması gerektiğini belirtiyor. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu'ndan Doğan Polat da kamuoyunun çocukların durumu hakkında bilgilendirilmesini istiyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Korona virüsünün en çok tehdit ettiği yerlerden biri de cezaevleri. Cezaevindeki çocuklar da bu durumdan en çok etkilenen kesim. Onlar dışarda ne olup bittiğini tam olarak bilmiyor. Uzmanlar, heyetler oluşturularak çocuk cezaevlerindekilere travmayı anlatmanın elzem olduğunu söylüyor.

'ÇOCUKLAR DAHA GÜVENLİ BİR YERE GÖTÜRÜLMELİ'

Sosyal Hizmetler Uzmanı Nihat Tarımeri, Adalet Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, barolar ve insan haklarıyla ilgilenen derneklerin bu konuda ortak hareket etmesi gerektiğini belirtiyor. Tarımeri şunları söylüyor: “Cezaevleri şu an pandemi kapsamında. Çocukların riskli alandan korunması için acil bir şekilde başvurular yapılmalı. Böyle bir dönemde çocukları korumalı bir alanda tutmak gerekiyor. 14 günlük karantina sürecinden sonra güvenli bir şekilde cezaevinden alınıp Çocuk Koruma Kanunu kapsamında daha güvenli bir yere götürülmeliler. Bunun talep edilmesi lazım.”

Adalet Bakanlığı en son 2017 yılında 12-17 yaş arası toplam 2 bin 800 çocuğun çocuk hapishanelerinde tutulduğunu açıkladı. Ancak aradan geçen 3 yılda bu sayının ne olduğuyla ilgili güncel rakam açıklanmış değil. Öte yandan anneleriyle birlikte cezaevlerinde tutulan 780 çocuk daha var.

Tarımeri, cezaevlerinde psikososyal bir birimin bulunduğunu ancak şu an işlevsiz olduğunu söylüyor: “Yetkili bakanlıklar bu durumun muhatabı konumunda. Aynı zamanda barolar da bu durumun muhatabı. Cezaevlerindeki çocukların durumuyla ilgili, travma etkisi, dışarda ne olup bittiği konusunda onlara bilgi vermek, yardım etmek bunların görevi dahilinde. Olabilecek her olumsuz durumda bu kurumlar sorumlu olacak. Öncelikli olarak Adalet Bakanlığı'nın Çocuk Koruma Kanunu'ndaki maddelerle birlikte ayrı bir değerlendirmeyi ele alması lazım.”

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu

'ÇOCUKLARI ORADA TUTMAMALIYIZ'

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu salgından önce Diyarbakır gibi çocuk cezaevlerinin durumunun zaten kötü olduğunu belirtti. Çoğu çocuk cezaevinin yetişkin mahpusların kaldığı cezaevlerinden kötü olduğunu söyleyen Gergerlioğlu şunları ifade etti: “Diyarbakır'daki çocuk cezaevinin havalandırması yoktu. Ayrıca eğitim anlamında ciddi bir çalışma olmadığını gördüm. Onları orada ıslah edecek bir çalışma yoktu. Çocuklar bir şekilde ceza çekiyorlardı. Belli ki dışarda yine aynen devam edecekler. Onlarla konuştuğumuzda korkuyorlardı, sindirilmiş durumdalardı. Anne baba şefkati, devlet şefkati mekanizmasını görmedim. Uzmanlar cezaevinde var ama sadece iş olsun diye... 'Dışarda bize iş imkanı verilmezse ne yapacağız, hırsızlık yapacağız' diyen mahkumlar vardı. Uyuşturucu mağdurları da 'dışarda yine uyuşturucuya başlayacağız' diyorlardı. Burada büyük sorun var. Cezaevi yapıp çocukları içine doldurmak çözüm değil. Bire bir takip önemli. Çocuklara psikolog, sosyal danışman bulundurulmalı. Bununla uğraşılması gerekiyor.”

'BAKANLIK ÇOK RAHAT DAVRANIYOR'

Korona virüsü dolayısıyla bu süreçte cezaevlerine gidemediklerini söyleyen Gergerlioğlu, çocuk mahpusların durumunun nasıl olduğunu bilmediklerini belirterek şöyle devam eti: “Birçok cezaevinden başvuru alıyorum. Ancak çocuk mahpuslardan bu süreçte hiçbir başvuru almadım. Ne durumdalar bilmiyoruz. Önceki durumlardan daha kötü olduklarından hiç şüphem yok. Temizlik, bakım, moral... Bunlar çocuklar için çok önemli. Bu hastalık durumunda çocukların durumu çok daha kötüdür. Çocuk cezaevleri olmamalı. Bu ana kadar çocukların buralarda iyileştiğini gören yok. Salgında o çocukları orada tutmak daha sıkıntılı. Bakanlık çok rahat davranıyor. Cezaevleriyle ilgili bir şeyi gündeme getirdiğimde hakkımda soruşturma açmayı tercih ediyorlar. Ama o söylediklerim, gündeme getirdiklerim doğru çıktı. Buna açıklama yapmak yerine soruşturma açmayı tercih ettiler. Bu nedenle çocuk cezaevleri acilen boşaltılmalı. Onları orada gördüğümde içim sızladı. Onlar gariban, mazlum çocuklar. Uygun bir çözüm bulunmalı ve o çocukları orada tutmamalıyız.”

