Dr. Ünal: Eylül ayında yeniden pandemi bekliyoruz

Korona virüsü salgını sürecinde iş yoğunlukları artan aile sağlığı merkezlerindeki hekimler hem malzeme eksikliği hem de korona virüsü tehlikesi altında çalışıyor. Virüsü kapan aile hekimlerine rapor alsalar dahi hak ediş ödemesi yapılmamasının geçmişten gelen bir sorun olduğunu ifade eden TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Filiz Ünal “Salgın sistemdeki kötülükleri su yüzüne çıkardı” dedi. Bu sürecin kısa sürmeyeceğini ve eylül ayında yeniden pandemi beklediklerini ifade eden Ünal, acil atılması gereken adımları sıraladı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Korona virüsü salgını nedeniyle uzmanlar acil durumlar dışında hastanelere gidilmemesi çağrısı yaparken, çok sayıda kişi soğuk algınlığı ve kronik rahatsızlıkları gerekçeleriyle birinci basamak sağlık hizmetinin verildiği aile sağlığı merkezlerine başvuruyor.

Ünal: Tek kullanımlık önlükler yeni elimize geçti. Üç beden falan büyük ve onunla bir hasta muayene etmek kolay değil. Eldivenler iki boy büyük. İki tane N95 maske verilmişti. Biri hemşire hanıma biri de bana. Ama şüpheli hasta muayene ettiğinizde N95 maskeyi ve önlüğü atmanız gerekiyor. Bugün biz bir şüpheli hasta muayene edecek malzemeye sahiptik.

Korona pozitif şüpheli hastalara bakmak için bir tane tek kullanımlık koruyucu malzeme gönderildiğini ve yoğunluğun her geçen gün arttığını belirten Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Filiz Ünal, aile sağlığı merkezlerinde yaşanan sorunları ve eksiklikleri anlattı.

‘HANGİ İŞE YETİŞECEĞİMİZİ ŞAŞIRMIŞ DURUMDAYIZ’

Aile hekimliklerinin sağlık sisteminin kılcal damarları olduğunu belirten Dr. Filiz Ünal’a göre tablo oldukça kötü durumda. Aile hekimlerinin aşı, gebe takibi, korona pozitif olduğu düşünülen hasta takibi, 65 yaşın üzerindeki kişileri arayıp dışarıya çıkmamaları konusunda uyarı, Umre’den ya da yurt dışından gelenleri kontrol gibi pek çok işi aynı gün içerisinde yaptığını ifade eden Ünal, “Hangi işe yetişeceğimizi şaşırmış durumdayız” dedi.

Kliniklerin temiz olduğu saatler olarak düşünülen sabah saatlerinde gebe ve bebekleri aile sağlığı merkezlerine davet ettiklerini, bu uyarıya rağmen başka hastalıkları olanların da aile hekimliklerine geldiğini ifade eden Ünal, malzeme konusunda yaşadıkları eksikliklere dair şunları söyledi:

“Korona şüpheli hastaları muayene ederken gözlük takmamız, eldiven takmamız ve tek kullanımlık önlük takmamız bekleniyor. Tek kullanımlık önlükler yeni elimize geçti. Üç beden falan büyük ve onunla bir hasta muayene etmek kolay değil. Eldivenler iki boy büyük. İki tane N95 maske verilmişti. Biri hemşire hanıma biri de bana. Ama şüpheli hasta muayene ettiğinizde N95 maskeyi ve önlüğü atmanız gerekiyor. Bugün biz bir şüpheli hasta muayene edecek malzemeye sahiptik. Bize bir korona pozitif hasta muayene edecek kadar malzeme verildi bir daha malzemenin ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Malzemeler konusunda ve işleyiş konusunda olağanüstü bir karmaşa var. O karmaşanın içerisinde işlemler devam ediyor.”

‘HEKİMLER CAN KAYGISIYLA ÇALIŞIYORLAR’

Malzeme eksikliği dışında aile hekimlerinin çok sayıda sorunun olduğunu belirten Ünal, gün içerisinde kronik rahatsızlığa sahip ve çalışmak zorunda olan çok sayıda kişinin rapor almak için geldiğini ifade etti. “İnsanların sosyal problemlerinin çözülmemiş olması çok büyük sorun” diyen Ünal malzeme eksikliği dışında yaşanan sorunları şu sözlerle aktardı:

