'Bu virüs, işçi katliamına doğru gidiyor'

İzmir Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Akar Tekstil Fabrikası’nda işçiler salgın riski nedeniyle iş bırakmak istedi. İşveren 'Çalışmak istemeyeni ücretsiz izinli sayarım" deyince arbede çıktı. Deriteks Sendikası Örgütlenme Uzmanı Cihan İşçi, "Çalışanların bir kısmı maaş kaygısıyla iş bırakmak istemiyor. Bir kısmı ise müdahale etmemizi istiyor. Biz de arada kaldık. Bu virüs işçi katliamına doğru gidiyor. Ya hükümetin sosyal bir anlayışla işi çözmesi ya da sendikaların fiili greve gitmesi gerekiyor” dedi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Akar Tekstil Fabrikası’nda bir işçide Korona virüsü tespit edilmesi üzerine işçiler iş bırakarak fabrika bahçesinde toplandı.

Fabrikada incelemelerde bulunan Sağlık Kurulu, alınan tedbirlerin yeterli olduğunu söyleyerek, “çalışmaya devam” deyince işçilerin büyük çoğunluğu çalışmayı tercih etti. Ancak durumu protesto eden 150 işçi çalışmama hakkını kullanmak istedi.

“Burada bir karantina söz konusu değil. Ben üretim yapmak zorundayım” diyen işveren işçilere, çalışmamaları durumunda ücretsiz izinli sayılacaklarını söyledi. Çalışmama hakkını kullanmak isteyen 150 işçi, işveren tarafından ücretsiz izine çıkarılınca fabrika bahçesinde arbede yaşandı.

Hükümet, sosyal bir anlayışla bu işi çözmediği ya da sendikaların genel greve gitmediği sürece binlerce işçinin virüs tehdidiyle karşı karşıya kalacağını söyleyen Deriteks Sendikası Örgütlenme Uzmanı Cihan İşçi, Gazete Duvar’a fabrikada yaşananları anlattı.

SAĞLIK KURULU, 'ÇALIŞMAYA DEVAM' DEDİ

Dün gece bir işçinin test sonucunun pozitif çıkmasının ardından sendika yönetimi olarak, işverenle bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktaran İşçi, şu bilgileri verdi:

“İşverenle toplantı yaptığımız sırada Sağlık Bakanlığı’ndan hekimler geldi. İçeriye girip önlemler hakkında rapor yazıp, virüs tespit edilen işçiyle temas eden işçilerin isimlerini aldılar. O işçilerin hepsine test yaptıktan sonra maske takıp çalışabileceklerini söylediler. Ancak şirket yönetimi, “Bu arkadaşlarımızın çalışması çok uygun değil. Bu durum çalışanlar arasında da psikolojik olarak sıkıntı yaratır. Bu arkadaşlarımızı en azından test sonucu açıklanana kadar evlerinde izole etmek için yollayalım” dedi. Böylece onları evlerine yolladık. Sağlık Kurulu ise, alınan tedbirlerin yeterli olduğunu söyleyerek “çalışmaya devam” dedi.”

'SAĞLIK KURULU İŞVERENİ TEBRİK ETTİ'

Cihan İşçi, bu sabah işçilerin fabrika bahçesinde toplandıkları sırada işverenin, “Sağlık Kurulu’nun raporu çalışabilirsiniz yönünde. Sonuçta burada bir karantina söz konusu değil. Ben üretim yapmak zorundayım. Ama buna rağmen kendini tedirgin hissedenler varsa çalışmasın. Çalışmak isteyenler çalışsın.” şeklindeki açıklaması üzerine işçilerin büyük çoğunluğunun çalışmayı tercih ettiğini, 150 işçinin ise işbaşı yapmak istemediğini aktardı. Çalışmak istemeyen 150 işçinin işveren tarafından ücretsiz izine çıkarılması üzerine fabrika bahçesinde bir arbede yaşandığını söyleyen İşçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşçi arkadaşlarımız çalışmama hakkını kullanmak istiyor fakat hukukçularımız, bu tip hakların olması için Sağlık Kurulu Raporu’nun olumsuz olması gerektiğini söylüyor. Ancak bu fabrika için hekimler, bırakın olumsuz rapor vermeyi, “çok iyi önlemler almışsınız” diye işvereni tebrik ettiler. Çünkü haftanın iki günü bütün alanlar dezenfekte ediliyor. Ortalama 40-50 yerde dezenfekte ilaçları var. Günde 3 kere temizlik yapılıyor. Yemekhanede tuzundan tutun, ekmeğine, çatal kaşığına kadar her şey poşetin içinde. Hem servis, hem yemekhanede sosyal mesafe ayrılıyor. Ama sonuçta burası 2 bin kişilik bir yer ve her gün artan vakalar işçiyi müthiş derecede demoralize ediyor.”

BİNLERCE İŞÇİ VİRÜS TEHDİDİYLE BAŞBAŞA

Sendika olara işin başında, işverene ara verilmesini teklif ettiklerini ancak işverenin kendilerine, “ İşçilerin ücretini ödeyemezsem, o zaman açlıkla karşı karşıya kalırız” şeklinde yanıt verdiğini söyleyen İşçi, şöyle devam etti.

“İşçilerin bir kısmı buraya müdahale edin derken bir kısmı da buraya müdahale ederseniz ben açlıktan ölürüm diyor. Yani biz de ortada kaldık, ne yapacağımı bilmez bir haldeyiz. Hükümet çıkıp müdahale etmediği sürece de ortada kalacağız. Biz işverene kızıyoruz ama işverenden daha çok hükümete ve sendikalara kızıyoruz. Üç tane konfederasyon birleşip genel grev kararı almaktan bile aciz! Binlerce işçi virüs tehdidiyle baş başa. Bu virüs işçi katliamına doğru gidiyor. İnsanlara sosyal izolasyon diye çağrı yapıyorlar. Ama bir işçinin gelip burada 2 bin kişiyle çalışıp sonra evinde annesiyle, babasıyla, çocuğuyla iç içe olmak zorunda. Çünkü hiç kimsenin öyle koca koca evleri yok. Hemen hepsinin bir göz odaları var. Dolayısıyla ya hükümetin sosyal bir anlayışla işi çözmesi ya da sendikaların fiili greve gitmesi gerekiyor.”