'DURUMLARI GÖZARDI EDİLMEDEN TARAMA YAPILMALI'

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu'ndan Doğan Polat ise, Türkiye'de bulunan 7 çocuk hapishanesinde tutulan çocuklarla ilgili yetkililerin kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini söylüyor: “Gerekli tedbirler alınarak çocuklar bir an önce tahliye edilmeli. Çocuk Koruma Kanunu'nda çocukların özgürlüğünden mahrum bırakılması en son düşünülecek şey. Eğer tahliye olmuyorsa psikolog ve sosyal hizmetler uzmanları eşliğinde bu cezaevlerinde incelemelerde bulunmak gerekiyor. Çocukların durumunu göz ardı etmeden acil olarak sağlık denetiminin yapılması lazım. 7 çocuk hapishanesinde profesyonel bir şekilde travmayı en aza indirgeyecek şeyler anlatılmalı. Sonrasında bu ekipler tarafından bir rapor oluşturulmalı. Çocuklara maske veriliyor mu, sosyal mesafe sağlanıyor mu, dışardaki akrabalarına bilgi veriliyor mu? Bunları bilmiyoruz. Bu sorulara da yanıt arıyoruz. Kamuoyuna bu konuda bir açıklama yapılmalı.”

'ÇOCUKLAR HER HAFTA SAĞLIK TARAMASINDAN GEÇİRİLMELİ'

Cezaevleriyle ilgili konuları sık sık Meclis gündemine getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi ise çocukların cezaevlerinde rehabilite edilmediği görüşünde. İlgezdi şöyle diyor: “Görüyoruz ki, Türkiye’deki ceza infaz sistemi ne yazık ki çocukları suçtan uzak tutmak yerine suçun hem mağduru hem de faili haline getiriyor. Çocukları ceza ile 'terbiye etmek' değil onları suça iten nedenlerden uzak tutmak, korumak esas olmalıyken, bu yapılmıyor. Çocuklar 'rehabilite' edilmediği gibi kendilerini suça iten koşulların daha ağırlarıyla 'cezaevinde yaşamayı' öğreniyorlar. Zira sistem suç işlemiş, pişman olmuş, hata yaptığını düşünen ya da yaptığının farkında olmayan çocukları toplumdan dışlamak üzerine kurulmuş. Cezaevlerini büyüterek, kapasitesini artırarak, her ile alfabenin her harfinden birer tip yeni cezaevi açarak suçu önlemenin imkanı yok.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi

Peki ne yapılmalı? İlgezdi bu soruya ise şöyle yanıt veriyor: “Öncelikle çocukları suça iten sosyal ve ekonomik nedenleri ortadan kaldırmaya yönelik politikalar hayata geçirilmeli. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde daimi bir Çocuk Hakları Komisyonu acilen kurulmalı. Bu, işin siyasi tarafı. Temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren anayasal tarafı ise şu: Yeni cezaevleri yapmak bir çözüm değil. Çocuk cezaevleri süratle ergenlik ve yaş gruplarına göre ayrılmalıdır. Örneğin yaşı büyük çocuklarla aynı koğuşlarda kalmak zorunda olan yaşı küçük çocukların bu süreçte açık cezaevlerine geçirilmesi geçici bir çözüm olarak uygulanabilir. Diğer taraftan Adalet Bakanlığı Covid-19 nedeniyle cezaevlerindeki tüm görüşleri, cezaevleri arası nakilleri, aile görüşme odalarının kullanımını 15 Mayıs'a kadar erteledi. Sağlık gerekçesiyle alınan bu karar bütün gün İnfaz Koruma memurlarıyla baş başa kalan çocukları olumsuz etkiliyor.”

“Bu süreçte acilen psikolog, sosyolog, çocuk doktoru, sosyal hizmet uzmanı gibi hayati öneme haiz personel eksiklikleri giderilmeli” diyen İlgezdi sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuklar her hafta düzenli olarak sağlık taramasından geçirilmeli. Açık cezaevleri aynı zamanda kapalı cezaevlerinin gıda ihtiyaçlarını karşılayan üretim merkezleri olarak işlev görüyordu. Yasalaşan af teklifiyle birlikte büyük ölçüde boşaltıldılar. Dolayısıyla cezaevlerinin genelindeki yemeklerin kalitesi düştü. Öğün miktarı azaldı. Dışarıdan gelen yemeklerin hijyen koşullarını karşılayıp karşılamadığı bilinmiyor. Öğün miktarı ve besin kalitesi artırılmalı. Çocuklara bağışıklık sistemini güçlendirici beslenme programı uygulanmalıdır. Salgın nedeniyle aileler çocukların durumuyla ilgili bilgi alamıyorlar, Adalet Bakanlığı görüş imkanı ortadan kalkan aileleri her hafta çocukların durumlarıyla ilgili bilgilendirmelidir. Bu süreçte telefon hakkına yönelik tüm sınırlandırmalar kaldırılmalıdır. Çocukların yeterli temizlik malzemelerine ulaşıp ulaşamadığı, sosyal mesafeyi koruyup koruyamadıkları bilinmiyor. Cezaevlerinde kalan çocuklar için psikolog, doktor ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan bir heyet kurulmalı ve çocuk cezaevleri ile ilgili hazırlanan raporlar her hafta kamuoyuyla paylaşılmalıdır.”

Etiketler cezaevi çocuk korona