“İlacına ulaşamayan ve kronik hastalığı olan hastalarımızın eczaneden ilaçlarını karşılayamaması sorunumuz var.  İlaçlar bir aylık veriliyor ve sabit kullandıklarının yanında başka ilaçlar da kullanıyorlar. Bir ilacı yazdırmak için aile sağlık merkezine geliyorlar ya da birilerini yollayıp bu ilaçları yazdırmaya çalışıyorlar. Artık korona pozitif olan sağlık emekçileri var. Korona pozitif tanısı konulmuş meslektaşlarımızla çalışmış olan sağlık çalışanı arkadaşlarımız tedirginler. Nereye başvuracaklarını bilmiyorlar, korona bulaşıp bulaşmadığını bilmiyorlar. Onlara ateşlenene kadar maske takıp çalışmaya devam etmeleri söyleniyor. Maske takıp aile hekimlerinin görevine devam etmesi bebekleri, gebeleri ve o kliniğe gelen bütün kronik hastalığı olanları risk altında bırakıyor.”

‘İLAÇ YAZAMAMANIN SIKINTISINI YAŞIYORUZ’

Aile sağlığı merkezlerine başvuran hastalarda kaygı bozukluğu artışının hat safhaya ulaştığını ifade eden Ünal, birinci basamakta psikiyatri ilaçlarını yazamadıklarını belirterek şunları kaydetti:

“İnsanlar, ‘Ben korona olabilir miyim doktor hanım’ diye geliyor. Bir kısmı da ‘Ben bu strese dayanamıyorum artık, ağlamaya başladım. Uyuyamıyorum‘ şikayetiyle geliyor. Birinci basamakta psikiyatri ilaçlarını yazamıyor olmamız nedeniyle çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Birçok hastaya ilaç yazmamız gerektiğini bildiğimiz halde ilaç yazamamanın sıkıntısını yaşıyoruz. Tüm bunlar sistemin içinde var olan sistemsizlikten kaynaklanan ya da kötü uygulamadan kaynaklanan problemler. Hekimler bu konularda bir şey yapamıyorlar.”

Birinci basamak hekimlerinin korona salgınının nasıl kontrol altına alınacağını bilen grup olduğunu ifade eden Ünal, “Halkın içinde olduğumuz için onların ihtiyaçlarını da en çok hisseden grubuz.  Ancak Sağlık Bakanlığı’nın illerde kurduğu il koordinasyon kurullarında da, Bakanlıktaki korona virüsü çalışma grubunda da aile hekimi yok” dedi.

‘SİSTEMİN BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİ GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNE SERİLDİ’

Hastaları tedavi etmeye çalışırken korona virüsü kapan ya da karantinaya alınan aile hekimlerine rapor bile alsalar hak ediş ödemesi yapılmamasını hatırlattığımız Filiz Ünal, buna dair tepkisini şu sözlerle ifade etti:

“Sistem içinde bir hekim size vekalet edebiliyor. İstanbul’da 4 hekimlik aile sağlığı merkezinde 3 hekim korona pozitif oldu. Yani bu bir hekim orada çalışan bir arkadaşımıza vekalet edebilir. Diğer iki arkadaşımızın maaşı kesilecek demek oluyor. Sistemin içerisinde o kadar kötülük vardı ki bu salgın hepsini su yüzüne çıkardı. Biz TTB olarak buna hep itiraz ediyorduk. İnsanların hasta olma hakkı vardır, rapor alma hakkı vardır ve raporluyken maaşı devam etmelidir diyorduk.  Bu şimdi net olarak ortaya çıktı. Sistemin var olan bütün açıklıkları, bütün kötülükleri bu süreçte gözümüzün önüne serildi. Bu salgının hızlı yayılmasıyla daha fazla hisseder olduk. Siz iş kazasının ardından maaşımızı kesiyorsanız, istihratimizi ve ilacımızın parasını karşılayamıyorsanız bu sistemin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

‘EYLÜL AYINDA YENİDEN PANDEMİ BEKLİYORUZ’

Korona salgının üç ay daha süreceğini ve acilen atılması gereken adımlar olduğunu ifade eden Ünal sözlerini şöyle noktaladı:

“Biz eylül ayında yeniden pandemi bekliyoruz. O zamana kadar bu sistemin açıklıklarının ve eksikliklerinin hızla giderilmesi gerekiyor. Şu anda testler yeterince yapılmazsa, sağlıkçıların ekipman ihtiyacını karşılamazsanız enfeksiyon hızla yayılacaktır. Biz ne zamanki Umre’den gelenleri halkın içerisine bıraktık, yurt dışından gelenlerin sadece ateş takibini yaptık, sağlık çalışanlarına yeterli malzeme vermeden korona virüsü karşılamaya başladık, ülke olarak bunun yayılması için elimizden geleni yaptık. Bundan sonra yapılması gereken hızla test sayısını arttırmak, korona pozitiflerin tecritini sağlamaktır.”